- Derin şuradan bir çıkalım bolca sarılırız.
- Neden ama şapşiğim ne kadar yaşayacağımız belli değilken hep sonraya atıyoruz. Oysa benim tek istediğim kısa bir sarılma.
- Evet, Lucian insanların yaptığı en büyük hata bu. Derin'e katılıyorum fırsatımız varken sarılalım bence.
- Hadi şimdi Derin'i kırmayalım Lucian.
- Bazen bazı şeyleri yapmak için doğru zaman değildir. Doğru anları beklemek daha doğru değil mi?
- En doğru zaman şimdidir bir an kadar sonra ne olacağını bilmiyoruz.
- Kylana'yı sonuna kadar destekliyorum şapşik. Sonra söyleyemediklerin vrya yapamadıkların içinde kalır sonra şişer kocaman olur böyle.
Belki de ben hep doğru zamanı beklerken kaybetmiştim. Yıkılmış sokakta sarılırken tek hissettiğim duygu huzurdu. Belki bir kaç an kasar sürmüştü ama zorlu zamanlar geçiren bizlerin en çok ihtiyacı olan şeydi sarılmak.
- Bu kadar sarılmak yeterli geldiyse gidelim yapacak çok şey var. Omce gidip şapkalı adamı bulacağız ve onu kim kaçırdıysa onun ağzını burnunu kıracağız.
- Galdor, umarım onu kurtardığımız zaman bize ne olduğunu anlatır bize.
- Anlatmayacak Lucian, emin ol buna. Sır küpü gibi takılmayı seviyor bence. Belki biz hazır değiliz belki de o.
- Bak Kylana ne güzel konuştu. Önce şapkalı adamı kurtaralım gerisine bakarız.
- Şapkalı adam sıra anlatmaya gelince biraz cimri olabilir ama emin olun zaman geldiğinde anlayacaktır.
- Sana hiçbir sey anlattı mı Naserious?
- Bilmek istediğimin çok azını anlattı ama zaten o hepsini anlatsaydı bile ben hazır değildim.
- Hazır olma kriteri nedir acaba onun? Neyse hadi zaman kaybetmeden yola çıkalım.
Bayır aşağıya yürümeye başladığımız zaman etrafımızda çok sayıda yıkılmış bina, çok sayıda yıkılmak üzere bina ve daha çok sayıda hasar görmüş bina vardı. Bir kıyametin tam ortasındaydık sanki. Burada olmadığımız zamanlarda nelerin değiştiğini merak ediyordum ama gerçeği söylemek gerekirse sormaya korkuyordum. İçimde büyük bir öfke vardı ve bunu yapanları cezalandırmak istiyordum.
Bu sokaklardan daha önce geçmiştim ben hatırlıyordum şurada bir yerde oturup kahve içmiştim ama orası artık yoktu. Biraz ileride İtalyan yemeği yemiştim ki orası da artık yoktu. Hüzünlememi sağlamıştı bu büyük ihtimalle herkesin burada anısı vardı. Zaten İstanbul'da yaşayıp Galata'da anısı olmayan çok zor bulunurdu. Ben Galata kulesinin ne durumda olduğunu düşünürken uzaklardan silah sesleri gelmeye başladı ve daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırladık.
Yıkılmış binaların altında kokmaya başlayan cesetler vardı. Onlar için yapacak bir şeyimiz yoktu ve içimizden küfrerek devam ettik. Galdor saldıracak birisini arıyordu, Kylana'nın gözleri ıslanmıştı ve ben ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. İlk kez gerçekten nefret duygusu ile tanışmıştım ve karşıma çıkan herkesi mermi manyağı yapmak istiyordum.
- Naserious şapkalı adamın nerede tutulduğunu biliyor musun?
- Araştırmalarım sonucunda 3 farklı adrese ulaştım Galdor. Kız kulesi onlardan ilki sonra harem otogarı var. Tamamen terkedilmiş bir durumda ve Haydarpasa tren garı. İlk olarak kız kulesine bakacağız.
- Bu ne ya kaçıranlar eski aşk hikayesini yaşatmak istiyor sanki Naserious.
- Belki modern bir hikayeyi yaşatmak istiyorlardır bize. Oraya tekne ile girmek oldukça zor olacaktır.
- Haklısın Lucian söyle yapacağız biz tekne ile giderken Kylana sahilde bizi koruyacak. Daha sonra biz karaya çıktığımız zaman yanımıza gelecek.
- Harika bir plan komutan Galdor benim neden bir görevim yok. Üzüldüm şimdi bak.
- Derin sen bizim gözümüz ve kulağımızsın unuttun mu en önemli gorev seninkisi.
- Yaşasın en birinci görev benimkisi teşekkür ederim komutan Galdor bu goteve layık olmak için elimden geleni yapacağım.
- Sahile az kaldı şimdi oradan bir tekne bulalım. Galdor tekne kullanmayı biliyor musun?
- Eskiden balık tutmak için kullanırdım ama üstünden çok zaman geçti Lucian.
- Ben kullanırım komutan Galdor. Kylana da yanımda olur sizde beni korursunuz.
- Plan çok güzel bende tekneyi bir süre boyunca görünmez yapabilirim ama dalgalar yerimizi belli edebilir bu yüzden yavaş gitmeliyiz.
- İşte bu harika oldu Naserious. Tekneyi nasıl görünmez yapacaksın sen.
- Yetenek diyelim Kylana benim de yapabildiğim bazı şeyler var.
- Garip şeyler olmaya devam ediyor ama önemli değil. Hadi gidip şapkalı adamı kurtaralım.
