- Hiç değişmemişsin Galdor hep böyle aceleciydin.
- Biz seninle tanışmıyorduk bile beni nereden tanıyordun sen?
- Senin beni tanımaman benim seni tanımadığım anlamına gelmiyor. Evet, ben hepinizi çok önceden beri tanıyorum.
- Nasıl yani? Bizi nereden tanıyordun sen?
- Sizinle doğrudan tanışmadım doğrudur ancak yaptıklarınız, duruşunuz, başarılarınız sizi takip edilmeye değer yaptı. Farkında değil misiniz hepiniz özel insanlarsınız.
- Peki ya ben şapkalı bey?
- Zaten en çok seninle tanışmak istiyordum Derin. Sen çok özelsin.
- Yaaaa şapkalı şapşik mi oldun sen hemen?
- Fazla konuşamadığımız için kusura bakmayın. Ancak önemli bir göreve çıkacağız ve bu görevde size çok ihtiyacımız olacak.
- Hala uzatıyorsun şapkalı önce görevi söyle sonra açıklama yaparsın.
- Haklısın Galdor kusuruma bakma. Devletin gizli bir askeri sığınağı var orayı ele geçireceğiz. O sığınakta savaş uçakları, tanklar ve diğer silahlar bulunuyor. Tekrardan bizim olması gücümüze güç katacaktır.
- Bizce harika bir görev ne zaman başlıyoruz?
- Çok kısa bir süre sonra harekete geçeceğiz. Kartala gideceğiz orada askeri bir tesis var bunu herkes biliyor. Ancak asıl gizli olan şey toprağın altında olanlar. Aldığımız bilgilere göre orası siyahlı askerlerle çevrili durumda.
- Tahmini olarak kaç kişiler?
- Tahminlerimize göre en az 300 tane siyahlı asker var orada ve binanın içlerine kadar girmiş durumdalar.
- Operasyon planları hazır mı peki?
- Evet, hazır Kylana. 150 civarında askerle saldırı yapacağız. Komuta Galdor'da olacak. Askeri araçlarla saldıracağız şu anda elimizde 13 tane var farklı özelliklerde. 3 farklı birim olarak saldıracağız. Operasyon planlarını Galdor'la birlikte belirleyeceğiz. Tabi hepinizin görüşleri cok onemli olacak.
- Oradaki askeriyeyi biliyorum ben üst kat bizi çok zorlamayacakyır. Bence en dogru zaman gece yarısı operasyona başlamak. Önden piyadeler ve keskin nişancılarla sessiz bir şekilde göreceğiz. Sniper ve tank savarları etkisiz hale getirdikten sonra araçlarla giriş yapacağız.
- Harika bir plan bu Galdor tebrik ediyorum seni.
- Zamanında benzeri sızma görevlerinde çok yer aldım ben.
- Kylana sen keskin nişancıların başında olacaksın. Lucian sen piyadelerin başında, Naserious sense geri destek grubunda olacaksın.
- Peki ya ben şapkalı bey?
- Derin sen bizim gözümüz ve kulağımız olacaksın.
- Görevimi en iyi şekilde yapacağıma emin olabilirsiniz şapkalı bey. Bu görevde çok deneyimliyim ben
Kısa bir süre içinde kanım damarlarıma sığmaz hala gelmişti. Bedenimin deliler gibi adrenalin pompaladığını hissedebiliyordum. Eğer başarılı bir plan yapabilirsek başarımız kaçınılmaz olur. Ben zamanı yavaslatırım, Kylana ışınlanır, Naserious büyü yapar ve Derin! O kesinlikle bizim en keskin gözümüz ve en iyi işiten kulağımız olur.
- Şapkalı herkesin silahlarinda lazer işaretleyici olmasını istiyorum. Ayrıca gece görüş gözlüğüne ihtiyacımız olacak ne kadar fazla bulabilirsek o kadar güzel olur.
