Hancı koşar adımlarla yanımıza geliyor. Önce hepimize sıkıca sarılıyor, defalarca kez teşekkür ediyor. Biz sadece yapmamız gerekeni yaptık dememize ragmen dinlemiyor bizi. Garson kızın bizi hayranlıkla incelediğini görüyoruz. Hepimizi incelesede en çok Galdor'a bakması gözümüzden kaçmıyor.
Galdor tabi bunun farkında bile değil. Biralarını içmekle son derece meşgul. Onun yüzündeki gülümsemeden mutluluğunu anlayabiliyorum. Handaki diğer insanlar bizim yanımıza gelip bizi tebrik ediyor. Şişman genç bir çocuk Galdor'un yanından hiç ayrılmıyor. Ona hayranlıkla bakıyor ki handaki herkes hemen hemen aynı şekilde bakıyor bize.
Genç çocuk Galdor'u konuşturmakla bir hayli meşgul. Ona eski hikayelerini anlatmasını istediği zaman Galdor ayaga kalkıyor ve alkışlar eşliğinde hanın ortasına geliyor ve başlıyor komedyen iskeletle son savaşımızı anlatmaya. Bol miktarda eklemeler yapmış olsa da handaki insanlar bunu fark etmiyor tabi. Sadece biz gerçeği biliyoruz ve birbirimize neşe içinde bakıyoruz. Hele komedyen iskeletin kaburga kemiklerini birbirinden ayırmasını anlattığı sırada handa büyük bir sessizlik oluyor.
Aslında komedyen iskelet sadece bizim aştığımız zorluklardan birisi. Düşünüyorum da ne zorluklardan geçtik biz. Bir kisminda başardık bir kısmında başaramadık ama hiç mücadeleden vazgeçmedik. Biz aslında hep yenildik. Kimi zaman insanlara yenildik kimi zaman sisteme yenildik kimi zaman aşka yenildik kimi zamansa yanılmaya yenildik. En çok da kötü adam yendi bizi. Her romanda teker teker öldürdü bizi. Belki de biz hep yanlış yaptık. Belki de ben hep yanlış yaptım. Bilmiyorum ve bilip bilmememin bir önemi yok. Herşeyi düzeltmem icin bir fırsat var şimdi önümde ve yazılmışı tekrar yazmak için.
Galdor hikayesini bitirdiği zaman herkesin onu alkışladını görüyoruz. O yanımıza gelmek istese de onu baska bir hikaye anlatması icin ikna ediyorlar. Galdor'un çok başarılı bir hikaye anlatıcısı olduğunu görüyorum. Onun bu yeteneğine hiç şahit olmamıştım. Demek ki herkesin icinde derinlerinde saklı tuttuğu bir cevher var ve o cevher bir gün mutlaka dışarıya çıkıyor.
Garson kızın gözleri hala Galdor'um üzerinde. Gercegi söylemek gerekirse sadece o ikisini takip ediyoruz. Galdor'un utanmaları ise bu anı çok daha eğlenceli kılıyor. Hele garson kızın onum gözlerinin icine bakarak dudaklarını yalamaya aralarindaki iletişimin en üst noktaya yaklaştığını gösteriyor bizlere.
- Garson kız resmen Galdor'u yedi bitirdi.
- hemde nasıl yedi be Kylana bence bu ikisini yalnız bırakmayalım biz.
- Kesinlikle ben kıza üzülürüm, Galdor koca göbeği yüzünden ona ulaşması bir hayli zor olabilir.
- Yok be Kylana garson kıza bir baksana Galdor'un göbeğinin onu durdurabileceğini hiç sanmıyorum.
- Naserious'a katılıyorum ben. Garson kızın gözlerine bir bakın. Gömleğinin üstteki iki düğmesini de açmış. Göğüsletinin kıvrımlarını ortaya çıkarmış. Galdor bunu anlamayacak kadar kütük olamaz.
- Bence Galdor bu işaretleri göremeyecek kadar kütük. 1000 yaşında bir çınar ağacı kadar kütük bile olabilir.
- Kız bunun odasına çıplak bir şekilde gelse bile Galdor alamayabilir.
- Bence kız kesinlikle Galdor'u döver. Şu bakışlara baksana onu yiyip bitirmek istiyor sanki.
Bu esnada Galdor alkışlar eşliğinde hikayesini bitiriyor ve hancı ile kısa bir konuşma yapıyor. Daha donra bizim yanımıza geliyor.
- Biliyor musunuz ne oldu? Hancı burada istediğimiz kadar kalabileceğimizi söyledi. Hem de bedavaya.
- Harika bir haber bu Galdor ama o kadar kalamayız bunu sende biliyorsun.
- Biliyorum Lucian ama burada bir sure boyunca dinlenelim bence. Birkaç hafta olabilir mesela. Sürekli hareket halindeyiz tatil yapmak bizim de hakkımız.
- Galdor tamam bir süre boyunca dinleniriz ama bir şey sorcam sana sence badka önemli bir gelişme olmuş mudur?
- Herkes anlattığım hikayeleri çok beğendi, bedava tatil yapacağız burada. Başka bir şey olmadı. Dur bir saniye siz benim bilmediğim ne biliyorsunuz anlatın hemen.
- Ben demiştim Galdor önünde olan biteni anlamayacak kadar kütüktür.
- Kylana ne oluyor anlatsana bana. Ne pis insanlarsınız siz.
- Bir şey olduğu yok Galdor. Sadece herkes seninlr ilgilenince biraz kıskandık.
- Lucian korkunç bir yalancısın sen. Hepiniz öylesiniz. Çabuk söyleyin yoksa hepinizin ağzını burnumu kırarım.
- Bizim söylememiz olmaz Galdor srnin fark etmen gerek. Sana söz sen anlayana kadar burada kalacağız.
- O zaman fazla uzun sürmez hemen anlarım. Sizi hiç sevmiyorum su an. Ben fark edene kadar benimle dalga geçeceksiniz değil mi.
- Biz hiç öyle bir şey yapar mıyız Galdor? Etrafina biraz daha dikkat et zaten anlarsın mutlaka.
- Nefret ediyorum sizden hepinizden. Şu biranın hatırına canlarınızı bağışlayacağım ama anlatana kadar sizi döveceğim.
Bu esnada garson kız bize tekrardan bira getiriyor ve Galdor'un gözlerinin icine bakıyor. Biraları koyarken göğüslerini iyice göstermek için Galdor'a dogru eğiliyor a. A o yine fark etmiyor. Biz ise gülmemek icin zor tutuyoruz kendimizi Galdor ise olaylardan bir haber birasını içiyor. Büyük ihtimalle garson kız ondan mefret ediyor olmalı.