Zamanın Dengesi 49. Bölüm

 


Siyahlı adamları görmek saldırı moduna geçmemize sebep oldu. Öndeki 3 kişi saldırı pozisyonundayken arkadaki bir kişi bizi desteklemek için hazır bekliyordu. Arkadaki iki kişi ise koruma görevi üstlenmişti. Birbirimizi yeni tanımamıza rağmen muhteşem bir uyum içindeydik.


Naserious'a "Hazır ol" anlamında bir bakış attım ve anladığını göstermek için başını hafifçe öne eğdi. Hepimiz ileriye doğru koşmaya başladığımız sırada etrafımda o farklı enerji dalgasını hissettim ve bu sefer o enerji dalgası sanki bedenimin etrafını çevreliyordu.


Siyahlı adamlar kız kulesinin etrafında nöbet tutmaya devam ederken aynı amda ateş etmeye başladık. Havada uçan kurşunları görmesek de siyahlı adamların pespeşe yere düştüğünü gördük. Diğerlerinin yüzünü göremesem de benim gibi yüzlerinde başarmanın getirdiği gülümsemenin olduğuna emindim.


Kız kulesinin karşısına vardığımızda küçük iskelenin hemen yanı başındaydık. Eskiden defalarca kez gelip çay içtiğim yer şimdi bomboştu. Hayır şimdi geçmişi düşünmenin hiç sırası değil. Silah seslerini duyan iki tane siyahlı asker kulenin ön tarafına doğru koşup görünür olduğu sırada üç el silah sesi daha duyuldu ve siyahlı askerler yere düştü.


- Naserious biz ne kadar görünmez kalacağız?

- Yaklaşık 5 dakika daha devam edecek Galdor.

- Harika Kylana hazır mısın?

- Hazırım ama sizi nasıl göreceğim ben şimdi? Hiçbirinizi göremiyorum. 

- Kylana hemen her şeyi yapamam bana kısa bir izin verin. 


Kısa bir zaman geçtikten sonra artık birbirimizi görebiliyorduk. 


- Bunların hepsi ayrı büyüler. Şimdi hızlı olun bu arada içeriden gelen farklı bir enerji hissediyorum. Bende sizinle gelsem iyi olur. 


Kylana bana yaklaştı ve elimi tuttu. Onun ısısını hissettim sanki bir enerji bedenime dolmuştu ve onun elini hiç bırakmak istemiyordum. Bedenimin ileriye doğru çekildiğini hissettim ve bir an sonra kiz kulesinin ön tarafındaydım. Kylana ile bir an göz göze geldik ve onun gözlerinin güzelliğine bir kere daga hayran kaldım. Bir an sonra Kylana kaybolmuştu ve Galdor'un yanındaydı.


Aradan sanırım bir an geçmişti ve Galdor ile birlikte yanımda belirmişlerdi. "Bu işe hiçbir zaman alışamayacağım ben." Galdor'un cümlesi gülümsememe neden olsa da onun bir an için dengesini kaybettiğini gördüm ve ona destek olmak için bir adım attım ve Kylana yine ortadan kayboldu. Bir an sonra geri geldikleri zaman iki yanında Derin ve Naserious vardı.


- Derin'i orada yalnız bırakmak olmazdı.

- Yaaa şapşik sen ne kadar tatlısın. Hep benim yanımda kal sen. Hepiniz hep yanımda kalın sizi çok seviyorum ben.

- Bizde seni seviyoruz Derin. Seninle bir ara güzel bir sohbet etmek isterim.

- Yaaa şapşik Naserious çok tatlısın sen. Şu halimize bir bakın şapşikler ordusu olduk biz.

- Hazırsanız içeriye girelim. Kapıyı brn açacağım Derin sen ve Naserious arkamızı kolla. Lucian ve Kylana ateş etmek için hazır olun. Keşke sis bombamız da olsaydı film tadında bir sahne olurdu.


Silahlarımızı kaldırdık ve Galdor elini kapıya doğru uzattı ve yavaşça kapıyı sert bir biçimde açıp dizlerinin üzerine çöktü. Bunu bize ateş etmek için alan bırakmak için yapmıştı. Dışarıdaki sert ışıktan daha loş bir ortama geçmek bir an için gözlerimizin kamaşmasına sebep olmuştu ancak kısa bir süre sonra gözlerimiz normale döndü. İçerideki alandaki butun masa ve sandalyeler ters çevrilmişti belli ki burada bir şey aramışlardı.

0/Post a Comment/Comments