Geleceğin hatıraları 29. Bölüm yeni roman

 


Cümlemi biridiğim zaman etrafa bakıyorum ve ne kadar vahşi olduğumuzu görüyorum. Hepimizin yattığı yer kanla kaplanmış durumda. Ben dahil herkes zor nefes alıyoruz. Kylana hemen yanımda yatıyor. Galdor ve Naserious az ileri de yatıyor. Biz nasıl bu hale geldik? İçimde korkunç bir pişmanlık var. Eminim ki diğer herkes benimle aynı düşünüyor birbirimize bakmaya yüzümüz yok. Hele Kylana ile göz göze gelmek korkutuyor beni.


- Özür dilerim hepinizden. Size her şeyin daha güzel olacağına dair söz vermiştim ama halimize bir bakın.

- Niye böyle olduk ki biz. Tamam hepinizin ağzını burnunu kırmak istediğim oldu ama..

- Ah be Galdor, üzülme güzel savaştık hepimiz.

- Tabi Kylana beni sen öldürdüğün için biraz gururluyum ama..


Galdor'un kan öksürdüğünü görüyorum. Nefes almakta zorlanıyor ona doğru ilerlemek istiyorum ama bunu yapacak gücüm yok.


- Sizi tanımak çok güzel.. di gen.. çler

- Galdor toparla kendini valla ben ağzını burnunu kırarım senin.

- Kır be Kylana.. Belki de.. Bunu hak ettik biz.

- Dramatikleşmeye ne kadar meraklısın Galdor. Ağladığında yemin edebilirim.

- Güldürme beni Lucian.. Canım çok yanıyor, hata.. bende güzel birkaç.. Söz söylemek istedim.

- Kendini yorma Galdor, henüz bitmedi. Daha deniz kenarına gideceğiz. Yemin ediyorum ben bir ağlarsam burayı sel basar.

- Ağlama Kylana sen hep gül. Belki hep beraber deniz kenarına gideriz. Zaten bu hayat çok sıkıcı, başka bir hayatta yine buluruz birbirimizi.

- Galdor ayağa kalkabilsem yemin ediyorum senin ağzını burnunu kırarım. Yeter be kendine gel, nerede bizim tanıdığımız Galdor. Kendine gel, bu kadar kolay pes etmek yakışıyor mu sana?


Galdor cevap vermiyor bu esnada ben son gücümü kullanıp kafamı hafifçe kaldırıyorum. Galdor hareketsiz bir şekilde yatıyor. Onun koca gövdesinden pek göremesemde arkasında Naserious'un yattığını biliyorum. Naserious hareketsiz yatıyor. Kafamı çeviriyorum ve Kylana ile göz göze geliyoruz. Dudakları kanlar içinde ve bana bakıp gülümsüyor. Böyle bitmemeliydi, böyle olmaması gerekiyordu.


"Daha ona beni istediğin gibi öldürebilirsin" dememiştim. Daha zaman olması lazım, Söyleyemediğim o kadar söz var ki. Konuşmak istiyorum ama yapamıyorum. Direnmeye bırakıyorum ve başım geri doğru düşüyor. Gözlerim yavaşça kapanmaya başlıyor. Kylana'nın elimi tuttuğunu hissediyorum.


İçimden düşünceler geçiyor ve hepsi ne kadar başarısız olduğumu söylüyor. Kendimden nefret ediyorum. Son gücümle Kylana'nın elini tutuyorum. Demek ki boşuna yaşamışım ben. Hislerim yavaşça kayboluyor ve ben soğuğu hissediyorum. En son Kylana'nın tenini hissetmeyi bırakıyorum ve sonra sanki sonsuz bir çukura düşüyorum. Düşmem son bulmayacak. Düşünemiyorum, her yer zifiri karanlık...


...


Biraz zaman geçtikten sonra tekrardan düşünmeye başlıyorum. Galiba öldüm, öyle olması lazım. Gözlerimi açamıyorum hala, karanlık devam ediyor ama artık üşümüyorum. Neredeyim ben? Herkes nerede?


Bu işte bir gariplik var. Ölmüş olsam düşünmeme gerekirdi demek ki beynim daha ölmemiş. Bedenimden hiç haber alamıyorum. Bu işte çok büyük bir gariplik var. Ne olduğunu bilmiyorum ama belki de bedenim ölmüştür ve beynim bir süre daha yaşayacaktır. Bir çıkış yolu bulmam gerekiyor ama hiç halim yok. En iyisi kendimi yaşlı ölüm dedenin kollarına bırakmak.


...


Hala ölmedim, sanırım beynim gerçek bir savaşçı ve son ana kadar mücadele edecek. Helal olsun ona kimin beyni sonuçta. Ne diyorum ben. Kendime gelmeliyim şu anda saçmalamanın hiç sırası değil.


Isı hissediyorum ve ısı bedenime yayılıyor. O kadar sıcak oluyor ki yandığımı hissediyorum ama garip bir biçimde canım yanmıyor. Aksine kendimi daha iyi hissediyorum. Zaman geçtikçe daha da iyi hissediyorum. Kylana'nın tenini hissediyorum önce sonra sıcaklığını. Gözlerimi açmak istiyor, yapamıyorum.


Naserious'un sesini duyuyorum sonrasında "uyan Lucian" diyor bana ve gözlerimi açıyorum. Gözlerimi açınca Kylana'yı görüyorum ilk olarak hafifçe gülümsüyor bana. Gerçekten çok güzel. "Beni istediğin gibi öldürebilirsin." diyorum ona ve biraz daha gülümsüyor.


- Bu kadar uyku yeter size. Hadi geri dönün yoksa yemin ediyorum eşeğin gelmesinden bağımsız bir şekilde döverim sizi.

- Naserious ne oldu bize neden ölmedik.

- O salak buyuden kurtulunca hiçbirinizin ölmesine izin veremedim ve siz saçma sapan drama oyunları yazarken ben sizi kurtarmak için gerekli olan büyüyü yaptım. Son gücümü de kullandım ve sizi geri döndürdüm. 

- Ne kadar muhteşem bir insansın sen Naserious. Kıyamadın demek ki bize.

- Alakası yok deniz kenarında tatile gitmeden hiçbirinizin ölmesine izin veremem Kylana.

- Düşünsene hava con sıcak ve Galdor bize büyük yapraklara serin hava veriyor. Galiba en büyük hayalim bu benim. 

- İstediğin o olsun Naserious. Hatta çok yanarsa ayaklarına kata bağlayarak seni denize atabilirim.

- Lütfen kavga etmeyelim. Farkında mısınız ama az önce ölümün kapısından döndük. Kendimizi bir toplayalım bol bol güleriz zaten. 

0/Post a Comment/Comments