Aşkın evi - hikaye

 


 Bu yazıyı yazmak çok zor benim icin. 18 yılı anlatmam gerekiyor. Bir de bunun hayal boyutu var ki milyonlarca yil yapar sanırım. Gözlerimin içine bakıyor, ellerimi tutuyorsun. Sensiz gecen günlerimi anlatmanı bekliyorsun belki de nasil anlatabilirim ki? Sensiz geçen her anda seni özlediğimi, kaybolduğumu. Susmamı istiyorsun benden kurabileceğim cümleleri tahmin etmişsin gibi konuşma diyorsun. Eğer konuşmuş olsaydım sensizliği cehenneme benzetecektim. Sensizlik bir kılıç misali yüreğimin derinliklerine doğru yol aldı desem eksik kalacak.


Şu anda denize yakın bir yerdeyiz. Konuşmak istiyorum seni nasıl sevdiğimi anlatmak niyetindeyim. Biliyorjm kelimelerimin anlatmaya yetmeyeceğini. Biliyorum diyorsun bana o an düşüncelerimi okuduğunu hissediyorum. Anlaşılmak harika bir duyguymuş o an anlıyorum ve elini biraz daha sıkı tutuyorum.


Hep seni anlatmak istedim diyorum kelimeler yetmedi diye ekliyorum. Gülümsüyorsun. Gulumsemen o kadar güzelki bir daha seviyorum seni. Gözlerine baktığım zaman bütün yaralarım kapanıyor. Ben unutuyorum sensiz bir geçmiş hiç yaşanmamış gibi oluyor. Sanki araya onlarca yıl girmemiş gibi sanki dün görüşmüşüz gibi. 


Ben hep seni sevdim diyorum sana bende seni sevdim diyorsun ve dünyalar benim oluyor o an. Biliyor musun seni hiçbir zaman unutamadım ben. Hep seni beklediğimi anlatıyorum ve hayatım boyunca tanıdım en güzel ihtimalsin diyorum sana. Bilitor musun ben hep seni anlattım yazılarımda. Bunun adı aşk  olmalı. Evrenin en özel kelimesi aşk ve sen güzel gözlüm guzel kelimesinin sözlükteki anlami olmalısın. 


Parmaklarında gördüğüm yaraları teker teker öpüyorum. Biliyor musun ben geçmişini de sevdim senin. Biliyorum ikimizde kaybolduk yanlış yollarda. Geçmişi düşünüyoruz ikimizde nasıl olur da birbirimizi bu kadar severken ayrı düştük diye düşünüyoruz. Yaşanmamış hatıraların hüznü göz bebeklerine düşüyor. Gözlerinden öpmek istiyorum seni. 


Ben sebepleri biliyorum aslında. Taşıdığımız sevgi büyük gelmişti yüreğimize. Bu yüzden ikimizde korkup kaçmaya çalışmıştık. Benden uzaklaşmanın senin için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Biz seninle birbirimizi hep cok iyi anladık biliyor musun? Sen benim için iyisini istedin bende senin için aynı şekilde. En iyi yolun biz olmaktan geçtiğini bilmiyorduk o zamanlar. Şimdi farkındayız her şeyin. 


Sen beni kendi bataklığından korumaya çalıştın ve bende seni. Biz olsaydık o bataklığı cennete çevirebilirdik o zaman masalın kötü cadısı engel olmuştu bize. Kötülük en azılı düşmanıydı aşkın. Biliyor musun biz olsaydık hayatı cennete çevirebilirdik. Aslında biz en doğru zamanda tekrardan karşılaştık seninle. Anlamamız için zaman geçmesi gerekiyordu. 


Utangaç bir şekilde bakıyorsun bana ve ben eriyorum karşında. Ikimizde cok iyi biliyoruz önümüzde papatyalarla çevrili bir yol uzanıyor. Bu yol hayallerimize çıkacak. Gelecek nesiller bizin masalımızı anlatacaklar aşkın kanıtı diye.

Bir şiir yazıyorum gozlerini anlatan. Bir daha seviyorum seni bir daha aşık oluyorum sana.


Yanıma gelip oturuyorsun birbirimize sarılıyoruz. İkimizde biliyoruz bu ayrılık çok fazlaydı bize. Öyle bir sarılıyoruz ki sana dokunmadığım butun anlar siliniyor. Saçını kokluyorum unutamadığım kokuyu hafızamın derinliklerine kazımak için. 


