Zamanın dengesi 39. Bölüm

 


Sarılma bittikten sonra hepimiz açılan kapıya doğru yürümeye başladık. Kapıyı geçtiğimiz zaman uzun bir koridor vardı karşımızda. Koridorun her yerinde kırmızı renkte parlayan rünler vardı. Rünlerin hepsi yeniydi. Bu yüzden onları incelemek için yavaşladık.


- Ben size söyleyeyim bu kırmızı rünler hiç iyi görünmüyor.

- Derin rünlerin ne anlama geldiği hakkında bir fikrin var mı?

- Kylana'cım hiçbir fikrim yok inan ama kırmızı renk bir tehlike işaretidir. Dikkatli olmalıyız.

- Dikkatli olalım da Derin zaten buraya gelene kadar oldukça tehlikeli bir yoldan geldik. Başımıza gelmeyen ne kaldı ki?

- Komutan Galdor iyi tarafından bakalım bütün zorlukların üstesinden geldik demek ki bundan sonra da gelebiliriz.

- Derin gerçekten muhteşem bir iyi niyetin var. Hayranım sana ben.

- Yaa şapşik çok mutlu oldum ben. Utandım bak. Şu rün ne anlama geliyorsa sürekli tekrar ediyor ve eminim ki kötü bir şey o.


Koridor boyunca yürümeye devam ettik. Hepimiz silahlarımızı çekmiş, yavaş adımlarla ilerliyorduk. Galdor ve ben önde ilerliyorduk. Arkamızda Kylana ve onun arkasında Derin vardı. Her ne kadar Kylana toparlamış olsa da onu aramıza alarak tehlikeden uzak tutmak istiyorduk. Onun kılına zarar gelse dayanamazdım ben. Tabi Galdor ve Derin için de böyleydi ama sebebini bilmesem de Kylana'nın yeri farklıydı bende.


Koridor boyunca ilerlemeye devam ederken rünler daha fazla parlamaya başladı. Bu tehlikeye yaklaştığımız anlamına gelebilirdi. Sanırım belli etmesek de hepimiz korkuyorduk bundan belki de en çok korktuğumuz şey birbirimizi kaybetmekti.


- Gençler su rünün anlamını çözdüm "sınav" diyor.

- İnşallah fizik sınavı değildir. Fizik dersim hep kötüydü benim.

- Dalga geçme Galdor çoktan seçmeli bir sınava gireceğimizi hiç sanmıyorum.

- Tamam Lucian sen niye bu kadar çabuk kızıyorsun. Başka çözebildiğin kelime var mı Derin?

- Komutan Galdor şuradaki kelime ayna olabilir sanki baksana aynı işaretten iki tane var ama birisi ters duruyor.

- Tehlike ve ayna sanırım yansımalarla alakalı bir sınav olacak. Tamam tamam sustum burada fikirlerime hiç saygı yok.

- Galdor sanırım şu an içimizden konuşsak çok daha iyi olur. Sessiz bir şekilde ilerlemeye devam edelim.


Kylana konuşmasını bitirdiği zaman sessiz bir şekilde ilerlemeye devam ettik. Koridorun sonunda üstünde kırmızı renkte başka rünler olan metalden yapılmış başka bir kapı vardı. Kapının kolunu hareket ettirdiğimizde ileride kocaman bir oda vardı. Tahminime gore odanın yüksekliği 8 veya 9 metre kadardı. Siyah mermerden yapılmış duvarlar vardı ve siyah rengin arasında saklanan kırmızı rengi görebiliyorduk.


Tam karşımızda ise metalden yapılmış devavasa bir robot vardı. Biz odaya girdiğimizde gözleri kırmızı bir şekilde parlamaya başladı. Sağ elinde kocaman bir kılıç tutuyordu ve anladığımız kadarıyla o kılıcın hedefi biz olacaktık.


- Bu devasa robot bize saldıracak. Hızlı hareket edeceğiz ve onun saldırılarından kaçmaya çalışacağız. Kime hamle yapıyorsa o kaçmaya başlayacak ve diğerleri ateş edecek. Şimdi herkes birbirinden uzaklaşsın kılıç yaklaşık 2 metre kadar olduğuna göre aranıza en az o kadar boşluk bırakın.

- Galdor'u duydunuz Kylana ve Derin siz biraz daha arkada kalın bizimle aranızda en az 2 metre mesafe olsun.

- İlk olarak Lucian ve ben ates etmeye başlayacağız. Hadi başlayalım.


Galdor ile birlikte ateş etmeye başladık. Silahlarımızdan çıkan her kurşun robota çarpıp farklı bir yöne doğru ilerliyordu. Robotun gözleri ise daha kırmızıydı artık.


- Lan çok dikkatli olun bu robot ölümsüz galiba. Silahlar ise yaramıyor.

- Sırayla ateş edelim ona zarar vermenin bir yolunu bulana kadar kursunlarımız bitmesin.

0/Post a Comment/Comments