Kylana bu esnada kötü adamın sırtına zıpladı ve hançerini adamın boynuna sapladı. Kılıcı çıkarttığı zaman boynundan siyah renkte kan fışkırmaya başladı.
"Kaçsaniza ne bekliyorsunuz."
Lucian ve Hayal olanlara anlam vermeye çalışıyordu ancak bunu yapmaları mümkün değildi. Onlara her zaman düşman olan Kylana şimdi onlara yardım etmeye çalışıyordu.
"Onu daha fazla oyalayamam kaçın çabuk. Geçitler kapanacak birazdan."
Kylana kötü adamın sırtından indi ve kötü adamın ayak bileğinin arka tarafını kesti. Daha sonra kılıç tutan bileğini kesti ve kötü adamın siyah kılıcı bir anlığına yere düştü.
"Kaçın artık çok az zamanınız kaldı."
Kylana onlar için kendini feda ediyordu. Kylana aşkın yaşaması için kendinden vazgeçiyordu ve bu ondan hiç beklenmeyen bir hareketti.
Bir anda kötü adamın kahkahaları etrafta yankılandı. Sesi o kadar korkunçtu ki Lucian daha önce hiç bu kadar korkmadığını düşündü.
Kötü adam Kylana'nın boynunu kırdığı sırada Lucian ve Hayal koşmaya başlamıştı. Ona yardım etmeyi çok istiyordu Lucian ama artık yapabilecek bir şey kalmamıştı.
"Kaçabileginizi mi sanıyorsunuz sizi zavallılar. Ben her şekilde kazanacağım."
Lucian ve Hayal kendilerine en yakın olan geçit kapısından geçtiler ve kendilerini yemyeşil bir bahçedeavi pencereli bir evin önünde buldular.