Geleceğin hatıraları 3. Bölüm yeni roman

 


Yıldızımla aramdaki mesafe hep aynı, ne kadar yürüsem de değişmiyor, koşsam da değişmiyor. Demek ki ona bu şekilde ulaşmam ben. Zaten insan Hayal'ine nasıl ulaşabilir ki? Ben bir yol bilmiyorum. Belki de Hayal sadece yola devam edebilmek içindir. Bu doğru olamaz kendimle celisiyorum farkındayım. Sana da kötü örnek oluyorum farkındayım.


Benim once hatırlamam gerekiyor gerçek kendimi bulmalıyım. Bütün hayatlarımı hatırlamam gerekiyor şimdi. Kaç tane hayatım oldu acaba benim. Kaç hikaye, kaç roman sürdü yaşamım. Kitaplar değişse de ben hep aynı kaldım, hep kandırıldım, hep oyunlar oynandı üzerimde. Bu döngüyü kırma zamanım geldi şimdi. Evet hatırlıyorum artık.


Melvenia'nın nasıl gittiğini hatırlıyorum. Ne kadar acı çektiğimi de hatırlıyorum. Ne kadar acınası zamanlar geçirdim ben, üzülmem gerekiyor ama üzülmüyorum. Hepsi benim hatalarımdı, benim yanlışlarımdı. Melvenia sadece bir duraktı benim hayatımda. Daha fazla acı çekmem için yaşamam gereken bir deneyimdi. Çektiğim acıyı hissediyorum, hayatımın nasıl karardığını görüyorum. Acı damarlarımda dolaşıyor, bedenim patlamak istiyor sanki.


Yanımda arkadaşlarım var ama, onlara güveniyorum ama. Naserious var ve Galdor, onlar bana yardımcı olmaya çalışıyor. Bu zorlu yolculukta benim yoldaşlarım onlar. Onlar olmadan hiçbir şeyi başaramazdım zaten pek bir şey başardığım söylenemez benim. Düşünsene elde, avuçta acılardan başka bir şey yok bir de deneyimlerin var. Zaten her deneyim acılardan geçiyor. 


Bir de bana engel olmaya çalışan birisi var onu da hatırlıyorum. Hayal karavanı ile Hayal'ime kavuşmak istiyorum ama olmuyor. Duygularımı çalıyor benden. Sömürüyor beni ve onun yüzünden kimseye hiçbir şey hissedemiyorum. Romanlar boyunca hep o var. Kendi amaçları için beni kullanıyor. Ahh bir de Kylana var elbette. O da gerçek dostlarımdan birisi benim ve hepsini bulmam gerekiyor. Acaba onları nasıl bulabilirim. 


Düştüğüm bütün çukurları biliyorum artık. Bütün zehirleri tanıyorum. Pansuman yapmakta, yaraları iyileştirmekte benden daha iyisi zor bulunur. Aynı zamanda kendimi yaralamakta da uzmanım. Hayal'im nerede benim? Yıldızım nerede? Ona ulaşmam gerekiyor ve artık zaman kaybetmek istemiyorum. 


Burası fazla siyah, hiç bir şey yok ama kendimi özgür hissediyorum. Bir yerde okumuştum, bir zamanda özgürlük insanın kendini keşfetmesi ile başlar diyordu. O zaman özgür olma yolunda ilk adımlarımı atıyorum. Bu yüzden emekleyerek yürüyorum ama önemli değil yakında koşmaya başlayacağım. 


Karanlık aydınlanmaya başladı. Ağaları görüyorum, ileride bir kurt var ve bana bakıyor. Ondan zarar gelmeyeceğini biliyorum ve korkmuyorum. Bir tane beyaz baykuş uçuyor hemen üzerimde. Güvende hissediyorum kendimi. Biraz ileride sık bir orman var ve ona doğru yürümek istiyorum. 


Ağaçlarla ne kadar konuştum veya konuşacağım eskiden veya gelecekte. Zaman ve evren karmaşası yaşıyorum biraz ama önemli değil. Ben şimdideyim ve Hayal'ime doğru gidiyorum. Kalan hiçbir şeyin önemi yok. 


Biraz ileride bir bank var ve bankta oturan yaşlı birisi. Yanına gidip buradan nasıl çıkacağımı sorabilirim. Belki Hayal'ime nasıl ulaşacağımı o biliyordur. Saçları ve sakalları beyazlamış adamın. 


- Merhaba efendim bir kaç sorum olacaktı size. 

- Merhaba, hoş geldin bende seni bekliyordum. 

- Beni neden bekliyordun? Kötü bir şey mi yaptım. 

- Kendine çok kötülüğün dokundu ama mesele onlar değil. Bana buradan nasıl çıkacağını soracaksın ve Hayal'ine nasıl ulaşacağını. 

- Galiba çok belli oluyorum. Soruları bildiğinize göre cevapları da biliyorsundur. 

- Şu anda bir rüyadasın ve uyanacaksın merak etme. Bu pusulayı al o seni Hayal'ine ulaştıracak. Ancak unutma yolun zorlu olacak, şimdiye kadar çıktığın en zor olacak hatta ve pes etmeyeceksin. Bir an bile tereddüt edersen asla başaramazsın. Öncelikli olarak arkadaşlarını bulman gerekecek, onların yardımına ihtiyacın olacak. Hadi şimdi uyan ve sakın bu pusulayı kaybetme. Bir de son savaş için bir kolye bulman gerekiyor merak etme pusula sana yol gösterecek. 

- Çok teşekkür ederim ama hiçbir şey anlamadım. Sanırım önemi yok zamanı geldiğinde anlayacağım. 

- Ne kadar heyecanlısınız siz böyle hemen olsun istiyorsunuz ama beklemen gerekecek.

- Romanlar boyunca bekledim ben, çöllerden geçtim, buzullarda dondum. Gerekirse onu hayatımın sonuna kadar bekleyeceğim. 

- Önce kendini bulmalısın ve hazır olmalısın. Hayal'ine ulaşmak için daha hazır değilsin. Hadi uyan artık yapacak bir dünya isim var benim. Akıl almaya bir sen gelmiyorsun sonuçta. 

- Benden başka kim geliyor buraya? 

- Bak hala konuşuyor. Hadi uyan artık! 


Lucian sızmış olduğu koltuğunda doğruldu. Saat gece yarısıydı ve yatağının hemen yanında duran kılıcını ve zırhını gördü. Hemen yanı başında bir pusula duruyordu. Yaşlı adamın sözlerini hatırladı ve harekete geçmesi gerektiğini ama önce bir kahve içmesi gerekiyordu. 



0/Post a Comment/Comments