Geleceğin hatıraları 34. Bolum yeni roman

 


Sisin içerisinde sessiz adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Aynı zamanda etraftan gelebilecek sesleri duymak içi bekliyoruz. Ancak hiçbir ses gelmiyor. Sadece Galdor'un kızgın bir şekilde nefes alıp vermesini dinliyoruz. Yüzündeki öfke sessizliği bıçak gibi bölüyor. Onun için beklemenin ne kadar zor olduğunu tekrar anlıyorum. Durmayı hiç sevmiyor, beklemeden nefret ediyor büyük ihtimalle. Karşısına herhangi bir şey çıksa ona saldırmak için dua ediyor büyük ihtimalle. Biraz daha hiçbir şey olmazsa öfkesini bize yansıtacağından eminim.


Naserious sessizlikle o kadar bütünleşmiş durumdaki onu yanımda görmesem farkına bile varmadan. Kylana ise hemen yanımda duruyor. Herşeyi bir kenara atıp ona sarılmak istiyorum. Belki ona sarılsam her şey çok güzel olabilir. Düşünsene ona hiçbir şey söylemeden ona sarıldığımı bütün sorunlar o an çözülür bence. Savaşlar biter, gökyüzünde kocaman bir gökkuşağı çıkar. Ben aradığım her şeye ulaşırım o anda. Gözlerimin içine bakıyor ama bana doğru bir harekette bulunmuyor. Ona sarılsam nasıl tepki vereceğini bilmiyorum. O da bana sarılabilir veya hançerini çıkartıp kalbime saplayabilir. Söküp alabilir mesela yüreğimi. Onun kollarında olurum böylece bence çok güzel.


Ben dayanamıyorum artık ona sarılıp onu 15 milyar trilyon yıl boyunca öpmek istiyorum. Beynim patlayacak sanırım ama ondan önce kalbim patlar kesin. Bir kalbin içine bu kadar duyguyu sıkıştırmak çok kötü oluyormuş. Herhalde milyonlarca şiir dökülür o patlamada. Zaten hep düşündüm, hiçbir zaman yapmam gereken şeyleri yapmadım ben.  Onu kaybetmekten çok korkuyorum belki de onu kaybetmek tek korkum. Kalan her şeyle başa çıkabilirim ama işin içinde o olunca hiçbir şey yapamam. Ellerim, kollarım bağlanıyor o bana bakınca. Nefes almayı bile unutuyorum bana baktığı zaman. Gülümsüyor bana, o kadar güzel gülümsüyor ki ona sarılamamak için zor tutuyorum kendimi.


Sessizce ilerlemeye devam ediyoruz ki bir anda birbirimizi göremememeye başlıyoruz siz her yeri kaplıyor. Kylana,nın hemen yanımda olduğunu biliyorum ve ona sarılmak için harika bir fırsat. Durmak istemiyorum daha fazla onsuz bir an bile yaşamak istemiyorum. Onu göremiyor olsam bile hissediyorum bana baktığını. Konuşmuyor olsak bile içinden geçenleri duyabiliyorum. Ne olabileceğini düşünmüyorum artık bütün kötü ihtimalleri sırtımı dondum şimdi.


Ona doğru dönüyorum yerini göremiyor olsam bile orada olduğunu hissedebiliyorum. Ona doğru hızlı bir adım attıktan sonra kollarımı beline  doluyorum ve sıkıca sarılıyorum ona. Bedeninin ısısı vücudumu kaplıyor sanki. Kollarını boynuma doluyor. O an zamanın durmasını istiyorum. Hayatımın kalan kısmını ona sarılarak geçirebilirim. Kendime biraz daha çekiyorum onu ve yanağından öpüyorum yavaş bir şekilde. Dudaklarım onun yanaklarında dolaşıyor. Kulağına doğru eğilip onu sevdiğimi söylüyorum. Şaşırmış olmalı ki bir süre nefes almıyor. Ona sarılmamı beklemediğini anlıyorum.


Parmakları sırtımda dolaşıyor benim dokunduğu yerlerde çiçekler açıyor eminim. Yüzüne doğru biraz daha yaklaşıyorum artık nefes alışverişlerini yüzümde hissedebiliyorum. Dudaklarımız ilk buluşması da o ana denk geliyor. Dudaklarımız birbirine değdiği zaman ben yandığımı hissediyorum. Sanki o an koca bir şehir yanıyor, koca bir dünya yanıyor, koca bir evren yanıyor ve yangının merkezinde o var ve ben alevler içindeyim. 