- Dışarıdaki askerlere emirlerini söyleyebilirsin Galdor. Bu operasyonda son kararları sen vereceksin.
Galdor'un yüzünde bir gururun büyüdüğünü hissediyordum. Belki de uzun zamandır özlediği bir görevdi komutanlık. Belki de bu yüzden ok kadar dik duruyordu.
- Teşekkür ederim şapkalı ama buraya beraber geldik ve arkadaşlarımın fikirleri benim için her zaman önemli.
- Emredersin komutan şapşik Galdor.
- Büyük ihtimalle askeriyenin etrafındaki kulelerin üstünde keskin nişancılar vardır. Bu yüzden askeri araçlarla girişten önce onları temizlememiz gerekiyor. Kylana bu iş sende. Lucian ana girişi seninle beraber yapacağız öncelikli hedefimiz askeri araçlara alan açmak. Ayrıca karşı tarafta da askeri araç olma ihtimaline karşılık zırh delici silahlara ihtiyacımız olacak. Hayır, Derin sana onlardan vermeyeceğim.
- Ama neden ki? Komutan Şapşik biliyorsun ki onları çok iyi kullanabilirim ben.
- Bundan eminim Derin ama senin için çok daha önemli planlarım olacak benim. Onların zayıf noktalarını bana söyleyeceksin sen. İşimiz bitince istediğin silahı kullanabilirsin.
- Yaa şapşik çok mutlu oldum ben söz bir sonraki fazla kahve yine senin olacak.
- Yine Derin 1 biz hepimiz 0. Hepimizin toplamı bir Derin etmiyor.
- Yaaa şapşik Naserious böyle söyleme üzülürüm sonra ağlarım bak. Hepinize söz veriyorum size damacana ile kahve alacağım.
Sonrasında büyük bir koşuşturma başladı. Galdor ayak üstü diger komutanlarla konuşmaya başladı ve onlara saldırı planımızı anlattı. Helikopterleri olabilirdi ki bana gore Helikopterleri olma ihtimalleri çok yüksekti. Roketatar ve keskin nişancılara büyük iş çıkacaktı neyse ki onların yanında Kylana olacaktı.
Galdor'un yaptığı plan oldukça sağlamdı ancak içinde açıklar vardı. O açıkları da biz anlık vereceğimiz kararlarla dolduracaktık. Zorlu bir savaş olacaktı tahmin ettiğim kadarıyla. Hiç birimiz yaralamadan geri dönmek istiyordum hatta kimsenin burnu bile kanamasını istemiyordum. Herkes son derece kararlı görünüyordu. Son hazırlıklar yapıldı gece görüş gözlükleri ve termal gözlükler dağıtıldı. Bütün askerlere yetecek kadar yoktu ama en az 30 tane dağıtılmıştı ve bu şimdilik yeterliydi.
Dışarıya çıktığımız zaman Galdor eski zamanlarını hatırlayarak etrafa emir yağdırmaya başladı. Bir taraftan da askeriyenin otoritesini korumak istiyordu. Onun karizmasının birkaç kat arttığına tanık olduk. Şimdiye kadar zaten son derece karizmatikti ama şimdi yüzlerce asker onun ağzından çıkacak tek bir kelimeye bakıyordu.
Herkes hazırlıklarına devam ederken Kylana'yı diğer keskin nişancıların yanında gördüm ve ona doğru hızlı adımlarla ilerledim. Keskin nişancı tüfeğinin camlarını temizliyordu o esnada. Yanına gittiğim zaman ayağa kalktı ve bana sıkıca sarıldı.
- Hazırlıklar nasıl gidiyor Lucian?
- Herkes şu anda hazırlıkları tamamlamaya çalışıyor. Yakında biter ve harekete geçeriz. Sen nasılsın Kylana?
- İyiyim Lucian. Sen nasılsın?
- Bende iyiyim sadece operasyon öncesi seni görmek istedim orada ne olacağını bilemiyor insan.
