Geleceğin hatıraları 44. Bölüm - yeni roman

 


Komedyen iskelet etrafını göremediği için çılgınlar gibi kılıcını sallamaya başladı. Biz ise sürekli olarak onun bacaklarina silahlarımızla darbeler indiriyorduk. Naserious ise en arkada büyü yapmaya devam ediyordu. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir an kendimi daha güçlü hissettim. Artık kılıcım her vuruşunda iskeletin kemiklerinden parçalar koparıyordu.


Aynı durum Galdor ve Kylana için de geçerliydi. Kylana onun sağ omuzuna saldırırken Galdor ise diğer bacağını tercih etmişti. Komedyen iskelet ise olduğu yerde kılıcını savurmaya ve bizden kurtulmaya çalışmaya devam ediyordu. Boşuna bir uğraştı aslında bu sonucta hepimiz cok hızlı hareket ediyorduk ve iskeletin uzetimize basma ihtimali yok gibiydi.


- Lan önümü göremiyorum! Canımı yakıyorsunuz.

- Eline fırsat gecse sanki sen farklı bir sry yapacaktın. Hepimizi ilk fırsatını bulduğun an öldürecekti.

- Ben öyle bir insan mıyım? Kalbimi cok kırdın Galdor.

- İlk olarak sen insan değilsin. İkinci olarak bir kalbin yok. En azindan artık yok. 

- Vurmayın artık yeter pes ediyorum.

- Sana inanmıyoruz artık her seferinde aynısını söyleyip tekrar karşımıza çıkıyorsun.

- Acıyın bana lütfen çok canım yanıyor sanki milyonlarca kemirgen damarlarımda geziniyor ve her biri ısırıklar alıyor benden.


Galdor ve ben bir an için birbirimize bakıyoruz. Komedyen iskelete bir sans daha verip vermeme konusunda hepimiz kararsızız. Hayat bana en kötü kararin kararsızlıktan daha iyi olduğunu defalarca kez gösterdi evet ama karar vermek oldukça güç. Komedyen iskeleti seviyoruz aslında ama sürekli olarak bize engel olmaya çalışmasından yorulduk artık.


Bu esnada Naserious başka bir buyu yapmaya başladı ve Galdor bir an içinde en az 5 kat daha büyüdü ve komedyen iskelet ile aynı boya ulaştı. İlk önce silah tutan elini yakaladı ve silahını yere attı.


- Yalvarıyorum size beni bırakın. Size soz veriyorum bir daha karşınıza çıkmayacağım.

- Bunu ilk kez söylesen inanacağız sana ama bu kaç oldu? Her seferinde karşımıza sen çıkıyorsun her sefer dayak yiyip oturuyorsun.

- Galdor lütfen bak bir daha karşınıza çıkarsam beni oracıkta öldürün.

- Bence onu dinlemeyelim artık Galdor. Ona fazlasıyla şans verdik ama hepsini mahvetti. İşini bitir Galdor.


Ben konuşmayı bitirdiğim zaman Galdor parmaklarını iskeletin kaburgalarının arasına soktu daha sonra kaburgalarını açmaya başladı. Kaburgalarının arasındaki bağların teker teker kopmasını dinledik. Kaburgaları birbirinden ayrılırken komedyen iskelet acı çığlıkları atıyordu.


- Seni tek bir sartla bağışlarız iskelet bundan sonra karşımızda durmak yok. Buradan çıkana kadar yanımızda olacaksın. Buradan sonra da artık bizim adamımızsın. 

- Kabul ediyorum lütfen bırakın beni daha fazla dayanamıyorum. 

- Bırak onu Galdor umarım akıllanmıştır. 


Komedyen iskelet dizlerinin uzerine çöktüğü sırada Naserious bir el hareketi ile onun kafasının etrafındaki siyah dumanlar kayboldu. 


- Teşekkür ederim hepinize çok insaflı düşmanlarsınız. 

- Hiç teşekkür etme bize. Bir daha karşıma çıkarsan yemin ediyorum her bir kemiğini teker teker kırarım. 

- Galdor senden rica ediyorum geçmişi geçmişte bırakalım. Yeni bir sayfa açalım. 

- Komedyen iskelet bende senden rica ediyorum bir daha karşımıza çıkma. Yoksa Galdor seni kıtır kıtır yer ve onu durdurmayız. 

- Tamam Lucian, bir daha karşınıza çıkarsam benden kemik suyuna çorba falan yapın. Bence lezzetli olur. 

- Hala şaka yapmaya çalışıyor, mideme oturursun benim sindiremeyiz onu. 

- Hadi şu insanları kurtaralım da çocuklarının yanina gitsinler. 


Siyahli adamlardan birisinin uzerinde zincirlerin anahtarını buluyoruz ve teker teker esirleri kurtarıyoruz. Her birisi bize sarılıyor, gözleri yaşlı, özgürlüklerinin mutluluğu var yüzlerinde. 


Hepsini kurtardıktan sonra onlara dönüyorum ve birer kılıç almalarını söylüyorum. Evlerine gidene kadar bu onları korur diye düşünüyoruz. Onlar gittikten sonra ise iskelete dönüp "Bunlarin lideri nerede komedyen iskelet? diye soruyorum. 


- O kaçtı, ilk olarak kaçtı o ama siz merak etmeyin onu bulup korkaklığının cezasını veririm ben.

- Sana hiç güvenmiyoruz komedyen iskelet bunu biliyorsun değil mi? 

- Bende olsam bana güvenmezdim ama artık yeni birisi oldum ben. Hem bir kere daha ölmeye hic niyetim yok. 

- Kaç kere öldün sen şimdiye kadar. 

- Onu sayamadım ki be Kylana. 10 olmuştur sanırım. Hem nedense son hakkımı kullanıyorum gibime geliyor. 

- Tamam, tamam inanıyoruz sana şimdi git bizde buradan çıkalım. 

- Nasıl yani ne güzel barışmıştık sizinle gelmeyecek miyim ben? 

- Hayır bizimle gelmeyeceksin. Yardima ihtiyacımız olursa gelirsin. 

- En azından bir kahve içseydik. 

- Hala kahve içseydik diyor oğlum sen öldün kahve içsen kaburgalarının arasından akıp ziyan olacak. 

- O zaman size kahve borcum olsum bir gün yeniden gerçek bir insan olursam size kahve ısmarlayacağım. 

0/Post a Comment/Comments