Gözlerimi açmak veya tekrardan ayağa kalkmak zor geliyordu bana. Kylana hemen yanımdaydı ısısını hissedebiliyordum onun Galdor'un kalın seslerini duyuyordum. Sesler boğuk geliyordu bana.
- Derin nasıl gidiyor?
- 73 tane sayı kaldı ve son 43 saniye.
43 saniye içinde bir mucize yapmamız gerekiyordu benim ve şu anda düşünmek zaman kaybıydı. Ayağa kalmak istiyor ama yapamıyordum. Kylana'nın üzerine doğru düştüğüm zaman bunu anladım. Mücadele etmem gerekiyordu. Bu oyun bu şekilde bitmemeliydi.
- Son 33 saniye.
- Derin çabuk roket kapaklarını kapat.
- Naserious bunu yaparsam eğer hepimiz.
- Ne olacağını biliyorum hepimiz ölürüz. En azından diğerlerini kurtaralım.
- Derin çabuk Naserious'un dediğini yap.
- Emredersin komutan Galdor.
- Koruma büyüsü yapacağım ben umarım işe yarar.
- Bende sana yardım ederim. Yeni kız Naserious'a yaklaştı ve elini tuttu. Onlar mavi bir ışıkla parlamaya başladığı sırada şiddetli bir rüzgar dolanmaya başladı. Rüzgar o kadar şiddetliydi ki ayakta durmak bile zordu. Bu oyun bu şekilde bitmemeliydi.
- 21 Saniye kaldı.
Kylana'nın yeşil gözlerinin içine baktım. Onun gözlerinin içinde kaybolmak istiyordum ben. Çok az zaman kalmıştı. Gülümsemek için zorladım kendimi ve "Kylana seni seviyorum" dedim. Onu sevdiğimi söylemeden ölmek istemiyordum "Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum, ilk nefes aldığım andan itibaren seviyorum." dedim.
Kylana "Bende seni seviyorum."dediği sirada dudakları dudaklarımla buluştu. Büyük bir yangın başladı içimde. Bu esnada hissettiğim o garip enerji bu sefer daha fazlaydı.
Roket motorları çalışmaya başladı bunu büyük gürültüden anlayabiliyordum. Her yer şiddetli sesin etkisiyle titrerken Derin yanıma geldi ve bize sarıldı. "Bu savaşı kazanacağız şapşik. Sonra çok kızarım ve kızgın bir Derin'in neler yapacağını görürler.
Etrafımızı kaplayan mavi bir küre belirdi ve bu küre her geçen an daha da büyüdü. Neredeyse bulunduğumuz odanın tamamını kaplamıştı küre. Roket sesleri ise gittikçe şiddetleniyordu. Yeni kız kollarını hareket ettirmeye başladı bu süre, dizlerinin üzerine çöktü. Hareketleri Naserious'dan farklıydı. İki farklı enerji vardı sanki önceden iki farklı enerji birbirlerinin etrafında dans ediyordu. Daha sonra bu iki farklı enerji birleşti ve ortaya çok daha güçlü yeni bir şey çıktı.
- Son 5 saniye.
"Hepinizi çok seviyorum" dedi Galdor. Herkes aynı şekilde karşılık verdi. Derin ve Kylana'ya sıkıca sarıldım. Yeni kız Galdor ve Naserious'un yanındaydı. Roketin sesi giderek şiddetlendi demek ki yükselmeye başlamıştı. Bu esnada kapakların metalik kapanma sesini durduk. Roket yaklaştığı zaman gürültüden kulaklarımızı kapatmak zorunda kaldık. Birkaç an sonra büyük bir patlama sesi duyduk. O kadar güçlü bir ses dalgası vardı ki hepimiz geri çekildiğimizi hissettik.
Birkaç an sonra şiddetli çarpışma patlamanın sesini üzerimizden atamamışken alevler yer yeri kaplamaya başladı. Bir anda yanıp sönen kırmızı ışıklar kayboldu ve etraf kırmızının tonlarına büründü. Etrafımızı kaplayan mavi kalkana çarpan alevler geri dönüyordu ve ölümcül bir dansı başlatıyordu. Kırmızı alevler mavi kalkanın sınırlarında bordo rengini alıyordu.
İkinci patlama daha aşağılardan geldi ve birkaç an sonra üçüncü patlama. Alevler iyice güçlenmişti. Çaresiz bir şekilde onları seyrediyor ve oradan nasıl çıkacağımızı düşünüyorduk. Kylana'nın ellerini sıkıca tutuyordum.
Yükselen alevler bittiği zaman etrafımızdaki çıngın alevler biraz daha zayıflayıp bir yangına evrildi. Mavi kalkan zayıflıyordu ve yeni kız "Nefesinizi tutun. Ben söyleyene kadar sakın nefes almaya çalışmayın" dedi sert ve şefkat dolu bir tonda ve derin bir nefes alıp nefeslerimizi tuttuk.
Bir an sonra sanki etraftaki bütün hava yok olmuştu ve alevler titreşerek kaybolmaya başladı. Önce küçük alevler kayboldu daha sonra büyükleri. Yanıp sönen kırmızı ışıklar görülmeye başlandı bu esnada. Odaya hakim olan kırmızı renk yavaşça kayboldu.
Yeni kız "Artık nefes alabilirsiniz." dediği zaman derin bir nefes daha aldım. Başarmıştık ve herken bana doğru geldi ve bana doğru sarıldılar. Başarmıştık ne kadar imkansız gibi görünse de başarmıştık. Herkes sevinçten üstüme atladığı sırada biz birlik olduğumuz sürece üstesinden gelecek hiçbir şeyin olmadığını düşündüm. Sonra kahkahalarla gülmeye başladık Galdor Derin'i havaya fırlattığı sırada. "Komutan Galdor ben yüksekten korkuyormuşum yapma lütfen." dedi ve biz daha fazla gülmeye başladık.