- Lucian çok açık söylüyorum ağzına kürekle vururum senin. Evet, şu anda konuşmak için fırsat kolluyorsun biliyorum bende aynı şekilde ama biraz daha sabretmemiz gerekiyor.
- Zaten hep ağzımı bir türlü kırmaman yüzünden böyle oluyor ama kırmadan önce söylemek istediklerim var.
- Derin sana şapşik derken kesinlikle çok haklı. Neyse şapşik operasyon bittiği zaman sana ne yapacağıma karar vereceğim. Sonra görüşürüz belki bir sürprizim olur sana.
Kylana ile konuşurken aslında ikimizin söyleyemediği çok sey oldugunu fark ettim. Sürpriz ne olabilirdi diye düşündüm biraz sonra Naserious'u gördüm biraz ileride. Onunla da biraz konuşmak istemiştim. Veda etmek değildi niyetim sadece onların iyi olduğundan emin olmak istiyordum.
- Selam Naserious
- Selam Lucian nasılsın?
- İyiyim teşekkür ederim. Geçmişte yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağım.
- O kadar da büyütülecek bir şey yapmadım ben. Zaten ortada olan bir şeyi gizlemeye çalışmanın anlamı olmuyor. Sağır sultan bile haberdar ikinizden.
- Desene durum çok vahim. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum sadece ona bakınca sanki bildiğim bütün kelimeleri unutuyorum. En doğru kelimeyi ararken konuşamıyorum bile.
- Merak etme o herşeyin farkında bu yüzden acele etmiyor. Zamanı gelince konuşursun merak etme.
- Yine gevezeliğe daldık baksana. İyi olduğundan emin olmak istedim sadece. Şu işten bir kurtulalım seninle sohbet etmek istiyorum.
- Tamam konuşuruz elbette. Zaten her an arkanızda olacağım sizin. Bu arada kaç tane termal gözlük var bizde?
- Sanırım ona yakın sayıda neden sordun?
- Aklımda bir fikir var ama şimdi söyleyemem sürpriz olsun.
Biraz ileride Galdor ve Derin kendi aralarında konuşuyor hatta haritaya bakarak tartışıyorlardı. İkisinin de keyfi yerindeydi gördüğüm kadarıyla hızlı adımlarla yanlarına gitmeye karar verdim.
- Gençler neden tartışıyorsunuz bakalım.
- Yaa şapşik komutan Galdor bana o silahı vermiyor. Neymiş efendim daha önemli bir görevim olacakmış ama görevimi söylemiyor bana.
- Derin'cim senin görevin zaten en önemlisi. Sen göz ve kulak olacaksın. Daha önemli başka bir görev var mı?
- Çok yaşa be Lucian bende aynı şeyi söylüyorum ama dinlemiyor beni. Acaba devreleri fazla mı yüklendi?
- Derin heyecanlanınca böyle olur Galdor merak etme. Hazırlıklar nasıl gidiyor burada?
- Hazır gibiyiz. Çok az kaldı hepinizle biraz konuşmak istiyorum zaten. Plana son halini verelim. Lucian adamlarından yana bir sıkıntı var mı?
- Bence de bu harika olur. Naserious'un söylemek istedikleri olabilir. Bana söylemedi onun bir planı var sanırım. Adamlar başarılı o konuda sıkıntı yok.
- Harika o zaman kısa bir toplantıdan sonra harekete geçebiliriz. Asker Kylana ve Naserious'u çağır konuşmamız gerekenler var.
Asker koşar adımlarla ilerlerken Galdor haritaya bakmaya devam ediyordu. Derin ise her zamanki neşesiyle onunla uğraşıyordu.
- Eğer o silahı bana vermezsen bir sonraki kahve hakkını kaybedersin bak. Hatta bir ay kahve vermem sana sende benim gibi çay içersin. Kızdırmayın beni.
- Derin bu çok ağır bir ceza oldu biraz acı adama.
- Off ya biraz ağır oldu en iyisi onu bir hafta yapalım.