Buluttaki şehir 93. bölüm yeni roman


 - Hepiniz zavallısınız. Evrenin bu halde olmasının asıl sebebi sizsiniz asıl. Merak etme sizden sonra bu evreni de temizleyeceğim.

- Evreni temizlemek çok komiksin sen. Sende sorun olduğunu hep biliyorum ama bir gün gelecek veözüne döneceksin diye düşündüm hep ne kadar salakmışım ben seninle çok güzel zamanlarımız olabilirdi ama arkadaşlarından önce güzel geleceğini öldürdün.
- Bana hiçkimse engel olamayacak. Bu saçma düzeni yerle bir edeceğim. Yaşamanın amacı kaybetmek olmayacak daha fazla ve ben sizin engel
olmaya çalıştığınız hayallerime kavuşacağım.

- Lucian beni duyduğunu biliyorum ne olur onun kazanmasına izin verme. Seni kaybetmek istemiyorum. Lütfen! Sana yalvarıyorum onun kazanmasına izin verme asla.

Lucian kılıcını hızlı bir şekilde aşağıya doğru indirmeye hazırlandığı sırada bir an için duraksadı ve yüzünde şaşkın bir ifade belirdi. Ne olup bittiğini anlamak için etrafın baktı ve yerde cansız yatan Galdor'u ve Naserious'u gördü. Kylana ise ağır bir şekilde yaralanmıştı ve ölüme çok yakındı.

- Kylana ne oldu burada? Bunu size kim yaptı?
- Sen yaptın Lucian. İçinde bir kötülük var senin ve seni ele geçiriyor. Lütfen onun kazanmasına izin verme
- Ben ne yaptım böyle. En yakın dostlarımı kendi ellerimle öldürdüm. Ne yapmam lazım söyle Kylana senin için ne yapabilirim?
- Ben öldüm Lucian aynı diğerleri gibi ama senin içindeki kötülüğe karşı savaşman gerekiyor. Kaybedersen bütün evren yok olacak.
- Amma çok konuştun be kadın. Sizin zaten en büyük sorununuz bu. Şu salak Lucian'ı buraya çağırdın sanki onun gücü bir şeyleri değiştirmeye yetecekmiş gibi. Şimdi senin süren doldu bana engel olamayacaksınız.

Lucian'ın ifadesiz yüzü geriye gelmişti ve Kylana'nın uzun saçlarını bir eliyle tuttu. Diğer elinde olan kılıcını boğazına yasladı ve kılıcının çeliği boğazında kısa bir gezintiye çıktı. Dokunduğu her yeri parçalayarak ilerledi kılıç ve bir an kadar sonra Kylana'nın başı cansız bir şekilde yere düştü.

"Şimdi buradaki herkes ölsün bence hatta yaşayan herkes ölsün. Bu dünya bile yok olsun. Kapa çeneni Lucian oradan kurtulamazsın artık beynimin içinde bağırıp durma. Yoksa seni de kendi ellerimle öldürürüm. Oradan yaptıklarımı görebiliyor musun acaba? Eğer görebiliyorsan bana korku içinde bakan herkesi öldüreyim en iyisi. Hatta kalenin içindekileri de ölsün. Bu salak diyardaki herkes ölsün aynı anda. Ne kadar muhteşem bir güç böyle sadece istedim ve herkes yere yapıştı. İstediğim her şeyi yapabileceğimi düşünüyorum ve kimse beni durduramayacak. Burada işim bittiğine göre artık gidebilirim. Şu kapı nerede acaba? Eğer yeteri kadar istersem yanıma açılır belki. Kendimi çok güçlü hissediyorum artık gitme zamanım geldi ve şu kapıdan geçeyim artık. Bundan sonra kimse bana engel olamayacak. Şimdi gidip onu bulma zamanım geldi belki onu da öldürürüm."

Lucian etrafa baktığı sırada ayakta duran herkesin yere düşmesini seyretti. Daha sonra yüzünde alaycı bir gülümseme ile karşısında beliren kapıya doğru baktı ve yavaş adımlarla kapıdan geçti. Bu esnada buluttaki şehir alevlere teslim oldu ve kısa bir zaman içinde bütün şehirler alevlerin içinde kaldı. Alevler her yeri kaplarken Lucian ilerlemeye devam ediyordu ve kısa bir süre sonra kendini simsiyah bir kalenin önünde buldu. Etrafında canlı bir şey yoktu ve "Bence yaşamak için harika bir yer" diye düşündü kılıcını umursamadığı bir melodi ile sallarken.

0/Post a Comment/Comments