Geleceğin hatıraları 102. Bölüm

 


Dışarıya çıktığım zaman bizimkilerin beni beklediğini gördüm. Bir anda hepsi etrafımı sardı "Anlat bakayım Lucian ne konuştunuz kralla?“


- Ne sabırsız adamsın Galdor önemli bir şey konuşmadık. Kral tekrardan teşekkür etti bize. Sonra terziye uğramam gerektiğini söyledi yarın düğününüz için elbise yapılacakmış. Orası nerede biliyor musun?

- Ben seni götürürüm Lucian merak etme.

- Teşekkür ederim Kylana sen olmasan ben kaybolurum.

- Hadi siz halledin o işi sonra yemek yeriz. Galdor bizde hazırlıkları kontrol edelim. Bu gece uyku yok sana. 


Kylana ile diğerlerinden ayrıldıktan sonra bir süre boyunca konuşmadık sonra diğerleri gittikten sonra ona sıkıca sarıldım ve onu sevdiğimi söyledim. O kadar güzel gülüyordu ki anlatamam size. Dudaklarımız kısa bir süre için buluştu. Daha sonra konuşmaya başladım.


- Kötü ile savaşırken sadece seni düşündüm biliyor musun?

- Elbette biliyorum çünkü bende hep seni düşündüm. Seni fazla konuşturmasınlar diye seni onlardan kurtardım yoksa kralın söylediği ne varsa anlatırsın.

- Beni o kadar iyi tanıyorsun ki Kylana. Benim zihnimi okuyorsun galiba.

- Sadece seni çok iyi biliyorum yüzündeki en ufak ifadelerden anlıyorum her şeyi.

- Bu terzi neredeydi?

- Amma sabırsız oldun sen, biraz ileride terzi.

- Bu arada siz elbise işini halletiniz mi?

- Evet, bizim giysileri dün hazırladı terzi. Bu arada çok yorgun görünüyorsun sen kötü ile savaş seni çok zorlamadı umarım.

- Onu yenmek mesele değildi ama gem fiziksel hem de psikolojik olarak savaştık ve o bu işte çok iyi.

- Yara bile almamandan anladım zaten ama ruhundaki yaralar artmış senin.

- Onu kurtaramadım Kylana. Çok yüksek bir binadan düşüşünü seyrettim. Onu kurtarmak için herşeyi yaptım ama o ölmeyi seçti değişmeyi değil.

- Bazı şeyler olması gerektiği gibi olur. Sen onu kurtaramazdın çünkü o çok uzun zaman önce ölmüştü zaten. Hadi gel şu terzi işini halledelim fazla uzun sürmez zaten.


Kylana ile beraber terziye gittik. Nasıl bir şey istediğimi sordu önce siyah bir takım istediğimi söyledim. Ölçüleri aldı sonra. Fazla uzun sürmemişti gerçekten. Terziden çıktıktan sonra bizimkilerin yanına gitmeye karar verdik. Hepsi kalenin içindeydi Galdor insanlara emirler veriyor komedyen iskelet ise "Kızdırmayın Galdor'u diyordu."


- Lucian hoş geldin sarılalım mı biraz bana öyle kızgın baktığına göre sarılmayacağız. Neyse yine de seviyorum ben seni.

- Biraz dinleneyim komedyen iskelet söz sarılacağım sana.

- Bu arada bana papyon yaptılar biliyor musun şapka da istedim ama kocaman vir kafam olduğu için yetişmez dediler. Papyonum kırmızı bir de, bir de biliyor musun kırmızı benim en sevdiğim renk.

- Amma konuştun be kemik Kafa çocuk zaten yorgun. Lucian burada her şey yolunda hadi yemeğe gidelim. Sende o adi şerefsizi nasıl dövdüğünü anlatırsın.

- Barya nerede Galdor göremedim onu?

- O yukarıda düğün hazırlıklarıyla uğraşıyor. Gelinliğinin eteği mi nesi fazla kabarık olmuş bir şeyler sonra baska bir şeyler olmuş hiç anlamadım ki.

- Anlamanı beklemiyorduk zaten Galdor hadi yemek yiyelim bayağı açıkmışım


Hep beraber yemekhaneye gittik. Herkes ne istiyorsa söyledi. Hepimiz çok mutluyduk hele Galdor ayakları yere değmeden yürüyordu.


- Anlatsana Lucian nasıl dövdün o şerefsizi.

- O iyi bir savaşçı Galdor hem silahlarla hem de psikolojik olarak savaştık. Üzüldüm ona öfkesi gözlerini kör etmişti.

- Ben bunları merak etmiyorum ki onu nasıl dövdüğünü anlat bize?

- Galdor biraz sakin olursan anlatacaktır elbette evet Lucian sen devam et. 

- Sürekli savaştık o iyi bir savaşçı ama ondan daha dayanıklıydım. Zaman geçtikçe o savunmasını düşürmeye başladı. En sonunda çok yüksek bir binadan düştü ve ben onu kurtaramadım.

- Bir de kurtarmaya mı çalıştın o adi köpeği. Fazla duygusalsın sen Lucian neyse dövmüşsün bu yeterli. 

- Teşekkür ederim Galdor, Naserious'un da destekleri oldu. Ben yine döverdim onu da Naserious'un yardımı işimi kolaylaştırdı. Teşekkür ederim Naserious. 

- Yarın düğüne komşu ülkelerin kralları da gelecek Lucian. Barış ve karşılıklı destek anlaşmaları yapacaklarmış. Tabi büyük savaştan sonra korktular bizden.

- Tabiki korkacaksın Galdor yanımızda devasa bir komedyen iskelet var ve ondan daha korkuncu sen varsın.

- Naserious çok ayıp oluyor ama illa kafalarınızı birbirinize mi vurayım ben.


Yemek sofrasında hepimiz kahkahalarla gülüyorduk. Yarın hem bizim için hem dr krallık için çok önemli bir gün olacaktı. Bir süre sonra aramıza Barya'da katıldı ve Galdor'un yanına oturdu. Gerçekten çok mutluydu ve Galdor öyle mutluydu ki onu hiç o şekilde görmemiştim.

0/Post a Comment/Comments