- Herkes çabuk bir alt kata. Derin ne kadar zamanımız kaldı?
- Komutan Galdor 7 dakika 17 saniye var çabuk olmalıyız.
- 3 tane asker burayı incelesin işimize yarayacak bir şey bulabiliriz. Hadi hızlanın.
Galdor konuşmayı bitirdiği zaman herkes bütün gücüyle merdivenlerden alt kata doğru inmeye başladı. Adım sesleri sessizliği bıçak gibi bölüyordu. Herkes hızlı nefes alıp veriyordu. Öyle bir zamandaydık ki kaybedecek tek bir saniye bile herşeyin sonunu getirebilirdi.
Kaç tane roket olduğunu bilmiyorduk. Onları durdurma şansımız yok gibiydi. Büyük ihtimalle hava savunma sistemimiz bile düşmanın eline geçmişti. Büyük ihtimalle herşey onların elindeydi. Merdivenin her basamağına geldiğimiz zaman aklımdan milyonlarca düşünce geçiyordu. Ne kadar da büyük bir sessizlikti böyle.
Alt kata indiğimiz zaman karşımızda büyük, metal bir kapı vardı. Kapı şifreliydi ve tahmin ettiğime göre kimse şifreyi bilmiyordu.
- Derin çabuk kapıyı aç!
- Emredersin komutan Galdor.
Derin kapıyı açmaya çalışırken yüzündeki çaresizlik canımı acıtıyordu. Kalan zamanımız 7 dakikanın altına düşmüş olmalıydı. O kadar çaresiz hissediyordum ki kendimi durdurmamız gereken roketler vardı ve bunu yapmak için 7 dakikadan az bir süremiz kalmıştı. Boş yere aklımdan geçen her düşüncenin zamanı tükettiğini düşündüm. Hatta bu düşünce bile en azından 1 saniye kadar azaltmıştı zamanı. Böyle zamanlarda zamanın genişlemesi gerekmez miydi? Zamanın içinde daha rahat hareket etmeliydik. Şu hale bak çok değerli 10 saniyeyi boş yere harcamıştım.
Son bir kez etrafa baktım. Galdor çelik kapıyı yumrukluyor ve onu yıkmaya çalışıyordu. Derin endişe içinde yapacak bir şeyler bulmaya çalışıyordu. Naserious ise iki askerin kollarında yarı baygın bir şekilde duruyordu. Kylana ise ahh Kylana ahh. Onu böyle bir zamanda kaybetmek istemiyorum ben. Hayatımda ilk kez kazanmak istiyorum. Ben kazanırsam, biz kazanırsak bizimle birlikte herkes kazanacaktı. Bir şeyler yapmam gerekiyordu ama ne yapabilirdim ki.
Kylana ile bir kere daha göz göze geldiğim zaman içinden onu çok sevdiğimi söyledim. Ona deliler gibi aşıktım ben, onun saçının bir teline zarar gelmesine bile izin veremezdim. Zaman önce yavaşladı sonra zaman durma noktasına geldi. Galdor'un yumruğu çelik kapıya doğru harekete geçmişti, Derin ise kapının yan tarafında bulunan sayılarını inceliyordu. Ahh Kylana o an o kadar güzeldi ki hayatımın sonuna kadar onu seyredebilirdi. Daha fazlasını yapmalıydım ben. Çok daha fazlasını yapmalıydım.
Bir anda bir şey oldu ve herkes geriye doğru hareket etmeye başladı. Önce Galdor'un yumruğu hareket etti sonra Naserious'un gözlerini hafifçe açmasını seyrettim. Kylana ise endişe ve korkuyla etrafı seyrediyordu. Sonra geriye doğru hareket etmeye başladılar. Bu esnada Galdor ve Derin'in sesini duydum ama sanki tersten konuşuyorlardı ve hiçbir şey anlamadım.
Merdivenlere doğru geri geri hareket etmeye başladılar sonra ben ise aynı yerde durmuştum. Sanki zamanı tersine çevirmiştim sanki zaman geriye doğru akıyordu. Onlar merdivende kayboldukları zaman şaşkınlıklar içerisindeydim. Demek ki ben zamanda istediğim gibi hareket edebiliyordum. Demek ki belki de geleceğe bile gidebilirdim. Bunu bir ara deneyebilirdim ama şimdi değil. Geçmişin bana analtmak istediği bir şey olmalıydı ve onu bulmalıydım. Zamanın geriye akışını daha fazla hızlandırdım ve daha fazla.
Bir süre boyunca hareket eden hiçbir şey olmadı. Daha sonra kapının kapanmasını ve açılmasını izledim ve içeriden iki tane siyahlı adam çıktı ve sayıların yanına geldi. İçlerinden birisi sayılara doğru elini uzattı ve "7315" tuşlarına bastı. Zamanı tersten izledğimi hesaba katarsak şifre "5137" olmalıydı ve zaman bir anda normale döndü.
Bir anda başımın döndüğünü hissettim yere doğru düşerken "Derin! 5137'yi dene. Çabuk ol!"
Dizlerim mermer zemine çarptığı sırada Derin şifreyi giriyordu. Kapının açılma sesini duyduğum zaman zorlukla nefes alıyordum ben. Etraf kararıyordu kalın bir erkek sesinin ki o Galdor olmalıydı bana sarıldığını hissettim. Konuşacak halim bile yokken zoraki olarak "Beni birakın siz içeriye girin" diye fısıldadım. Umarım beni duymuşlardı ve her yer karardı.
