Geleceğin hatıraları 17. Bölüm yeni roman

 


Açık mavi elbiseli adam bize doğru yaklaşıyor. Merdivenleri ağır ağır ilerlerken dayanamayarak soruyorum. "Bizi nereden tanıyorsunuz ve Kylana nerede? Farklı bir duygu var içimde korkmuyorum ama tedirgin olduğumu söylemem gerekiyor. Dışarıda kar fırtınasının olması ama burada hiçbir şeyin olmaması, adamın yüzündeki ifade, rahatlığı, tavırları endişemin temel sebeplerinden birkaçı. O adamın şimdiye kadar karşılaştığım herkesten daha güçlü olduğunu hissediyorum 


- Sizi tanımak ne mümkün Lucian. Hep yolunuzu bekledim. Bu arada arkadaşınız iyi yani şimdilik iyi. 

- Onu görmek istiyoruz. Buraya onu kurtarmak için geldik ve onu almadan gitmeyeceğiz. 

- Siz insanlar ne kadar sabırsınız böyle. Once biraz konuşalım sonra arkadaşınızı alabilirsiniz. Unutma kötü bir misafir olursanız ev sahibi de kötü olur. 


Başımla Galdor ve Naserious'a bakıyorum ve silahlarımızı indiriyoruz. Konuşmak istiyorsa konuşalım ama söylediği her cümlede bizi tehdit ediyor. Onu yenebileceğimizden emin değilim. Bu arada kendisi insan değil. Naserious'un yüzündeki ciddi ifade düşüncemi doğruluyor. 


Bu esnada adam merdivenleri inmeyi bitiriyor ve karşımızda duruyor. Her hangi bir silahı yok sadece asası var. Onun büyücü olduğunu düşünüyorum. Konuşmaya başladığı zaman ne mimiklerinde ne de ses tonunda en ufak bir değişiklik olmuyor. 


- Kötü bir misafir olmamaya karar vermenize sevindim. Belki biraz sohbet edebiliriz sizinle. 

- Sohbet edelim tabi ama bizi neden beklediğini anlatman gerekiyor ve neden Kylana'yı esir tuttuğunu. 

- Hala çok sabırsızsın Lucian ama bu seferlik hoş görüyorum sizi. Sizi bekliyorum çünkü size yok göstermek istiyorum ve Kylana benim yanımda çünkü onun sayesinde buraya geldiniz. 

- Güzel cevaplarmış neden bizi buraya getirmek için bunca zahmete girdin. İstediğin zaman bizim yanımıza gelebilirdin. 

- Ben yaşlı birisiyim ve emin ol burada olmanızın çok önemli sebepleri var. 

- Sebep falan anlamam da ben tavana ne oldu. 

- Ben yıktım tavanı Galdor. Kapıdan sığmıyordum da hem biraz hava almak istedim. 

- Başından beri şüpheleniyordum ben. Sen ejderhasın, hatta mavi ejderhasın. 

- Dogru tahmin Naserious, senin zeki olduğunu çok duymuştum. Şimdi size neler olduğunu anlatayım. Beş tane ejderha vardı bu diyarlarda neredeyse zamanın başlangıcından beri buradayız. Ancak kötü adam hepsini öldürdü ve bizim güçlerimizi aldı. Bu sayede daha da güçlendi şimdi sıra bende ve beni bulamasın diye burayı yaptım. 

- Demek ki korktun ve kaçtın. Hiç yakışmadı sana bu. 

- Keşke her şey o kadar basit olsa Galdor. Benim kadar uzun yaşadığın zaman korkmamayı öğreniyorsun. Kaçtım evet, kaçmasaydım yolunuzu asla bulamazdınız. 

- Neden bunları yaptın? Bize ne olacağı neden bu kadar önemli?

- Size yardım ediyorum Lucian çünkü eğer /kardeşlerimin intikamının alınmasını istiyorum ve bunu sadece siz başarabilirsiniz. Ya bu hayatı düzene sokacaksınız ya da sonsuza kadar kaybedeceğiz.

- Kötüyü nasıl yenebiliriz onu söyle bize. 

- Hala çok acelecisin Lucian. Ne yapmanız gerektiğini biliyorsun zaten. Kylana'yı aldıktan sonra bir kolye bulacaksınız. Sende olan pusulayı takip ederek kolyeye ulaşabilirsiniz. 

- Nasıl yani savaşmayacak mıyız? 

- Benim ejderha olduğumu unutma Galdor. Bence şu an savaşmak istemezsin benimle. 

- Nelerle karşılacağız peki?

- Zorlu hatta çok zorlu bir yol bu. Karşınıza hiç görmediğiniz zorlukta düşmanlar çıkacak sizin. Büyük zorluklarla karşılaşacaksınız ve büyük sınavlarla. 

- Bunları biliyoruz zaten bir tavsiye vermeyeceksen eğer Kylana'yı istiyoruz biz. 


Lucian cümlesini bitirdikten sonra Kylana merdivenlerden inmeye başladı. Alev kızılı saçları o yürürken dalgalanıyordu. Üzerinde siyah, deri bir kıyafet vardı ve gözleri her zamanki gibi insanın içini delip geçiyordu. Çekiciliğinden hiçbir şey kaybetmemiş aksine çok büyüleyici görünüyor. Hepimiz onu seyrediyoruz ve o ayakları yere değmeden yürüyor. 


Bizi gördüğü zaman hafifçe gülümsüyor ve "Hoş geldin Lucian, gelmeniz biraz uzun sürdü sıkılmaya başlıyorum az kalsın." diyor. Garip bir şekilde beni tanıyor o, diğerlerinin aksine beni çok iyi biliyor. Gözlerimin içine bakıyor ve düşüncelerimin okunduğunu hissediyorum. 




0/Post a Comment/Comments