Odaya ilk giren Galdor oldu ve onun hemen arkasından Derin ile Kylana içeriye girdi. Lucian eskimiş bir sedyede baygın bir şekilde yatıyordu. Koluna bağlı serum şişesi eski bir kalorifer borusuna tutturulmuştu. Lucian'ın etrafını sardıkları sırada beyaz önlüklü adam onlara "çok yaklaşmayın lütfen. Yaraları daha kapanmadı ve enfeksiyon kapmasını istemiyoruz." dedi.
- Canım Lucian'ım benim, biricik şapşiğim.
- Derin doktoru dinlememiz gerekiyor. Çok yaklaşma Lucian'a.
- Kylana onu çok özledim ama ben. Off ya oynamıyorum ben bu oyunu.
- Yardımlarınız için teşekkür ederiz doktor bey. Lucian ne zaman kendini toparlar.
- Biraz dinlenmesi gerekiyor birkac güne kendini toparlamış olur.
- Ne zaman kendine gelir doktor bey.
- Birkaç saat sonra gözlerini açar biz onu uyutmaya devam edeceğiz. Şu anda durumu iyi. Kendine geldiği zaman onu tekrar görebilirsiniz.
- Teşekkür ederim doktor bey tekrardan.
- Onu tekrardan gördüğüm için teşekkür ederim ve şapkalı adam sana da teşekkür ederim.
- Önemli değil Derin. Lucian için elimden gelen herşeyi yapacağımı bilmeni isterim. Şimdi biraz çıkalım da Lucian dinlensin biraz. Onun iyi olacağını söylemiştim size.
- Şapkalı adam senin boynun meden kızardı bir şey olmadı dimi?
- Sanırım ufak bir allerji oldum önemli bir şey değil.
Şapkalı adam cümlesini bitirirken Galdor'a kısa ve anlamlı bir bakış attı. Galdor bu bakış sonrası hicbir harekette bulunmadı. Yüz ifadesi biraz yumuşamış olsa da hala bakışları oldukça sertti. Odayı terk ettikleri zaman şapkalı adam konuştu "Lucian iyi olduğuna göre benim şimdilik gitmem gerekiyor yapacak çok işim var. Benden haber bekleyin en kısa zamanda tekrar görüşeceğiz."
- Sen hep aynı şeyi yapmak zorundasın galiba şapkalı adam. Hiçbir açıklama yapmadan hep gidiyorsun.
- Üzgünüm Galdor ancak şu anda açıklama yapacak zaman yok. Siz burada beni bekleyin.
- Sana neden güvenemiyoruz şapkalı adam? Bunu çok istiyorum ama yapamıyorum.
- Bana güvenmek zorunda değilsin Kylana. Güven kolay kazanılacak bir şey değildir. Sizden isteğim öncelikle birbirinize güvenmeniz. Ben dahil başka kimseye güvenmeyin. Şimdi görüşürüz.
Şapkalı adam cümlesini bitirdikten sonra şapkasını hafifçe öne eğerek koridordan dışarıya çıktı ve çıkışa doğru ilerledi. Diğerleri ise hiçbir şey söylemeden onun gidişini izledi.
- İsterseniz siz içeride biraz oturun. Ben Lucian'ı bekleyeceğim burada.
- Sende bizimle gelsene Galdor hem biraz dinlenmiş olursun.
- Kylana ben şu güne kadar kimseyi yarı yolda bırakmadım. Ben burada beklerim hem Lucian uyandığı zaman dikkatsiz olduğu için onu biraz pataklayacağım.
- Çok sert vurma ama Galdor. Zaten beni bu kadar korkuttuğu için ona kızgınım.
- Tamam Derin sizde dikkatli olun ve biraz rahatlayın. Doktoru duydunuz durumu iyi Lucian'ın.
...
Derin ve Kylana daha önce oturdukları 3 kişilik bekleme bölümüne geçti ve koltuklara oturdular. Derin çok heyecanlı görünüyordu Kylana ise biraz daha düşünceli duruyordu.
- Kylana ben çok mutluyum biliyor musun?
- Evet Derin mutlu olduğun her halinden belli oluyor.
- Yaaa öylemi gerçekten belli oluyor mu?