Dudaklarımızın daha önce hiç buluşmamış olmasına rağmen birbirlerini binlerce yıldır tanıyor gibiler. Dudaklarımız muhteşem bir dansın içindeyken sevgi sözcükleri fışkırıyor her ayrılıklarında. Sana daha omce söylemediğim ne varsa hepsini sıralıyor ve dudaklarımız tekrardan birleşiyor bor daha ayrılmamacasına. Evet, ikimizde hep yanyana olmak istiyoruz bir daha ayrılmamacasına. 


Ben sana sarılıp uyumanın hayali içindeyken masamıza bir kadın geliyor ve karşımıza oturuyor. Cok güzel bir elbisesi ve siyah kıvırcık saçları var ustunse bembeyaz ince dantelli bir elbise var ki gerçekten çok güzel. 


Bir anda karşımızda aşk perisini görmek ikimizi de şaşırtıyor. Aşk perisinin yuzunun gülümsemesi ise mutlu olmamızı sağlıyor. "Sizinle gurur duyuyorum" diyor bize. "ama biz cok hata yaptık, birbirimizi kaybettik" diyorum ona. Daha fazla gülümsüyor ve "siz aslında aşk icin yapmanız gerekeni yaptınız. Aldığınız her nefeste sevdiğiniz birbirinizi, onsuz bir hiç olduğunuzu en zor yollardan öğrendiniz. Birinizi kaybetmeseydiniz asla öğrenmeyecektiniz aslında. Siz birbirinizi kaybetmediniz siz birbirinizi buldunuz."


"Biz geçmişte anlasaydık buraya gelemeyecek miydik?" diye soruyorsun ona. Aşk perisi ise sadece gülümsemeye devam ediyor. 


Kısa bir süre sonra cevap veriyor sana "Biz diğer periler ile iddiaya bile girdik. Zaman perisi geleceğinizi göremedi, sans perisi oynamayı bıraktı. Zaman perisi ise kendini içkiye verdi. Bir tek ben inandım size bir tek ben güvendim. Siz aşıksınız artık birlikte yapamayacağınız şey yok sizin. Siz kötülerin, cadıların bütün oyunlarına rağmen asla vazgeçmedin birbirinizden ve uzun yıllar sonra aşk kazandı."


Aşk perisinin sözünü keserek ben konuşmaya başlıyorum. "Nasıl yani bizim birleşeceğimizi biliyor muydunuz?" 


"Gelecek sizin verdiğiniz kararlara göre şekillenir. Ancak siz hiçbir zaman inanmaktan vazgeçmediniz. Kendinizi kandırdınız bunun icin biraz kızmış olabilirim size ama yapmanız gerekeni yaptınız. Senin yazdığın bütün yazıları okudum. Senin döktüğün her damla gözyaşını gördüm ancak hiçbir şey yapamadım Eros mesleği bıraktığı zamandan beri biz sadece dua edebiliyoruz. İnsanlar aşka inanmayı bıraktığı zamandan beri biz güçsüzleştik. Hepsini kötü kral yaptı duyguların olmadığı bir dünya istiyordu o. Siz ise aşka sahip çıkarak onun bütün planlarını bozdunuz. Başka sorunuz yoksa izninizi istitorum fal perisi benim kahve falıma bakacak."


"Teşekkür ederiz aşk perisi hiçbir şey anlamamış olsak da teşekkür ederiz sana. Hep bizim yanımızda durduğun ve bizi terk etmediğin için ayrıca teşekkür ederiz sana."


"Sizi tanıdıkça soğuk gecelerde birbirinizin hayallerine nasıl sarıldığınızı gördükçe ben dayanma gücünü buldum kendimde. Size bir kac hediyem olacak bu yüzük senin onu ne yapacağını çok iyi biliyorsunuz ve hayal perisi sağ olsun hep hayalini kurduğunuz o dağ evini size hediye ediyoruz. Simdi ben gidiyorum unutmayın siz aşıksınız."


Aşk perisi ortadan kaybolduğu zaman biz şaşkın bir sekilde birbirimize bakıyoruz. Karsimizda bir kapı açılıyor ve o kapı karlar içindeki dağ evine dogru açılıyor. Kollarımı senin belibe doluyorum ve aşkımızı yaşayacağımız o eve dogru ilerliyoruz. 


0/Post a Comment/Comments