Yürürken parçalandığımı hissediyorum. Sanki her adımda bir parçamı daha kaybediyorum ve yokun sonunda sanki yok olacağım. Elbette yok olmak gibi bir nitetim yok bu kadar kolay vazgeçemem ama sanki söyleyemediğim ne varsa icimde büyüyor. Nefes almamı bile engelliyor sanki kalbimde bir yumru varmış gibi hissediyorum.
Belki Kylana bu durumumun sebebi olabilir. Belki ona söylemediklerim yüzündendir ama başka bir şey var gibi sanki ve ben ne olduğunu bilmiyorum. Belki de bilmek icin daha erkendir. Zamanı gelince herşey açığa çıkacaktır. Arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğratmaktan da korkuyor olabilirim. Belki de en çok korktuğum kendimi yine hayal kırıklığına uğratmaktır.
Galdor en önde baltasını sallayarak yürüyor. Arkasında Naserious var o her zamanki gibi düşünceli. Kylana var gibi o da her zamanki gibi çok güzel. Belki de onu kaybetmekten korkuyorum ben. Bundan kesin korkmalıyım ben ama başka bir şey var. Sanki beynim aşırı düşünmekten patlayacak. Ki bunu hiç istemiyorum. Düşünmemem gerekiyor benim ama yapamıyorum. Düşünmek bir lanet gibi sanki ve ben kurtulamıyorum ondan.
Pusula sürekli olarak farklı bir yonu gösteriyor. Gitmemiz gereken yer sanki hareket ediyormuş gibi. Demek ki bir canlıyı bulmamız gerek bizim herhalde pusulamız bozulmuş olamaz. Galdor konusana kadar sessizlik içinde ilerliyoruz.
- Lucian sence komedyen iskelete güvenmekle hata yapmadık değil mi?
- Benimde aklımda aynı soru var Galdor bir hata daha yaparsa başına gelecekleri çok iyi biliyor o.
- Bence o hiçbir zaman bize zarar vermek istemedi. Ben garip bir şekilde güveniyorum ona.
- umarım iyi niyetimizi kötüye kullanmaya çalışmaz Kylana. O çocuklar ailelerine kavuşmalı artık. Bu arada ben bu yolu biliyorum sanki ama nereden bildiğimi bilmiyorum sakın sormayın.
- Lucian gerçekten senin neyi nasıl bildiğin umurumuzda degil. Söyle bakalım ne var ileride.
- Hatırladığım kadarıyla ileride küçük bir köy vardı ama nereden hatırladığımı bilmiyorum hiç veya hangi zamandan olduğunu.
- Evet köy harika olur. Biraz dinleniriz farkında mısınız biz hic uyumuyoruz yemek de yemiyoruz.
- Evet onunda farkındayız Galdor. Hiç acıkmadım ama ben, hic uykum gelmedi.
- Olsun biraz dinleniriz Kylana. Yoruldum artık ben hem biramda bitmiş. Belki bira buluruz orada.
- Galdor'un derdi belli oldu. Merak etme sana fıçı fıçı alırız bira. Hadi şimdi devam edelim ilerlemeye.
Yürümeye devam ediyoruz. Etraf fazlasıyla sessiz kuş seslerini bile duymuyoruz. Galdor birayı duyunca keyfi iyice yerine geliyor.