Zamanın dengesi 38. Bölüm

 


- Neyi itiraf etmemiz gerek. Mesela ben çikolatalı dondurma sevmem desem kabul olur mu?

- Hiç ses duyulmadı Galdor herkesten sakladığın bir sırrı söylemen lazım. Son4a Derin'de olduğu gibi bir ses gelecek.

- Nereden tanıyor beni bu Kylana? Kaç kere başkalarını kırmak için çikolatalı dondurma yedim ben.

- Hepimizin kimseye söylemediği sırları var. Onları nereden bildiğini bilmiyorum ama neyse siz biraz daha düşünün ben başlıyorum.


"Ben yalnızlıktan korkuyorum hayatım boyunca hep korktum ve kaçtım. Yaşadığım herşey, yaptığım herşey ondan kaçmak içindi. Ben hayatımın her anında yalnız hissettim kendimi sadece siz bunu değiştirdiniz. Kendimi sizin yanınızda iyi hissediyorum ben, sizin yanınızda kendim olabiliyorum. Benim için çok önemlisiniz siz yalnızlık tek başına kalmak değildi. Yalnızlık kimsenin gelemeyecek olmasıydı ve siz karşıma çıktınız. Faha güçlüyüm artık, daha kararlıyım.


Konuşmayı bitirdikten sonra kapıdan mekanik bir ses geldi ve tam bu esnada Derin kollarını açarak bana sarıldı "Yaaa sen ne tatlı bir şeysin şapşik. Bende sizinle olduğum için çok mutluyum."


- Ne yalnızlığı be Lucian. Yalnızlık kapitalist saçmalıklardan birisi. Biz hep yanındayız senin.

- Modern dünyadaki en büyük sorunlardan birisi yalnızlıktır Lucian. İnsanlar bor yalnızlık ilüzyonunun içinde taşıyor hayatını ve ondan kaçmaya çalıştıkça daha da derinine iniyor. Merak etme biz hep yanındayız senin.

- Teşekkür ederim Derin, Galdor ve Kylana. İyiki benimlesiniz.

- O zaman hadi sarılalım ya ben bu sarılma işini çok sevdim. Bir yerde okumuştum içten bir sarılma bütün yaraları iyileştirir diye.

- Sonra sarılırız Derin şimdi ben itiraf edeceğim. Beni askeriyeden emekli ettikleri zaman hani kalbim yüzünden demiştim ya kendimi işe yaramaz hissettim. Çok kötü durumdaydım, dayanamıyordum zaten bu yüzden patlamaları duyunca silahlarımı alıp hemen dışarıya çıktım. Ben dayanamıyordum, söylemesi çok zor ama ölmek istiyordum ben ama bunu yapamayacak kadar korkaktım. Sonra sizinle tanıştım ve hayatımın amacı oldunuz siz. Hepinize teşekkür ederim.

- Öyle şeyler söyleme komutan şapşik artık bundan sonra böyle söyleyeceğim sana yok yok en iyisi ben komutan Galdor derim. Biz hep yanındayız senin merak etme yoksa çok kızarım bak fena ağlarım.

- Galdor merak etme biz birlikte herseyin üstesinden geleceğiz. Herşeyin düzeleceğine söz veremem ama düzelmesi için son nefesime kadar mücadele edeceğim.

- Galdor yaşadıkların çok normal, kendini suçlaman ve amacını kaybetmiş gibi hissetmen çok normal. İnanacak bir şey kalmadığı zaman önce kendine sonra bize inan her şeyi başarabiliriz biz.

- Bu kadar duygusal konuşmayın be cüsseme bakmayıp ağlayacağım. Tamam tamam kendime geldim.

- Komutan Galdor gözüne toz kaçtı galiba. Böyle çok şapşik oldun ama sen.


Anlattığım zaman rahatladığımı hissetmiştim artık yalnız değildim ben. Hiçbirimiz yalnız değildi herkesinde rahatladığını hissediyordum. Bir tek Kylana kalmıştı geriye ve o gözlerini kısmış bir şekilde konuşmaya başladı.


- Bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama elimden geleni yapacağım. Sizin için yapacağım bunu ve kendimi özgürleştirmek için yapacağım. Ben küçük bir çocuktum sanırım 6 yaşındaydım. Nefes almak zor ama yapacağım. Babam olduğunu iddia eden adam tam bir psikopattı ve annem ile beni hep döverdi. Bir gün anneme yine saldırmıştı öldüresiye vuruyordu ona ve babamdan nefret ediyordum. Sobanın demirini aldığımı hatırlıyorum, annemi kurtarmak istemiştim ve babamı öldürmek. Sonra demiri babamın sırtına sapladım o küfür ettiği sırada ben saplamaya devam ettim. O cansız bir şekilde yere düşene kadar sapladım öfkem azalmıyordu. Annem yüzü kanlar içinde babamı kenara attı ve elimdeki demiri aldı sonra polisi aradı babamı öldürdüğünü söyledi onlara sonra beni yetimhaneye götürdüler. Annemi de hapise attılar fazla yaşamadı ama orada. Ben hep kendi başıma mücadele ettim bu yüzden herkes bakışlarımın keskin olduğunu söyler.

- Kylana anlattıkların inanılmaz, senin icin çok üzüldüm ve olduğun kişi olmanı sağlayan yaşadığın her şeyi sevdim. Biz yanındayız Kylana, ben hep senin yanında olacağım.

- Yaaa benim ponçik prensesim sen ne kadar da harikasın böyle. Sen yeni açmaya başlayan bir gülsün ve açtıkça daha da güzel oluyorsun. Bu kadar konuşmak yeter hepinizde tık sesi geldi. Şimdi sarılalım.


Hepimiz birbirimize sarıldığımız sirada herkesin gözlerinin yaşlı olduğunu biliyordum ve hepimiz içimizi yiyip bitiren şeylerden kurtulmuştuk. Birbirimize sarıldığımız sırada onları ne kadar sevdiğimi ve onlara ne kadar değer verdiğimi. Kylana o kadar güzeldi ki onu alıp kalbimin içinde saklamak istedim. Ben hiç böyle hissetmiştim hissettiğim duygunun adını bilmiyordum ama onu bir kere daha gülümserken görmek icin yaşamaya, her zaman gülümsemesi için ölmeye hazırdım.

0/Post a Comment/Comments