- Evet, Derin yüzünde kocaman bir gülümseme var bunu görmemek için kör olmamak gerekiyor.
- Hadi ya ne yapsaydım Lucian'ın durumu iyi. Senin gibi düşüncelere dalıp somurtayım mı bende?
- Derin çok kısa zamanda çok fazla şey yaşadık. Birkaç saat önce beni enkazın altından kurtardınız sonra savaştık sonra Lucian'ı az kalsın kaybedecektik. Sanırım en ağırı buydu.
- Kylana evet zor şeyler yaşadık ama iyi tarafından bakmak gerek en azından hep öyle söylüyorsunuz. İyi tarafında ise bak seni ve Galdor'u tanıdım hatta şapkalı adamı bile tanıdım. Ona hiç güvenemiyorum ben nedense.
- Ona bende güvenemiyorum Derin adam bir sır küpü gibi davranıyor. Belki de en doğrusunu sen yapıyorsundur. İyi tarafından bakmak gerekiyor olaylara ama bütün bir geçmişi bir anda bırakmak kolay degil. Alışırım ama insan her şeye alışır.
- Kylana biz beraber olduğumuz zaman herşeyin üstesinden geliriz inanmak gerekiyor. Hadi gel sarılalım bunu yeni öğrendim bak çok iyi hissettiriyor.
Derin ve Kylana birbirlerine yaklaşıp kollarını birbirine doladılar. Kısa süreli bu sarılma ikisine de iyi gelmişti. Daha az acı hissediyor ve daha az düşünüyorlardı artık. "Derin çok uzun zamandır kimse bana bu kadar içten sarılmamıştı. Teşekkür ederim."
...
Galdor ise koridorda tek başına bekliyordu. Artık koridor boyunca volta atmasa da kendini düşünmekten alıkoyamıyordu. Bir taraftan şapkalı adamı düşünüyordu, diğer yandan patlayan bombaları ve bir anda ortaya çıkan siyahlı askerleri, sonra şapkalı adamın gizemlerini. Lenet olsun ki adam tam bir gizem kutuydu ve hiçbir şey söylemiyordu. Cevap verdiği her soru ise onlarca yeni soruyu beraberinde götürüyordu.
Galdor dizlerinin üzerine çökmüş beklerken bir anda ayağa kalktı ve Lucian'ın yattığı odanın kapısının önüne geldi. Bir süre boyunca kapının önünde dolandı sonra kapıyı kafifçe araladı ve beyaz önlüklü adamla göz göze geldi. Adam onu görünce ayağa kalktı ve Galdor'un yanına geldi.
- Doktor bey sizden bir ricam olacak. Lucian'ı biraz görebilir miyim onunla konuşmam gerekenler var.
- Elbette ama o şu anda size cevap veremez.
- Bazen doktor cevap almak için konuşmaz insan sadece anlatmak ister.
- Tamam ama fazla uzun sürmesin birkaç dakika en fazla.
Galdor içeriye girdi ve Lucian'ın yattığı eskimiş yatağın yanına gitti. Gözleri doluydu ve sesi titreşerek çıksada konuşmaya başladı. "Lucian, çok özür dilerim. Seni hiçbir zaman o duruma sokmamalıydım. Eline o silahı vermemeliydim belki senin için çok daha güzel bir dünya bırakmalıydım ama yapamadım. Seni yarı yolda bıraktığım için özür dilerim başına gelen herşey için özür dilerim. Biliyorum senin kocaman bir yüreğin var ama kendimi suçlamaktan vazgeçemiyorum. Lütfen affet beni Lucian yaptığım ve yapamadığım her şey için."
Galdor konuşmasını bitirmek üzereyken Lucian gözlerini bir anlığına açtı ve "Galdor, seni görmek çok güzel ve seni affediyorum" dedi ve hemen ardından gözlerini tekrardan kapattı. Galdor ise hızlı adımlarla doktorun yanına gitti "Doktor, Lucian gözlerini açtı. Bizi hep duyuyormuş ve bana cevap bile verdi."
- Bu harika bir haber o zaman iyileşmesi daha hızlı olacaktır.
- Teşekkür ederim doktor. Ben dışarıya çıkayım lütfen bir gelişme olursa bana haber verin.