Buluttaki şehir 87. Bölüm yeni roman

 


- O zaman ikinci şehire doğru yola çıkalım. İçimden bir his orada olduklarını söylüyor bana.

- Lucian sen içindeki sesleri mümkünse dinleme. Sırf o sesi dinlediğin için başına gelmeyen şey kalmadı.

- Nasıl yani sizin içinizde konuşan birisi mi var?

- O lafın gelişiydi Maril. Elbette Lucian'ın içinde sürekli konuşan birkaç milyar ses olabilir tabi.

- Galdor bak çocuğun aklını karıştırdın. Sende mümkünse espri yapma hayır senden başka kimse anlamıyor.

- Ben çok iyi anlıyorum Lucian'ın kafası çok karışık ve Galdor onunla uğraşmayı seviyor. Şimdi nereye gidiyoruz?

- önceliğimiz arkadaşlarımızı bulmak onları bulduktan sonra burada neler döndüğünü araştıracağız sonra da burayı kurtarıp eve döneceğiz.

- Ev ne kadar saçma bir kelime ben hiçbir yere evim demedim. Ev sevdiklerin neredeyse orasıdır. Benim evim sizin yanınız.

- Galdor böyle konuşma lütfen hepimiz ağlayacağız. Baksana Maril'in bile gözleri doldu.

- Ağlayın da ağzınızı burnunuzu kırayım sizin hadi bizimkileri bulmamız lazım. Oha şu ateş topu muydu hemen peşinden yıldırım. Naserious kesin buralarda bir yerde. Hadi onu kurtarmamız lazım.


Hepsi birlikte ikinci şehre doğru ilerlemeye başladı. Bütün güçleri ile koşuyorlardı. Lucian ve Galdor önden gidiyor Maril ise onlara yetişmeye çalışıyordu.


- Haydi çocuğum hızlan biraz Naserious'un başı belada olabilir.

- Elimden geleni yapıyorum hayat boyunca hiç koşmadım ben. Bacaklarım güçsüz olabilir biraz.


Pesepese düşen yıldırımları ve ateş toplarını takip ederken ikinci şehrin içine girdiler. Yıldırımları ve ateşi takip ederek sokaklar arasında dolaşmaya başladılar. En sonunda durdukları zaman Naserious karşılarında duruyordu ve etrafında yerde yanmış bir şekilde yatan siyahlılar vardı.


- Sonunda seni bulabildik Naserious.

- Bende sizi arıyordum hep sonra bu salaklar karsa çıktı teslim ol dediler bana ve son söyledikleri oldu bunların.

- İyi yapmışsın bende üçüncü şehirde kendime geldim sonra Galdor'u buldum. Bu arada bu da aramıza yeni katılan Maril.

- Hoş geldin aramıza Maril. Buradaki şehirlerin isimleri neden sayıyla başlıyor?

- cevabını aradığımız sorulardan bir tanesi de o Naserious. Burada çok saçma bir sistem var. Üçüncü şehirdeki herkes sanatlardı buradakiler ne is yapar bilmiyorum ama.

- Ben hiç kimseyi görmedim belki de evlerindelerdir. En iyisi kapılarını çalalım biz.

- Sonra onları da öldürürüz adımız katliamcıya çıkar. Bu fikri beğenmedim.

- Bir kere de bir şeyi beğen Lucian.


Onlar kendi aralarında tartışırken bir erkek sesi duydular. "Demek ki onca gürültünün sebebi sizsiniz. Nereden geldiğinizi bilmiyorum zaten önemli değil. Sorularınızı cevaplamak isterim."


Kafalarını sesin geldiği yine doğru sevirdikleri zaman siyah elbiseler içerisinde bir adam gördüler. Hafiften beyazlamış saçları ve siyah bir fötr şapkası vardı. Gözleri kısık bakıyordu, yüzü ifadesizdi." bu arada sende hoş geldin Maril."