Neler oluyor bana yüreğimi onun ellerine verdim bir anda. Dudakları dudaklarımla dans ederken alevlerin tüm galaksiyi kapladığını hissediyorum. Bir anın içinde milyonlarca yıllık gelecek kurguluyorum. Her şey yaşanıyor bir anda. Ben değişiyor, başka birisi oluyorum. İşin garip tarafı ise hiçbir şeyi düşünmemek. Sanki tamamen farklı bor boyuta ışınlanmak ve o boyutun adı aşk. Uçtuğumu hissediyordum sanki ev uzak evrenin en uç noktasına kadar gidiyorum. Sanki o bir büyücüymüş de beni çok uzaklara götürmüş gibi hissediyorum. Biraz daha sıkı sarıyorum onu. Onu alıp göğüs kafesimin içine koymak istiyorum. Çok uzaklara gitmek istiyorum onunla, her şeyi arkamızda bırakıp. Onunla olduğum süre boyunca arkaya bakmam mesela. Geçmişimde ilgi çekecek hiçbir şey kalmadı benim. Niye geçmişe bakayım. Geleceğim ol benim diyorum, tüm zamanlarımda sen ol yanımda. Duyuyor mudur acaba beni? Ona söylemek istediğim o kadar şey var ki herhalde anlatmam milyarlarca yıl sürer. Bütün o romanları ona ulaşmak için yaşadığımı söylemek istiyorum belki anlar beni. Mutlaka anlar beni, öyle olması gerekir. Aşk olmak istiyorum onunla.


Her şey o kadar güzel ki bu anın bitmemesini istiyorum. Sonsuza kadar sarılmak istiyorum ona. Zaten bu dünyayı sevgiden başka ne güzelleştirebilir ki. Keşke hayat hep sevgi üzerine kurulmuş olsaydı. Yine beynim çok hızlı çalışıyor onu durdurmak lazım. Zaman dursa keşke herkes dursa, kuşlar, hayvanlar, insanlar hep dursa sadece biz kalsak. İçimi bir korku kapladı, evet onu kaybetmekten korkuyorum ben. O kadar büyük bir korku ki bu ne yapacağımı bile bilmiyorum. Herhalde bir kuru bir çınarın gölgesine oturup hayatımın sonuna kadar beklerim. Düşünmeyelim, düşündükçe her şey kararıyor gibi oluyor sanki ve ben uzaklaşıyorum ondan.


Geriye doğru çekildiğimi hissediyorum. Sanki o benim kollarımdan kayıyor. Önce belini sardığım kollarım uzaklaşıyor ondan ve daha sonra onu open dudaklarım. Geriye doğru çekilmeye devam ediyorum ve ben onunla birlikte kalmak istiyorum. Korkuyorum, korkumdan öleceğim sanırım. Hep aşk yüzünden ölme hayalleri kuran ben en sonunda korkudan öleceğim galiba.


Geri çekilmem bittiği zaman kendimi tekrardan onun yanında buluyorum. Havada hala sis var, arkadaşlarım hala yanımda sislerin arasından seçebiliyorum onları. Ne oldu şimdi az önce yaşadıklarım gerçek değil miydi? Bir hayali mi yaşadım ben? Böyle olamaz hayatımın en güzel en mutlu anı bir hayal olamaz. Onun bir hayal olmasını kabul edemem asla yoksa hiçbir şeye gerçek diyemem. 


Ona sarılmadan önce baktığı gibi bakıyor bana. Hiçbir şey değişmemiş, hiçbir şey olmamış gibi. Az önce onu kaybetmekten korkan ben şimdi ölmek istiyorum. Vazgeçtim ölmek için zaman daha erken, zaten hep öyle olmaz mı. İçimdeki onu kaybetme korkusu giderek büyüyor. Düşünsene tamamlanmadan önce öldüğümü. Böyle bir şey istemiyorum ben, her anımda onun olmasını istiyorum. Onsuz ben mahvolurum, kaybolurum. Hepsi bir yalan olamaz, halisunasyon gördüm yine sanırım. Neden her güzel şey son bulmak zorunda? Bir köşede oturup ağlamak istiyorum. Cennetin kapısının önüne kadar gidip bir anda cehennemin kadar düşmüş gibi hissediyorum. Yüreğim ağrıyor şimdi ve o ağrının içinde o var diye canım yanmıyor. Ben galiba resmi olarak kafayı yedim.

0/Post a Comment/Comments