Galdor ve ben çapraz bir şekilde ateş etmeye başladık. Biz ates ettiğimiz sırada siyahlı askerler parçalanmış arabaların arkasına saklanıyordu. Mor taşlı asası olan adam ise bizimle birlikte hareket ediyordu. İlginç bir uyum vardı bizde birbirimizi yeni tanıyor olmamıza rağmen uzun zamandır birbirimizi tanıyor gibiydik. Daha da garibi ise mor taşlı asası olan adamı tanıyor olduğumu düşünmemdi. Gariptir ki herkese karşı aynı şekilde hissetmemdi.
Tekrar ateş etmeye başladığımız zaman bir an için Derin'in bize katıldığını hissettim onun bulunduğu yönden silah sesleri gelince ve hemen karşımızdaki gri renkli arabanın arkasından bir kan bulutu havalandı.
- Tebrik ederim Derin çok güzel atıştı.
- Yaa Rica ederim komutan Galdor. Elimden geleni yapıyorum ben.
- Tebrik ederim Derin'cim.
- Ya teşekkür ederim canım Kylana'm.
- Bakın burada ciddi sayılabilecek bir ortamdayız. İsterseniz savaşı durduralım hep beraber kahve falan içersiniz.
- Kusura bakmayın asalı beyefendi ama ben kahve içmiyorum eger demli vir çay olursa içerim.
- Derin o bize sessiz olmamızı söylüyor alaycı bir tonda.
- Sapşiğim benim şu alaycılığı anlayamıyorum bir türlü. Mor asalı beyefendi çayı savaştan sonra içsek daha iyi olur.
- Bana Naserious diyebilirsiniz. O kadar uzun isim mi olur.
Bu esnada ben gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Nasıl bir ekipsek en sevdiğimiz iş kesinlikle konuşmak olabilirdi. Kylana ile göz göze geldiğim zaman onun bir şeyler planladığını anlamıştım ve birkaç an kadar sonra Kylana ortadan kayboldu ve siyahlı askerlerin arkasında belirdi ve ateş etmeye başladı. Kısa bir süre sonra siyahlı askerlerin hepsi yerde yatıyordu ve Kylana "Hey Naserious kahveyi nerede içeceğiz?"
- Kahveyi biraz sonra içsek olur mu once bir tanışalım sonra buralarda bildiğim güzel bir yer vardı. Tüh ne kadar şanssızız artık onların hiçbiri yok.
- Ben Galdor, bu Lucian, Kylana ve Derin. Seninle tanıştığımıza memnun olduk.
- Bende memnun oldum sizi daha önce gördüm mü?
- Bende aynı soruyu hep kendime soruyorum ama cevabını bilmiyorum sanırım herkes benimle aynı fikirde.
- Tanışma faslını kısa mı kessek. Naserious bak seni sevdim bu arada saçlarını hangi şampuanla yıkıyorsun gerçekten çok parlaklar. Off ya kafam karıştı yine dur gerçek sorumu soruyorum biz buraya nasıl geldik?
- Neredeydiniz ki?
- Beykoz, Riva sahillerindeydik sonra bir mağaraya girdik ve çıktığımızda kendimizi burada bulduk.
- İşinlanma olabilir, evrende boyutlar arası bir kurtçuk deliği açmış olabilirsiniz, aranızdan birisi süper güçlü bir büyü yapmış olabilir. Bu ihtimallerin hiçbiri gerçek olmadığına göre buraya nasıl geldiğiniz hakkında hiçbir fikrim yok.
- Harika o zaman birkaç bin tane yeni soru eklendi. Daha kolay bir soru soralım sana burada neler oldu?
- Pazar günü her yerde bombalar patlamaya başladı ve saatlerce hatta günlerce devam etti. İnsanlar şehirden kaçmaya çalıştı büyük bölümü başaramadı. Siyahlı askerler her yerde..
- Dur dur pazar günü başladı dedin sen bugün günlerden ne?
- Galdor bugün günlerden perşembe. Siz kaç gündür uyuyor muydunuz?
- Biz Pazartesi gecesi magara girdik ve en fazla bir kaç saat geçti. Lan biz nasıl hem mekan hemde zaman değiştirdik?
- Hiçbir fikrim yok aslında belki boyut kapılarından falan geçtiniz onlardan hiç gördünüz mü? Durum şapkalı adam yakalanmadan önce sizden bahsetmişti bana ve sizi bulmamı söylemişti. Siz beni buldunuz.
- Şapkalı adamı tanıyor musun ve o yakalandı mı? Neden en önemli olanı en son söylüyorsun.
- Sakin ol Lucian herşey kontrolüm altında yani öyleymiş gibi davranıyorum. Şapkalı adam yakalandı pazartesi gecesi onunla buluşmuştuk sonra saldırıya uğradık ve şapkalı adamı götürdüler.
- Bize en çok yardımcı olacak olan kişi artık yok. Nerede olduğunu biliyor musun Naserious.
- Tahminlerim var bu esnada biraz araştırma yaptım, birkaç kişiye sordum ve 3 tane yerden birinde olabileceğini düşünüyorum. Her şey garip bir noktaya geliyor farkında mısınız?
- Şapkalı adamı kurtarma konusunu oylamaya sunuyorum ve kabul edilmiştir. Nerede bu yerler Naserious?
- Çok demokratik bir oylama oldu Galdor. Üsküdar'da üç tane adres bulabildim. Büyük ihtimalle şu anda ondan bilgi almaya çalışıyorlardır. Onu hemen öldüreceklerini hiç sanmıyorum
- Naserious bey siz ne kadar olumsuz düşünen karamsar birisiniz böyle. Şapkalı adam bizi yalnız bırakmaz niye bilmiyorum ama yapmaz böyle bir şey.
- Derin kusura bakma ama sadece tehlikenin farkında olmanızı istedim.
- Peki şimdi ne yapacağız bir planın vardır umarım.
- Lucian plan çok basit ara sokaklardan sahile gideceğiz ve oradan bir tekne çalıp Üsküdar'a geçeceğiz.
- Harika bir plan bence hadi yapalım Kahveyi Üsküdar'da içeriz zaten buranın kahvesi pek güzel değil.