Profesörün evine doğru ilerlemeye devam ettik. Bir süre sonra arabayı durdurduk ve yürüyerek devam ettik. Rüzgarın o keskin fısıltısından başka bir ses yoktu ve biz tekrardan savunma düzenine geçtik. Önde Galdor ve ben arkamızda Derin ve en arkada ise Kylana ve Naserious. Her ihtimale karşın hazırdık. Biraz daha ilerlediğimiz zaman beyaz, büyükçe vjr evin yakınlarında siyahlı adamların araçlarını gördük. Evet bizden önce gelmişlerdi.
Galdor hızlanalım işaretini yaptığı zaman daha hızlı ilerlemeye başladık. Silahlarımıza susturucuları taktık Derin ilerideler işaretini yaptığı zaman Galdor'la birlikte ateş etmeye başladık ve iki tane siyahlı adam yere düştü. Evin yüksek duvarlarının yanına geldiğimiz zaman içeride nöbet tutan 6 tane siyahlı adam gördük. Evin kapısı açıktı ve içeride daha fazlası olabilirdi.
Galdor, Kylana'ya baktı ve evin çatısını işaret etti. Naserious ve Derin'e ise kapının iki çaprazını gösterdi. Galdor ve ben kapıdan içeriye girecektik, Derin ve Naserious ise bizi koruyacaktı. Kylana ise evin çatısından bize destek olacaktı. Galdor ateş etmeye başlamadan önce "1 tanesini sağ bırakın" dedi ve bir an sonra silahlar ateş aldı ve 3 tane siyahlı adam yere düştü.
Biz sessizce içeriye girdiğimiz sırada kalan siyahlı askerlerden iki tanesinin evin çatısına nişan aldığını gördük. Otomatik silahları ile çatıya doğru ateş ediyorlardı onlara isabet edecek kurşunlar için büyük kolaylıktı. Siyahlı askerlerden bkr tanesi ağaçlardan birisinin arkasına saklamıştı ve bir diğeri ise orada bulunan eski bir aracın arkasındaydı. Belki de evin arka tarafında başkaları da vardı. Çatının üstünde Kylana'yı gördüğüm zaman eliyle 4 işaretini yaptı yani 4 siyahlı asker daha vardı. Kylana ise düşmanlarımızın ustune inen sessiz bir ölüm gibiydi resmen.
Derin'in ileriye doğru hızlı birkaç adım attığını gördüm sonra bir ağacın gövdesine saklandı. Bir an için onunla göz göze geldik ve o an ne yapacağını anladım. Binanın çatısına doğru ateş sesleri geldiği zaman Derin kafasını dışarıya çıkartıp bir el ateş etti. Bu esnada Galdor diğer siyahlı adama doğru ateş etmeye başladı. O eski arabanın arkasından çıktığı sırada ateş etmeye başladım bacaklarını nişan alarak ve kolunu. Kurşunların birisi sol bacağına diğeri ise sağ kolunu parçalayarak ilerledi.
- Derin şu siyahlı salağın silahlarını al gerekirse diğer bacağından da vur. Naserious sen gelen giden olmadığından emin ol. Lucian sen benimle gel bakalım evin arkasında neler varmış.
- Emredersiniz komutan Galdor. Neden kaçmaya çalışıyorsun siyahlı bey üzgünüm ama kaçmanıza izin veremem.
Binanın arkasına doğru ilerlerken tek bir yol vardı. Köşeyi döndüğümüz zaman 3 tame siyahlı askerin binanın çatısına doğru ateş ettiğini gördüm demek ki Kylana'yı sıkıştırmışlardı. O an gözüm dönmüştü resmen ona zarar vermelerine izin veremezdim. Pespeşe ateş etmeye başladım.
Bana daha yakın duran siyahlı adam gövdesine isabet eden kurşunlarla yere düştüğü sırada onun yanındaki siyahlı askerin kafasına ateş etmeye başladım. Bu esnada Kylana ile göz göze geldik. Demek ki artık çatıda değildi ve biraz arkasında başka bir siyahlı adam yatıyordu ve sağ kalan son siyahlı adamı sırtından vurarak yere indirdi.
- İyi misin Kylana?
- İyiyim yukarıda sıkıldım biraz siyahlılar hep saklanıyordu.
- Gençler sonra konuşursunuz şurayı temizleyelim önce. Derin'in yanına gidelim bakalım içeride neler varmış.
Hızlı bir şekilde koştuktan somra Derin'in yanına gitmiştik. "Komutan Galdor profesörü kaçırmışlar buradan. Bu zavallı siyahlı asker çok kötü bir çocukluk yaşamış biliyor musun? O küçücükken babası hep dövüyormuş onu."
- Derin neden düşmanlarımıza empati kuruyorsun sen?
- Komutan Galdor söyle oldu siz gittikten sonra siyahlı adam da koşacak durumda değil zaten Naserious burada. Neyse ona bandaj yaptım hemen ölmesin diye ve sohbet etmeye başladık.
- Galdor, Derin adamı konuşarak öldürmeye çalıştı. Eminim ki onu öldürmemiz için yalvarıyordu bize.
- Derin bunu sonra konuşacağız içeride kaç kişi olduğunu öğrenebildin mi?
- Evet onun bıçağını kullanarak kurşunları cikarmak istedim. Hemen ölmesini istemedim canı çok yandığı için sanırım içeride 6 kişi olduğunu söyledi bana.
- Profesörün nerede olduğunu öğrendin mi peki.
- Evet komutan Galdor eski bir mağaradaymış ama orada ne yaptıklarını bilmiyor. Bunu da bizimle götürelim mi?
- Siz arkadaş mı oldunuz Derin?
- Elbette hayır Lucian sadece güzel sohbeti var hem bize lazım olabilir.
- Tamam Derin ama başında nobet tut ve bir sey yapmaya kalkarsa me yapacağını biliyorsun.
- Elbette komutan Galdor arkadaşları gibi onu da öldürürüm. Baksanıza ne kadar korktu en iyisi doger bacağından da vurayım kaçmaya çalışmasın.