- Neden ama şapşiğim ne kadar yaşayacağımız belli değilken hep sonraya atıyoruz. Oysa benim tek istediğim kısa bir sarılma.
- Evet, Lucian insanların yaptığı en büyük hata bu. Derin'e katılıyorum fırsatımız varken sarılalım bence.
- Hadi şimdi Derin'i kırmayalım Lucian.
- Bazen bazı şeyleri yapmak için doğru zaman değildir. Doğru anları beklemek daha doğru değil mi?
- En doğru zaman şimdidir bir an kadar sonra ne olacağını bilmiyoruz.
- Kylana'yı sonuna kadar destekliyorum şapşik. Sonra söyleyemediklerin vrya yapamadıkların içinde kalır sonra şişer kocaman olur böyle.
Belki de ben hep doğru zamanı beklerken kaybetmiştim. Yıkılmış sokakta sarılırken tek hissettiğim duygu huzurdu. Belki bir kaç an kasar sürmüştü ama zorlu zamanlar geçiren bizlerin en çok ihtiyacı olan şeydi sarılmak.
- Bu kadar sarılmak yeterli geldiyse gidelim yapacak çok şey var. Omce gidip şapkalı adamı bulacağız ve onu kim kaçırdıysa onun ağzını burnunu kıracağız.
- Galdor, umarım onu kurtardığımız zaman bize ne olduğunu anlatır bize.
- Anlatmayacak Lucian, emin ol buna. Sır küpü gibi takılmayı seviyor bence. Belki biz hazır değiliz belki de o.
- Bak Kylana ne güzel konuştu. Önce şapkalı adamı kurtaralım gerisine bakarız.
- Şapkalı adam sıra anlatmaya gelince biraz cimri olabilir ama emin olun zaman geldiğinde anlayacaktır.
- Sana hiçbir sey anlattı mı Naserious?
- Bilmek istediğimin çok azını anlattı ama zaten o hepsini anlatsaydı bile ben hazır değildim.
- Hazır olma kriteri nedir acaba onun? Neyse hadi zaman kaybetmeden yola çıkalım.
Bayır aşağıya yürümeye başladığımız zaman etrafımızda çok sayıda yıkılmış bina, çok sayıda yıkılmak üzere bina ve daha çok sayıda hasar görmüş bina vardı. Bir kıyametin tam ortasındaydık sanki. Burada olmadığımız zamanlarda nelerin değiştiğini merak ediyordum ama gerçeği söylemek gerekirse sormaya korkuyordum. İçimde büyük bir öfke vardı ve bunu yapanları cezalandırmak istiyordum.
Bu sokaklardan daha önce geçmiştim ben hatırlıyordum şurada bir yerde oturup kahve içmiştim ama orası artık yoktu. Biraz ileride İtalyan yemeği yemiştim ki orası da artık yoktu. Hüzünlememi sağlamıştı bu büyük ihtimalle herkesin burada anısı vardı. Zaten İstanbul'da yaşayıp Galata'da anısı olmayan çok zor bulunurdu. Ben Galata kulesinin ne durumda olduğunu düşünürken uzaklardan silah sesleri gelmeye başladı ve daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırladık.
Yıkılmış binaların altında kokmaya başlayan cesetler vardı. Onlar için yapacak bir şeyimiz yoktu ve içimizden küfrerek devam ettik. Galdor saldıracak birisini arıyordu, Kylana'nın gözleri ıslanmıştı ve ben ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. İlk kez gerçekten nefret duygusu ile tanışmıştım ve karşıma çıkan herkesi mermi manyağı yapmak istiyordum.
- Naserious şapkalı adamın nerede tutulduğunu biliyor musun?
- Araştırmalarım sonucunda 3 farklı adrese ulaştım Galdor. Kız kulesi onlardan ilki sonra harem otogarı var. Tamamen terkedilmiş bir durumda ve Haydarpasa tren garı. İlk olarak kız kulesine bakacağız.
- Bu ne ya kaçıranlar eski aşk hikayesini yaşatmak istiyor sanki Naserious.
- Belki modern bir hikayeyi yaşatmak istiyorlardır bize. Oraya tekne ile girmek oldukça zor olacaktır.
- Haklısın Lucian söyle yapacağız biz tekne ile giderken Kylana sahilde bizi koruyacak. Daha sonra biz karaya çıktığımız zaman yanımıza gelecek.
- Harika bir plan komutan Galdor benim neden bir görevim yok. Üzüldüm şimdi bak.
- Derin sen bizim gözümüz ve kulağımızsın unuttun mu en önemli gorev seninkisi.
- Yaşasın en birinci görev benimkisi teşekkür ederim komutan Galdor bu goteve layık olmak için elimden geleni yapacağım.
- Sahile az kaldı şimdi oradan bir tekne bulalım. Galdor tekne kullanmayı biliyor musun?
- Eskiden balık tutmak için kullanırdım ama üstünden çok zaman geçti Lucian.
- Ben kullanırım komutan Galdor. Kylana da yanımda olur sizde beni korursunuz.
- Plan çok güzel bende tekneyi bir süre boyunca görünmez yapabilirim ama dalgalar yerimizi belli edebilir bu yüzden yavaş gitmeliyiz.
- İşte bu harika oldu Naserious. Tekneyi nasıl görünmez yapacaksın sen.
- Yetenek diyelim Kylana benim de yapabildiğim bazı şeyler var.
- Garip şeyler olmaya devam ediyor ama önemli değil. Hadi gidip şapkalı adamı kurtaralım.