Geleceğin hatıraları 18. Bölüm yeni roman

 Kylana neden böyle? Sanki aradıklarım hep onda saklı gibi ama ikimizde bunun doğru olmadığını çok iyi biliyoruz. Geçmiş romanlarda yaşadıklarımızı düşünüyorum ve onun sürekli olarak elbet bir gün kavuşacağız demesi aklıma geliyor. Ancak bunun doğru olmadığını ikimizde biliyoruz. O gerçekten muhteşem, çok güzel, çok alımlı ve daha önemlisi çok anlayışlı. Belki de beni bir temiz benzetmesi gerekiyor onun. Belki bir gün bunu yapar ve ben akıllanırım. Bunu yapmayacağını çok iyi biliyorum. Yapmaya kalksa ona karşı koymam elbette. 


Sadece bir an bakıştık ve içim düşüncelerle doldu. O bir anın içinde geçmiş aklımdan geçiyor. O bir şeyler biliyor olması gerekir. Belki de o da geçmişi hatırlıyor olabilir. Bunun bir açıklaması olması gerekir ve o açıklamayı öğrenmem gerekiyor benim. Yüzünde çok ince bir gülümseme var var gözü sadece benim üzerimde. Beni dediğini hissediyorum. Nefes almak bile zor geliyor bana. Şu anda hissettiğim duygunun adını bilmiyorum ama bu başka bir duygu. Belki de adın bir önemi yoktur. 


Kylana merdivenlerden aşağıya doğru hiç acelesi yokmuşçasına ilerliyor bakışlarımız birbirine kenetlenmiş durumda. Aklımdan geçen her düşünceyi okuduğunu hissediyorum. Yaklaştıkça gülümsemesi giderek büyüyor. Zaman sanki ağır çekimde hareket ediyor. Dayanamıyorum ve merdivenlere doğru bir kaç adım atıyorum bunu görünce gülümsemesi giderek büyüyor onun. Çok güzel o, gerçekten çok güzel. 


Yolu yarıldığı zaman merdivenlerden daha hızlı yürümeye başlıyor. Sanki zamandan daha hızlı hareket ediyor o. Kalan herkes aynı şekilde duruyor sadece ikimiz daha hızlıyız zamandan. Son birkaç adım kaldığı zaman koşmaya başlıyor ve yanına geldiği zaman kollarını açıp boynuma sarılıyor. Bedenini sıkıca sarıyorum onun bedeninin sıcaklığı tüm vücudumu kaplıyor. 


Ben ne olduğunu anlamıyorum bile her halde beni bu dünyada en iyi o anlıyor. Kulağıma doğru eğiliyor ve "Seni çok özledim." diyor bana. Konuşmayı bitirdiği zaman yanağıma doğru uzanıyor ve dudakları yanaklarıma değiyor. Sanki onun öptüğü yanağım alevler içinde kalıyor o anda. Nedense o anın bitmesini hiç istemiyorum. Belki de onun yeri benim kollarımdır, nedenleri bilmiyorum. Nedenlerin hiçbir önemi yok. 


Bir süre boyunca daha benim kollarımda kalıyor. Gecen zaman sanki birkaç ömre eşdeğeri benim için için ama gerçekte sadece birkaç saniye geçmiş olmalı. Beynim ışıktan bile hızlı çalışıyor o anda. Bunun sebebi Kylana olması lazım ama ben hala başka birisini arıyorum. Bizimkisi kazananın olmadığı bir oyun sanki ve bunu ikimizde biliyoruz. Belki de önemli olan oynamaktır ki ikimizde rol yapmıyoruz. 


Bana sarılmayı bırakmadan önce "Daha zamanı var her şeyin." diyor ve uzaklaşıp arkadaşlarıma yöneliyor. "Merhaba çocuklar ben geldim umarım çok bekletmemişimdir."


O cümlesini bitirdiği zaman ben konuşmaya başlıyorum. "Bu Kylana ve bunlar da Naserious ve Galdor."


- Hoş geldin Kylana. Çok bekletmedin biz de yeni geldik sayılır. 

- Teşekkür ederim Galdor her zamanki gibi çok naziksin. 

- Demek sonunda seninle tanışmak nasip oldu Kylana. Adını bolca duyduk. 

- Biz hiçbir zaman ayrı düşmeyiz Naserious. Eninde sonunda buluruz birbirimizi. Sizinle tanışmak da büyük şeref benim için. Hadi gidelim buradan canım sıkıldı biraz. Yapacak çok işimiz var bizim. 


Hepimiz beyaz saçlı adama teşekkür ediyoruz ve çıkışa doğru ilerliyoruz. Kapıya yaklaştığımız zaman arkamızdan esen kuvvetli bir rüzgar hissediyoruz ve dönüp baktığımız zaman çatıdaki delikten dışarıya doğru çıkmakta olan mavi bir ejderha görüyoruz ve o hepimiz şaşkınlık içinde ejderhaya bakıyoruz. 


- Oha lan adam harbiden ejderhaymış. Bir yaşıma daha girdim. 

- Blöf yapıyor sanmıştım başta ama şimdi ne diyeceğimi bilemiyorum Galdor. En azından hiç ejderha görmedik demeyiz. 

- İyi bir ejderha kendisi yoksa hepimizi tek lokmada yiyebilirdi. 

- Ben onun midesine otururum Kylana o kadar da kolay değil beni yemek.

- Zaten Galdor ejderhaya birkaç hafta yeter anca dindirir zaten onu. 

- Sen benimle dalga geç Lucian. Az kaldı ben seni dilim dilim doğayıp kediye, köpeğe yedircem. 

- Hemen sinirlenme Galdor. Ne güzel tekrar bir araya geldik. 

- Gerçekten öyle oldu gözüm Kylana'yı da bir yerlerden ısırıyor ama hatırlamıyorum. Sanki onu tanıyor gibiyim ama gerçekte onu hiç görmedim. 

- Biz romanlar boyunca hep birlikteydik Galdor. Onun etkisi olabilir. 

- Kylana doğru söylüyor olabilir Galdor bende onu daha önce görmüş gibiyim. Şimdi ne tarafa gidiyoruz Lucian? 

- Pusula bu tarafı gösteriyor. Bu arada sizde fark ettiniz mi bütün karlar bir anda ortadan kayboldu. 

- Evet, fark ettik sanırım ejderha benim hayalimin bile yetmediği bir büyü yaptı. Adam şey yani ejderha harbiden hepimizi tek lokmada yiyebilirimiş. 


0/Post a Comment/Comments