Buluttaki şehir 85. Bölüm yeni roman

 


- Bizimle beraber yürü Maril. Başına bir şey gelmesini istemeyiz.

- Tabiki efe.. Şey yani Lucian. Bana dışarıda ne var anlatsanıza biraz.

- Dışarıda pek bir şey yok aslında. Durmaksızın devam eden savaşlar var, birileri tüm dünyayı istedikleri gibi sömürüyor sonra dünyayı yok edecekleri sırada biz gelip dünyayı kurtarıyoruz.

- Çok kötü ama neden onları durdurmuyorlar. Hayatın güzel olması gerekmiyor mu? 

- Kendi hayatına bak Meril sence ne kadar güzel. Burada sıkışıp kalmışsınız ama kimse bunun farkında bile değil. 

- Anladım Lucian yani sadece mekan farklı yine birileri sizi kontrol ediyor aynı burası gibi. 

- Evet, Maril aynı burası gibi ama sizi kimin yönettiğini de merak etmiyor değilim. Şu kaybolan yedi kişiye ne olduğunu biliyor musun? Öldürüldüler mi yoksa kaçırıldılar mı? 

- Hayır Lucian bilmiyorum ama onları yok ettiklerini düşünüyorum. Hatta benim de peşimde olduklarını tahmin ediyorum.

- Lucian birileri bizi takip ediyor farkında mısın?

- Evet, Galdor farkındayım sanırım onların kim olduğunu öğrendiğimiz zaman sorularınız cevap bulacak. Maril sen aramızda kal biz seni koruruz.

- Fark etmemiş gibi davranalım. Bırakalım onlar bize gelsin.

- En azından birisini oldurma Galdor. Konusturabiliriz belki onu.


Üçü birlikte ilerlemeye devam ettiği sırada karanlığın içinde gölgelerin hareket ettiğini fark ettiler ve gölgeler onlara yaklasiyordu. Biraz daha ilerlediler ve gölgeler onlara biraz daha yaklaştı. Biraz daha yürüdükleri zaman Galdor olduğu yerde yarım tür atarak baltasını savurdu ve siyahlar içindeki birisinin midesine baltasını sapladı.


Lucian ise ona doğru gelen bir hançer hamlesini kılıcını küçük bir yay gibi savurarak kurtuldu ve kılıcını ileriye doğru sapladı. Kılıç siyahlı adamın boğazını parçalayarak ilerledi.


Galdor ise iki kişinin hamlelerini baltası ile savurduktan sora dengesini kaybeden rakiplerinin kollarını kopardı. Lucian da kılıcını savurarak rakiplerinin hamlelerini bölüyor ve kısa hamlelerle rakiplerini yere seriyordu.


Maril'in gözleri sonuna kadar açılmıştı ve tanık olduğu vahşet yüzünden korkuya kapılmıştı. Yerde yatan siyahlılardan birisinin hançerini aldı ve düşmanlarına doğru kolunu uzattı.


- Lan hançeri ters tutuyorsun manyak kendini yaralayacaksın.

- Nereden bileyim ben ilk kez böyle bir şey görüyorum sadece size yardımcı olmak istedim.

- Sen hiçbir şey yapma sadece izle. Zaten birazdan biter işleri. Lucian şu sona kalanın bacaklarını kessem olur mu?

- Kesme sonra hemen kan kaybından ölür. Biraz hırpala yeterli, konuşmasa acı çektirirsin.


Galdor son kalan siyahlının yüzüne bir yumruk attı ve siyahlının burnunun kırılma sesi duyuldu. Daha sonra Galdor onu tuttuğu gibi yere yatırdı ve üzerine çıkıp yüzüne yumruk atmaya başladı. "Söyle neden bize saldırdınız."


- Luci bu cevap vermiyor parmaklarını keseyim mi?

- Elbette Galdor ama önce hepsini teker teker kımalısın once küçük parmağından başla.

- Şu korkağa bak nasıl da çığlık atıyor. Şimdi kesebilir miyim parmağını.

- Sabırsız olma Galdor once diğer parmağını da kır.

- Tamam konuşacağım.

- Böyle akıllı insanları çok severim ben. Şimdi anlat bakalım bize neden saldırdınız.

- Çünkü sınırın dışına çıkmaya çalıştınız ve bu yasaktır.

- Yani sınırın dışına çıkanları hep öldürüyorsunuz.

- Evet öyle yapıyoruz.

- Güzel şimdi şöyle bakalım size bu emri kim veriyor.

- Bizim emirlerimiz böyle kimin söylediğini bilmiyoruz.

- Lucian ben diğer parmağını da kırıyorum izninle.

- Elbette Galdor'un iki parmak bile kırabilirsin.

- Lütfen yapmayın bildiğim her şeyi anlattım size bizim görevimiz sınırları korumak.

- Diğer şehirlerde ne var?

- Bilmiyorum hiç gitmedim oraya sadece yasak olduğunu biliyorum.

- size de mi yasak?

- Evet, bize de yasak. Hiç gitmedim, hiçbir bilgim yok.

- Bence bir parmağı daha kırabilirsin Galdor.

- Lütfen yalvarırım size bildiğim her şeyi anlattım.

- Bak koçum cevapların bizi hiç memnun etmiyor. Sana iki soru daha yine memnun kalmazsak her kemiğini teker teker kırarım. İlk soru arkadaşlarımızın nerede? İkinci soru kaybolan insanları siz mi öldürüyorsunuz.

- Arkadaşlarınızın nerede olduğunu bilmiyorum ve evet biz öldürdük ama ben yapmadım onlar çok eskidendi.

- Lucian başka sorun yoksa öldürebilir miyim?

- Başka bir sorum yok bu siyahlı salakların gizli bir güç tarafından kontrol edildiğini öğrendik. Gizemli bir sebepten ötürü katı yasaklar var. İstersen öldürebilirsin

- Lütfen yapmayın istediğiniz bütün cevapları verdim size.

- Ancak seni öldürmek zorundayım merak etme acı çekmeyeceksin.


Galdor ayağa kalktı ve baltasını siyahlının boynuna indirdi. Siyahlı adamın boynu iki parçaya ayrıldığı sırada Galdor "Şimdi bunların amiri kimse bizi bulmaya gelecektir."


- Evet, bende onu umuyorum belki ondan bir şey öğrenebiliriz. 

0/Post a Comment/Comments