Biraz daha ilerlediğimiz zaman yol tek şerite düşmüştü ve yavaşladık. Bizim yavaşladığımı gören silahlı birini fark ettim. Bizi fark ettiği anda elleriyle işaret yapmaya başladı ve bu anı bekliyormuş gibi başka silahlı insanlar koşturmaya başladı. Siyahlı askerlerden değillerdi ama onlara baktığım zaman dost olmadıklarını düşündüm.
Biraz daha yaklaştığımız zaman sayıları artmıştı. İlk anda 9 kişi sayabiliyordum. 4 tanesi yolun ortasında silahlarını bize doğrultmuştu. Kalan 5 tane ise yolun iki tarafında duruyordu tabi silahları bize doğrultmuş şekilde. İçlerinden bir tanesi avuç içini durun der gibi havaya kaldırdı. Önce yavaşlayıp durduğumuz zaman içlerinden beyaz sakallı olan konuşmaya başladı "Nereye gidiyorsunuz bu bölge bizim kontrolümüzde!" dedi ve bunun normal bir karşılaşma olmadığını hissettim Galdor camı yavaşça indirdiği zaman.
- Bizim kim olduğumuz değil asıl sizin kim olduğunuz önemli. Siz kimsiniz ki yolumuzu kesmeye cesaret ediyorsunuz.
- Bu bölge bizim. Öldürdüğümüz o siyahlı salaklar bize bu yetkiyi verdi. Sizde onlara katılmak istiyorsunuz galiba.
- Bu askeri bir araç fark ettiğin gibi üzerimizde askeri elbiseler var sanırım kim olduğumuzu açıklar. Sadede gel bence ne istiyorsun?
- Aracı, silahlarınızı ve yanınızda başka ne varsa.
- Lucian baksana bu adam ölmek için yalvarıyor bize. Ne dersin onlara istediklerini verelim mi?
- Galdor şimdi insanlara istediklerini vermek gerekir. Eğer yaşamları onlara ağırlık yapıyorsa yardımcı olmak gerekir.
- Anlat bakalım ihtiyar kimsin sen?
Yaşlı adam ve diğerleri silahlarını bize doğru çevirdi. Bu sahneyi iyi biliyordum dilahlar ateşlenmeye başlayacak ve onların hepsi ölecekti. İçimdeki sorulardan birisi de onların kim olduğu yönündeydi. Kendi aralarında organize olan bir sokak çetesi olabilirlerdi.
- Şu anda soru soracak durumunuz olduğunu sanmıyorum.
- Şu efelenene bak. Sana bir teklifimiz var şimdi yolumuzdan çekilin ve bir daha karşımıza çıkmayın. Silahlı 5 kişiyiz, zırhlı bir aracın içindeyiz Hatta tavanda otomatik makineli tüfek var. Yaşamak istiyorsanız şimdi yolumuzdan çekilirsiniz yok yaşamak istemiyorsanız birkaç dakikanız kaldı.
- Seni sevdim bak delikanlı adamsın şimdi söyle yapalım kimseye de zarar gelmesin. Siz devam edin biz de işimize devam edelim. Olaysız dağılalım kurşunlarımızı boş yere bitirmeye gerek yok.
- Bu kesinlikle duyacağım en güzel öneri. Bu arada benden size tavsiye diziliminiz çok yanlış siyahlı salaklar sizi perişan eder. Yolu iki kişi kessin diğerleri daha geride beklesin kendilerini korumak ve rahat hareket edebilmek için. Askeri düzeniniz yok sizin.
- Tavsiyen için teşekkür ederim moruk ismin neydi senin?
- Bana komutan Galdor diyebilirsin.
Galdor komutan olduğu sert ve delici bir şekilde söyledikten sonra silahlı adamlar geri çekildi ve biz ilerlemeye devam ettik.
Sahilde ilerlerken bir taraftan İstanbul boğazının güzelliklerini seyrediyorduk bi taraftan da yıkılan binaları ve şehirden yükselen düşmanları görüyorduk. Gerçeği söylemek gerekirse ne hissedeceğimj bilmiyordum. Bir yanım aynadan arka koltukta oturan Kylana'ya bakıyordu bir yanım en az şehir kadar perişandı. Normal hayatıma dönmek istiyordum ben ve bunun için her şeyi yapardım.
- Komutan Galdor o insanlar kimdi?
- Bilmiyorum Derin küçük çeteler ortaya çıkmış demek ki onlar yol kesmeye başlamış.
- Desene Galdor ilgilenmemiz gereken daha çok şey var!
- Onlar ortamı boş bulunca çıkarlar. Büyük bir tehlike olacaklarını sanmıyorum ama bizi yavaşlatabilirler.
- Galdor haklı biz yolumuza bakacağız, yolumuzu önemseyeceğiz. Bize çok güveniyorum ben.
- Yaa canım şapşik ne de güzel söyledin sen evet biz her şeyi yapabiliriz. Yeter ki isteyelim bu arada Lucian sen dikiz aynasından nereye bakıyorsun?
- Merak etme herşey yolunda mı diye kontrol ediyorum Derin.
Küçük su sapağından girdiğimiz zaman buralarda fazla patlamanın olmadığını görebiliyordum. Nereye gideceğimiz büyük bir soru işaretiydi bizim için ve nelerle karşılaşacağımız. Belki de bu belirsizlikler bizi güçlendiriyordu.
- Naserious bundan sonra kontrol sende. Yolu biliyorsun değil mi?
- Elbette Galdor ileriden sol yap sonra düz devam et. İleride kavşağı gördüğün zaman tekrar sol yap 500 metre kadar sonra sağdaki beyaz ev. Gittiğimiz yer professörün evi büyük ihtimalle oradadır.
- Umarım oradadır uğraştırmaz bizi.