Kral en önde ayakta duruyordu. Ayakta durmak onu zorladığının farkındaydım ama belli etmemeye çalışıyordu. Herkesin yüzü gülüyordu ve mutluydular önce yiyecekler servis edildi ve içecekler. Bu insanların beklemesinin bir anlamı olması içindi biliyordum. Hem Galdor için hem de krallık için çok önemli bir gündü. Yeni bir çağ başlıyordu ve herkesi daha güzel günler bekliyordu.
Yemekler bittikten sonra kral tekrardan ayağa kalktı ve konuşmaya başladı "Hepiniz hoş geldiniz. Değerli vatandaşlarım, değerli komşularım, biricik komedyen iskelet ve diğerleri. Bu gün esaretten kurtulduğumuz gün. Bundan sonra her sene bu gün bayram olarak kutlanacak. Ayrıca bu gün komşu devletler ile birçok anlaşma imzaladık ve güçlerimizi birleştirme kararı aldık. Artık karşımıza çıkabilecek tehditlere karşı birlikte mücadele edeceğiz. Bizim karşımızda hiçbir güç duramayacak."
Kralın konuşması sık sık alkışlarla kesildi. Kendinden emin bir duruşu vardı ve yüzündeki gülümseme onun iyi niyetini herkese gösteriyordu. Kral bir nefes aldıktan sonra konuşmasına devam etmek için alkışların durmasını bekledi. "Bu gün başka kararlar aldım ve sizi biraz daha bekleyeceğim. Bildiğiniz üzere Galdor bundan sonra ordularımın komutanı olacak. Lucian, Kylana, Naserious ve Melvenia'yı ise bizim yanımızda olacak ve hepsi benden sonra en önemli görevlerde olacak. Bu krallığı hep beraber ayağa kaldıracağız ve bu geleceğe en büyük mirasımız olacak. Gelecekte Galdor'u tahtımın varisi olacağını açıklamak istiyorum. Bu krallığı Galdor, Lucian, Kylana, Naserious ve Melvenia birlikte yönetecekler."
Alkışlar yükselse de insanların yüzünde bir hüzün görebiliyordum. Herkes kralın ne demek istediğini anlamıştı ve krallarının olmadığı bir gelecek istemiyorlardı. Kral konuşmasına devam etti."Hemen yüzünüz asılmasın. Burada eğlenmek için toplandık. Bu gün yaptığımız anlaşmalar ve yeni görevlendirmeler ile çok daha güzel bir geleceğe yürüyoruz. Şimdi bu ülkenin kurtarıcılarından birisi olan Galdor'u ve canım kızım Barya'yı davet ediyorum."
Galdor ve Barya kralın yanına geldiği zaman alkış sesinden başka bir şey duyulmuyordu. İkisi de kralın yanında durdular ve eğilerek insanları selamladılar. "Lütfen yerlerinize oturun çocuklar. Şahitler de gelsin."
Hep beraber sahneye çıktık ve bize ayrılan yerlere oturduk. Kral konuşmaya devam etti "Komedyen iskelet sende şahit olmayı kabul ediyor musun?" diye sorduğu zaman komedyen iskelet "elbette kralım diye bağırdı." Papyonum bana çok yakışmadı mı sizce?" bir anda alkışlar yerini yüksek sesli kahkahalara bırakmıştı.
"Burada Galdor ve Barya'nın evliliği için bulunuyoruz. Bana evlenmek istediklerini söylediler ve bu kutlu günü onların evlilikleri ile taçlandırmak istedik. Sen Galdor Barya ile evlenmeyi kabul ediyor musun? Sen Barya Galdor ile evlenmeyi kabul ediyor musun?“
Herkes nefesini tutmuş bir şekilde dinlerken Galdor ve Barya'nın evet diye bağırmaları yankılandı bir süre. Sonra sahitlik edip etmediğimiz bizlere sordu ve bizde aynı şekilde evet dedik. Kral onları karı koca ilan ettiği sırada biz hepimiz birbirimize sarılarak bu günü kutluyorduk.
Yaşadıklarımız bize çok şey öğretti evet çok sey atlattık, büyük zorlukların üstesinden geldik. Bir çok önemli ders aldık biz ve en önemlisi kötü günlerin mutlaka sona ereceğiydi. Önemli olan kanının son damlasına kadar mücadele etmekti ve biz asla vazgeçmedik.
Yanınızda sizi seven insanlar olduğu sürece bütün zorlukların üstesinden gelebilirsiniz bunu sakın unutmayın gelecekte başka zorluklar, başka düşmanlar karşımıza çıkabilirdi ama biz birlikte olduğumuz sürece hepsinin üstesinden gelebilirdik.
İlk önce Galdor ve Barya dans etti. Kabul ediyorum ki Galdor'dan böyle bir duygusallık beklemiyordum ben. Sonra herkes dans etmeye başladı ben Kylana'ya sarıldım, Naserious ise Melvenia'ya. Komedyen iskelet kendi kendine sallanıyordu.
Her gecenin sonunda mutlaka güneş doğar yeterki o beklemeyi sabretmeyi bilelim ve komedyen iskelet krala seslendi "Kralım bana söz vermiştiniz beni güzel bir iskelet kızla evlendireceksiniz unutmayın lütfen. Komedyen iskelet konuşmasını bitirdiği zaman hepimiz dans etmeyi bıraktık ve yerlere yatıp gülmeye başladık.
Başka bir macera da görüşene kadar hoşçakalın. Unutmayın kendi hayatınızın romanını sizler yazıyorsunuz.