Geleceğin hatıraları 50. Bölüm

 


Ne kadar da farklı bir gece. Alışık değilim ben boyle zamanlara. Herkes bize büyük bir saygıyla bakıyor. Sanki onların kurtarıcıları bizmişiz gibi davranıyorlar. Galdor zaten onların büyük kahramanı oldu bile. İleride bir gün onun heykelini yaparlarsa hiç şaşırmam doğrusu. Düşünsene Galdor buranın muhtarı falan oluyor. Herkes ona başkan Galdor diyor. Bu düşünceler eşliğinde gizli gizli gülüyorum ben.


Aslında tek bildiğim tek hissettiğim mutlu olduğum benim. Hepimiz mutluyuz aslında. Galdor zaten havalarda uçuyor, Naserious bile gülümsüyor. Kylana ise etrafa gülücükler dağıtıyor. Ancak bu gecenin tek bir kahramanı var ve o da eğlenmenin doruklarını yaşıyor. Ondan baska hikayeler anlatmasını istiyorlar ve Galdor dünden razı bir şekilde hanın ortasına geçiyor tekrardan. Herkes ona hayran bir sekilde bakıyor. Garson kız ise onun dikkatini çekmek için her şeyi yapıyor. Bizse gülüyor ve Galdor'u alkışlıyoruz.


Gerçeği söylemem gerekirse Galdor'un ne anlattığına çok dikkat etmiyorum ama yüzündeki, sesindeki o ciddiyet oldukça güldürüyor beni. Hele hikayelerini beden dili ile tamamlaması, ses tonunda yaptığı değişimler izleyicilerini kendine hayran bırakıyor. Anlatırken biraz abarttığı dogru elbette ama bütün hikayeler sıradan bir olayı sıradışı yapmak için anlatılmaz mı? Ben mesela sana bunları normal bir şekilde anlatırsam aynı ilgiyi gösterir misin yoksa bu romanı bir kenara fırlatır mısın? Gerçeği söyleyeyim ben anlattıklarımı olduğu gibi anlatıyorum burada. Sokakta gördüğümüz fareyi ejderha yapmıyorum.


Yine çok uzaklaştım bu her ne kadar benim hikayem gibi görünse de benim bu kitaptaki rolüm tartışılır. Şu anda kendi gerçekliğimi sorguluyorum. Ah su düşünceler! Sanırım ben düşünmeden duramıyorum. Aklımdan aynı anda milyonlarca düşünce geçiyor ve ben hangisini düşünmem gerektiğini bile bilmiyorum. Yani ben sadece düşünmek isteyen ama onu bile beceremeyen birisiyim. Sana da böyle oluyor mu? Kendi icinden çıkamadığın okuyor mu hiç?


Galiba beynim patlayacak benim. En iyisi hiç düşünmemek, anı yaşamak belki. Tamam şu andayım ve Galdor hikayeler anlatıyor. Herkes mutlu, handa her şey bedava ve biz kahramanız. Kylana gözlerimin içine bakıyor, çok guzel bakıyor doğrusu. Yüreğimin ısındığını hissediyorum. Ancak yanmam gerekirken yanmıyorum. Bir gariplik var bu işte eksik bir şey var ki ne olduğunu bile bilmiyorum. Düşünmemeliyim! Şu an olmaz anın tadını çıkarmalıyım.


Onca kitap boyunca hep kaybettim ben artık kazanmak istiyorum. Defalarca kez düştüm ben artık ayağa kalkmam gerek benim. Hancı yanımıza geliyor ve o gece orada kalmamız konusunda ısrarcı. Orada istediğimiz kadar kalabileceğimizi söylüyor. Galdor ise gece boyunca hikayeler anlatır ve müşterileri eğlendirir. Galdor'un bunu kabul edeceğine eminim kesin onu muhtar yapacaklar. Bir kac gün dinlemenin güzel olacağını düşünüyorum ve hancının teklifini kabul ediyorum. Biraz dinlenmek hepimizin hakkı.


Galdor hikayeleri bittiği zaman alkışlar icinde yanımıza geliyor. Neşesi gözlerinden belli, hareketlerinden belli.


- Gördünüz mü hepsi hayran bir şekilde bana bakıyordu.

- Evet, Galdor hepsi fazla bir şekilde hayrandı sana. 

- Lucian neden imalı bir şekilde söyledin bunu? Yoksa herkesin beni sevmesini kıskandın mı? 

- Kıskançlıktan resmen öldük be Galdor. Yoksa başka neden ima yapayım sana?

- Siz kesin bir iş çeviriyorsunuz güvenmiyorum size. Yakında bu gülümsemelerinizin sebebi ortaya çıkar bende ağzınızı burnunu kırarım sizin.

- Yok be Galdor senin bilmediğin bir şeyi bilmiyoruz. Her şey gözünün önünde senin. Sen görmüyorsan yapacak bir şeyimiz yok.

- Bak Kylana böyle siz böyle konuşunca ben sinir oluyorum gerçekten. Sonra Galdor neden bu kadar öfkeli, yok efendim Galdor neden ağzımızın ve gözümüzün yerini değiştirmek istiyor gibi sorular sormayın.

- Galdor senin karıncayı bile incitmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Sadece keşke etrafına biraz daha dikkat etsen ne güzel olurdu.

- Ne karıştırıyorsunuz siz bu şekilde. Neyi görmem gerekiyor. Ne var lan benim etrafımda.

- Galdor senin bu masumiyetini çok seviyorum. Biraz dikkat etsen görürsün açıkça ortada olan bir işaret var. Hatta iki işaret var ama sen göremiyorsun.

- Lucian bak yemin ediyorum ağzını kürekle kırarım senin. Hepinizin ağzını kırarım anlatın ne olduğunu.

- Söyle söyleyeyim seni dinleyenle4 arasında birisi var ve o sana daha fazla hayran bir şekilde bakıyor fark etmedin mi hiç.

- Ben nereden bileyim karsimda oturan bryaz sakallı amca bayağı bir hayrandı ama ondan bahsediyorsunuz değil mi?


Galdor cümlesini bitirdiği zaman hepimiz kahkahalar icinde kaldık. O ladar çok güldük ki masayı yumruklamaktan masayı kıracağımızı düşündük. "evet Galdor hep o amcadan bahsediyorduk." dedim ve gülmeye devam ettik.

0/Post a Comment/Comments