Geleceğin hatıraları 53. Bölüm

 


Bir taraftan da eski ile yeniyi kıyaslıyorum o anda. Evet, benim beynim aynı anda bir çok şeyi düşünebiliyor. Geçmiş ve şimdiki zamanı karşılaştırıyorum ve geleceğe dair hayaller kuruyorum. Aslında bunları yaparak şimdiyi kaçırdığımın farkındayım. Zaten fazla düşünmek kişinin kendisine yaptığı bir işkenceydi. Demek ki ben acı çekmeyi çok seviyorum. Böyle olamaz ama bu durumdan çıkmalı ve ana odaklanmalıyım.


Zaman gece yarısını geçeli çok oldu. Yorgunluk hissetmeye başladım diğerlerinin de yorulduğunu görebiliyorum. Bir tek Galdor enerjisini koruyor. İnsanlar handan ufak ufak çıkmaya başladı. Demek ki Galdor'un gösterisi onları tutmak icin yeterli değil. Kylana masanın altından elimi sıkıca tutuyor ve ona dokunmak bana güç veriyor. Kendimi harika hissediyorum doğrusu sanki yaşamaya yeni başlamış gibiyim. Aldığım nefesi hissediyorum kalbimin attığını hissediyorum. Yaşadığımı hissediyorum onun yanındayken. Sakın hep onun yanında olduğumu söyleme bana aramız bozulur benden söylemesi. 


Galdor aralıksız olarak hikaye anlatmaya devam ediyor. Herkes son derece neşeli. Garson kız servis yapmaya devam ediyor Galdor hala onun farkinda bile değil. Umarım garson kız onu öldürmez doye geçiriyorum içimden. Zaman ilerliyor saat gecenin bilmem kaçı. Birkaç masa boşalıyor önce sonrasında kimse gitmiyor. Galdor'un hikayelerinden mi yoksa bedava içki yüzünden mi bilmiyorum ama kimse gitmiyor. 


Kylana'yı uzun uzun seyrediyorum. Şimdiye kadar gördüğüm en guzel kişi o olmalı diyorum içimden. Başını omuzuma koyduğu zaman ben unutuyorum her şeyi. Hep onun yanında olmak istediğimi düşünüyorum bu esnada. Galdor ejderha ile nasıl dövüştüğünü anlatıyor bu esnada. Bu işte kesinlikle çok iyi. Onun bu yeteneğinden faydalanabilmek için bir han açma fikri geliyor aklıma. Öyle bir yer acsak Galdor bizi zengin eder kesin. 


Naserious'u biraz düşünceli görüyorum. Ne düşündüğünü bilmiyorum ama bunu ilk fırsatta ona sormam lazım. Naserious hep düşünür buna alışkınım ama bu anda bile bu kadar düşünceli olması biraz garip geliyor bana. Dayanamayıp sormaya karar veriyorum en sonunda. 


- Hey Naserious sen neden bu kadar düşüncelisin? 

- Aslında düşünceli değilim ama garip bir şeyler var sanki. 

- Nasıl garip? Bizim görmediğimiz ne gördün sen?

- Aslında hiç bir şey olmadı. Sadece bir gariplik var ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. 

- Naserious biz senin kadar zeki değiliz anlatmazsan bilemeyiz. Ne düşündüğünü söyleyecek misin? 

- Beni zaten bilirsiniz düşünmeden duramam. Siz eğlenmenize bakın beni boşverin. 

- Seni çok iyi tanıyorum Nas ve içindeki o sesin hiç yanılmadığını da çok iyi biliyorum. Hadi anlat ne gibi gariplikler var? 

- Sadece bir iç güdü belki bilemiyorum ama size göre de bir gariplik yok mu? Saatlerdir burada oturuyoruz ve oturmaya devam ediyoruz. Bu şekilde devam ederse saatlerce oturmaya devam edeceğiz. En son birkaç kişi gittiğinden beri kimse yerinden kıpırdamadı bile. Ancak saatler geçti aradan. Şimdiye kadar gecenin bitimine yaklaşmış olmalıydık ama sanki zaman hiç ilerlemiyor. 

- Çok doğru bir tespit ama bir açıklaması olması lazım bunun. Büyü falan hissettin mi hiç? 

- Hayır, hiçbir şey hissedemedim isin garip tarafı da bu ya ne olduğuna anlam veremiyorum. 

- Biz hazırlıklı olalım sende aramaya devam et Naserious. Eğer burada bir gariplik varsa yakında ortaya çıkacaktır mutlaka. Şimdilik normal davranalım biz. 

- Tamam Lucian öyle yapalım belki sadece benim şüphelerimdir. 


Naserious'un sözleri bir anda beynimde şimşeklerin çakmasına sebep oldu. Evet, bir gariplik olduğunu hissediyordum ama düşünmemiştim bile. Etrafı daha dikkatlice incelemeye başladım ancak garip bir sey göremedim. Belki de olağan dışı hiç bir şey yoktu. Ancak eğer varsa bunu bulmamız lazım en kısa sürede. Düşünmeden bir anımız bile geçmeyecek sanırım bizim. 


- Kylana sen bir gariplik gordun mü? 

- Hayır, Lucian bir tek beni öpmen vardı. 

- O zaten herkes için beklenmedik bir olaydı Kylana ama başka bir şey var burada. 

- Ben fark edemedim. Birde Galdor'un bu kadar popüler olması var. Ne olmuş olabilir sence? 

- Hiçbir fikrim yok inan bana. Her ne olduysa benim hiç bilmediğim bir şey olması lazım. 

- Nas senin bilmediğin bir şey var mi gerçekten? Öyle bir şey varsa elini öpeceğim. 

- Sen dalga geçmene bak Lucian. Dua edelim ki bir şey olmasın. Büyük ihtimalle bir şey yok ama siz her duruma hazır olun bence. 



0/Post a Comment/Comments