- Nasıl yani adımı nereden biliyorsunuz?

- Buradan kaçmaya çalıştığını biliyorum tabi siyahlılarda biliyor. Bu yüzden seni sürekli olarak takip ediyoruz. Şu anda ellerinde yeteri kadar kanıt yok olsaydı çoktan öldürürlerdi seni.

- Dur, dur bakalım neden öldürüyorlar onu?

- Çünkü buradan kaçmaya çalışıyor ve buradan kaçmak yasak. Yaptığım araştırmalara göre çok uzun zaman önce insanlar burayı yapmış. O zamanlar teknoloji çok ama çok ileriymiş. Tahminime göre buluttaki bir şehrin üstündeyiz. Burası ile başka bir gezegen arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyorum ama hala bulamadım onu. Bana Kayıp diyebilirsiniz.

- Neden sana kayıp diyoruz ismin yok mu senin?

- İsimlerin anlamsız olduğunu çok uzun zaman önce anladım. Bende Maril'in geçtiği yollardan geçtim ve bir araştırma uğruna hayatımı verdim.

- iyi güzel yapmışsın birader ama neden?

- Nedenler anlamsız olur bazen. Size bilmediğiniz bir hikaye anlatayım benim başıma gelen bir hikaye bu. Bundan uzun zaman önce bir kızı sevmiştim ve o kız buraları yöneten adamın kızıymış tabi bize izin vermediler beni tutsak ettiler ve kız ortadan kayboldu. Oradan kaçtım tabi ki ve birkaç kişiyi sorguladım ve kızın bu diyarda olmadığını öğrendim. Onu bulmaya çabaladım, nereye gittiğini anlamaya da çabaladım ancak hiçbir işe yaramadı. Araştırmalarım boyunca bazı bilgilere ulaştım.

- Güzel bir hikayeymiş demek ki sende aşkın kurbanısın aramıza hoş geldin Kayıp. Başka neler öğrendin peki?

- Çok bir şey öğrenemedim aslında kızı başka bir diyara götürmüş olabilirler bunu biliyorum. Bazı antik yazıtlar buldum ve onlarda yazanlara göre burası öteki diyarın bir kopyasıymış. Öteki doyar ve buradaki diyar birbirine bağlıymış ve iki diyar birleşirse iki diyar da yok olacakmış.

- Ne saçma bir şey bu böyle. Eğer dediklerin doğruysa buradaki diyarın bir amacı olması lazım. Madde ve anti madde gibi bir araya geldikleri zaman her şeyi yok ediyorlar.

- İki diyar birleştiği zaman ne olacağını bilmiyorum eğer merak ediyorsanız.

- Ben bir dizide izlemiştim iki farklı paralel evren vardı ama sonra bu evrenler birleşir gibi oldu ve iki evren de birleşmeye başladı.

- Güzel diziymiş şuradan kurtulalım izleriz beraber. Lucian saçmalamaya başladın yine çok acaip bir işin içindeyiz biz ve evrenler arasında yolculuk yapabilen bir köyümüz var.

- Tamam Galdor sizinle de bir şey paylaşılmıyor. Gidelim kötüyü bulalım ama dur önce Kylana'yı bulalım sonra kötüyü dövelim.

- Kylana dediğiniz kızıl saçlı ve yeşil gözlü bir kız mı yoksa?

- onun nerede olduğunu biliyor musun?

- Birinci şehirde kötü karakterin elinde esir durumda. Onu kurtarabilmemiz için birlikte çalışmamız gerekiyor.

- Çalışmaya gerek yok gidelim kafalarına bam bam diye vuralım sonra Kylana'yı kurtaralım.

- Onu yaparız Galdor ama önce daha fazla şey öğrenmemiz gerekiyor bizim.

- Beni takip edin size kestirme ve daha güvenli bir yoldan götüreceğim. 

0/Post a Comment/Comments