Buluttaki şehir 77. Bölüm yeni roman

 


Saat ilerlemeye devam ediyordu. Damarlarında gezinen alkol miktarı arttıkça sohbetleri daha neşeli bir hal almış ve şakalar havada uçuşmuştu. Lucian her ne kadar neşeli görünse de düşünceler içerisindeydi ama zaman ilerledikçe zihninde dolaşan düşüncelerin sayısı azalmaya başlamıştı.


Kısa bir molayı hak ediyorlardı ve hepsinde dünyayı kurtarmanın ve temizlemenin rahatlığı vardı. Lucian fırtınalar içinde dev eden hayatının on yıllar sonra durulduğunu hissediyordu. Gemilerin durgun, ruzgarsız sularda nasıl yüzebileceğini merak etti. Belki de fırtınalara alışan her yürek bir gün sessizliğe de alışması gerekirdi. Belki de onun durması gerekiyordu. Acılardan kaçmış ama daha çok acı çekmişti. Evet, onun artık durması gerekiyordu. Keşke zamanı durdurabilsem diye düşündü hep o anın içinde kalmak istiyordu. Herkes o kadar mutluydu ki o anın bozulmasını asla istemiyordu.


Bir anda aklına o anın bozulacağı düşüncesi geldi ve bir çalı süpürgesi ile o düşünceyi kovalamaya başladı. O anın bozulmasını istemiyordu. Belki de içindeki sesleri susturması gerekiyordu. Acaba o sesleri Galdor'a verirse onların da ağzını burnunu kırıp kırmamayacağını merak etti ve bu düşünce onun daha yüksek sesli bir kahkaha atmasına sebep oldu.


Gece ilerlemeye devam ettiği sırada kapıları çaldı ve bir an için hepsi birbirine baktı. Daha sonra silahlarını alarak kapının yanına gittiler. Kapının deliğinden baktıkları zaman karşılarında orta yaşlarında bir ad gördüler. Adamım saçları yeni beyazlatmaya başlamıştı. Adamı inceledileri zaman üstünde hiçbir silahın olmadığını fark ettiler.


Galdor kapıyı hafifçe araladı ve yarı sert, yarı sarhoş bir tondan konuştu "Gecenin bu vaktinde kimsin sen. Neden geldin bakayım buraya?"


Adam son derece kararlı ve kendinden emin bir sesle konuştu "Öncelikle beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Size Kurucu'nun selamını getirdim. Kendisi sizinle tanışmak istiyor. Müsaitseniz yarın sabah sizi kahvaltıya davet ediyor."


- Kurucu kimmiş biz onu tanımıyorum. Sen yanlış geldin birader en iyisi başka bir kapıyı dene sen.

- Hayır Galdor bey, Kurucu sizinle tanışmayı çok uzun zamandır bekliyor. Bu arada zaman makineniz imha edildi. Bu zaman diliminde zaman makinesini kullanmak yasaklandı.

- Neden bana sormadan makineyi imha ediyorsunuz? Sapık mısınız lan siz? Gece gece sinirimi bozmayın benim.

- Efendim zaman o kadar çok değiştirildi ki şu anda tekrar değiştirmek onu daha kötü bir hale getirecektir.

- Galdor, adam haklı her zaman kötünün daha kötüsü vardır.

- Neyse ne kötünün kötüsü varsa onu da döveriz. Ağzını burnunu kırarız.

- Efendim siz dinlenin en iyisi yarın saat 10'da Kurucu sizi bekliyor olacak.

- Beklesin iyi güzel hoş da kimmiş bu kurucu?

- Şöyle söyleyebilirim şapkalı adamın ve başkanın sizin zaman cizginizde öldürdüğü kişi kendisi ve size teşekkür etmek istiyor.

- Tamam kendisine söyle Kurucu'ya eşlik edeceğiz. Bu arada nerede kahvaltı yapacağız biz?

- Yarın sabah saat on da sizi almaya geleceğim ve Kurucu'nun evine götüreceğim. Davetimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür eder iyi geceler dilerim.


Adam kapıyı kapattıktan sonra hepsi bir an için birbirine baktılar şaşkın bir şekilde.


- Bizim başımız hiç beladan kurtulmayacak galiba.

- Yok arkadaş bizim tatilimiz birkaç saat önce başladı ve bitti.

- Bence de öyle oldu zaten bizim için çok uzun bir süreydi.

- Evet, evet zaten bünyede alışık değil bu kadar huzura baksana Galdor bile bahçıvan olma planları yapıyordu.

- Yaparım, yaparım arkadaş beni deli etmeyin sizi domates diye toprağa eklerim sonra ufak ufak biçerim sizi.

- Sakin ol Galdor, biz en iyisi ufaktan yatalım malum yarın kurucu bey ile tanışacağız. Kendimizde olmamız iyi olur.

- En kötüsü gidip bir kaç tane daha komedyen iskelet payaklarız.

- Bence hepimiz komedyen iskelet travması yüzünden psikoloğa gidelim.

- Ben deniz manzaralı bir akıl hastanesi istiyorum aşağısı kurtarmaz bence.

- Hemen ayarların Galdor biliyorsun ki benim mesleğim bu ve tanıdıklarım da var.

- Tamam Kylana sen rezervasyonu yaptır yarın akşam hep beraber gideceğiz.

- Hadi zorlu bir maceradan çıktık, çok yorulduk, üstüne çok içtik bence uyumayı hepimiz hak ediyoruz. Hadi herkes yatağa.

- Sonunda Naserious bile zıvanadan çıktı. Oysa çok tatlı çocuktun Naserious.

- Bir kere konuşmaya başlayınca hiç biriniz susmak bilmiyorsunuz.

- O değil de şapkalı ve başkana bakın siz ne pislikler çevirmiş böyle. İyiki de öldürmüşüm onları.

- Artık yatalım yarın detayları konuşuruz. 

0/Post a Comment/Comments