Zamanın dengesi 65. Bölüm

 


- Onun kaçmaya çalışacağını düşünmüyorum Derin. Başına gelebilecekleri biliyor bence.


Dış kapının önünde içeriye girmek için bekliyorduk. Galdor düşünceliydi, kaşları hafifçe çatılmıştı. Bir plan yapıyordu belli ki içeride en az 6 tane siyahlı adam olmalıydı. Büyük ihtimalle pusuda bekliyorlardı içeriye girmemizi. İçeriye girdiğimiz zaman sakladıkları yerlerden çıkacaklardı.


- Planımız nedir Galdor?

- İeriye girmeden birkaç saniye önce sis bombalarını atacağız. Derin bu noktada sana ihtiyacımız olacak. Keskin işitme yeteneklerin dedikodu toplamak haricinde kullanman gerekecek. Öncelikli hedefimiz siyahlı askerleri etkisiz hala getirmek olacak.

- Galdor bende yardımcı olabilirim en azından onlardan daha iyi görmenizi sağlayabilirim.

- Bu harika olur Naserious. İçeriden bir kişiyi sağ bırakırsak iyi olur en azından profesörü nereye götürdüklerini öğreniriz. Hazırsanız başlayabiliriz.

- Emredersin komutan Galdor. Ben göz ve kulak olarak işimin başındayım.


Hepimiz giriş kapısının yanında siper almış bir şekilde bekliyorduk. Galdor bir elinde sis bombalarından birisini tutuyordu. Naserious ise el hareketleri ile büyü yaptığını belli ediyordu. İçimde dolaşan enerjiyi hissettiğim zaman onun büyüyü tamamladığını anladım. Yaklaşık olarak 3 saniye sonra Galdor sis bombasını içeriye doğru attı. Birkaç saniye içinde sis açık olan kapıdan dışarıya doğru yayılmaya başladı. Galdor ile birlikte içeriye doğru adım attığımız sırada Derin'in sesi duyuldu "Komutan Galdor içeride 4 farklı nefes sesi duydum. Sanırım bir tanesi sigarayı çok içiyor doktora gitmesi gerek onun."


İçeriye girdiğimiz zaman büyükçe bir odadaydık. Biraz ilerimizde üst kata doğru çıkan bir merdiven vardı ve iki yana doğru uzanan koridor. Sis her yeri kaplamıştı ama sanki puslu bir camdan bakıyormuş gibi etrafı görebiliyordum. Galdor'la birlikte iki tane koltuğun arkasına saklandık diğerlerinin ayak seslerini duyabiliyordum. 


Herhangi bir düşmanı görebilmek için etrafı gözetliyorduk ancak şimdilik hiçbir hareket yoktu. Demektir ki onlar iyi saklanmışlardı. Arkadan gelen ayak sesleri sustuğu zaman herkesin içeriye girdiğini anladım. 


- Komutan Galdor ileride koltuğun arkasında bir kişi var. Çok hızlı nefes alıyor. 


Derin konuşmasını bitirdiği zaman Galdor o tarafa doğru ateş etmeye başladı ve kisa bir acı çığlığı duyuldu. 


- Şapşik diğer tarafta büyük saksının arkasında bir kişi var. 


Derin'in işaret ettiği yine doğru bir kaç el ateş ettim ve kısa bir çığlık yankılandı. Bir saniye kadar sonra yaraları siyahlı asker yere düştü ve ona doğru iki el daha ateş ettim. 


- Kylana ilerideki tahta kapının arkasında birisi var. Duvar tarafa doğru ateş et.


Kylana dürbünlü silahıyla ateş etti. Kurşun tahta kapıyı parçalayarak ilerledi ve yere düşen bedeninin sesi yankılandı. 


- Komutan Galdor büyük kitaplığın arkasında dediği sırada karşıdan ateş sesleri gelmeye başladı. 


- Üst katta 4 kişi daha var dikkatli olun. Hepsi korkuyor birisi korkudan gaz bile çıkardı. Ne kadar ayıp. 


Kylana tam bu esnada silahını üst kata doğrulttu ve bir el ateş etti. Tok bir düşme sesi duyduğum zaman onun ne yaptığını anlamıştım. Büyük ihtimalle bizim göremediğimiz siyahlı adamı o görmüştü. Ölümün onun kadar güzel olması cok düşündürücüydü.


- Kylana merdivenin çıkışının sol tarafı biraz bekle kafasını kaldıracak.


Kylana bir el daha ateş etti ve yine yok bir ses duyuldu. Galdor ise odanın diğer tarafına doğru ateş etti. Ben ise öteki tarafa.


- Alt kat tamam ama yukarıda en az iki tane daha var.


Naserious ile göz göze geldiğim sırada onun bir şey yapacağını anladım ve o garip his bedenimde dolaşmaya başladı. Kısa bir süre sonra mermer zemin ışıldamaya başladı. Ve siyahlı adamlar çığlık atmaya başladı. İçlerinden bir tanesi merdivenlerden aşağıya doğru koşmaya başladı. Sanki bütün bedeni yanmıştı. Doger siyahlı adam ise Kylana'nın silahından çıkan bir kurşunla yere düşmüştü ve havada yanık et kokusu vardı.


- Derin harika bir işti. Sen ve Naserious merdivenden düşen salağı konuşturun. Bizde etrafı inceleyeceğiz.


Koridordan sağ tarafa doğru ilerlerken Galdor önde yürüyordu. Kylana ve ben onun hemen arkasındaydık. Onun gözlerindeki kararlılığı gördüğüm zaman ona bir kere daha aşık olmuştum. Ne diyorum ben ya evet o duygunun adı aşktı. O an ona aşık olduğumu haykırmak istedim ama bunu söylemek için doğru zaman değildi. Zaten ben hep o doğru zamanı beklerken kaybetmiştim.


- Tamam komutan Galdor eğer o konuşmazsa onu sıkıcı en cümlelerimle perişan ederim. Hatta yine konuşmazsa çok iğrenç şakalar yaparım bildiği her şeyi anlatır.

0/Post a Comment/Comments