Buluttaki şehir 69. Bölüm yeni roman


Lucian ona doğru gelen bir darbeden kaçmak için eğildiği sırada Galdor baltasını savurdu. Bu esnada Kylana bir anda ortaya çıkarak iki hançerini iki yanındaki teröristlere sapladı gülümsemeler içinde. Naserious ise büyüklerini ileriye doğru atıyordu. Her yerde patlama sesleri ve alevler yükseliyordu. Havadaki yanık et ve barut kokusu savaşa yabancı birisinin midesini bulandırmaya yeterliydi.

Kylana ortadan kaybolup başka bir askeri aracın makineli tüfeğine geçip ateş etmeye başladığı sırada Lucian başka bir teröristin silah tutan elini tutup yumruk attı. Galdor ise bitirici hamleyi yaptı ve bir başka teröristi ikiye böldü.

Hamleler aralıksız olarak devam ediyordu. Savaş tüm hızıyla sürerken ilerlemeleri oldukça yavaslamıştı. Lucian robotların ne zaman ortaya çıkacağını merak etti. Eğer kendisi bir saldırı planlasa hele çok büyük bir saldırı planlasa kesinlikle robotları kullanırdı. Hatta robotları düşmanları zayıflamaya başladığı sırada yapardı.

Eğer Kylana'nın sesini duyabilseydi onlara bağırdığını anlayabilirdi ancak Kylana bir anda yanlarında belirene kadar onun ne söylemeye çalıştığını bilemediler.

- Robotlar yaklaşıyor sanırım 10 taneden fazlalar.
- Neden düşündüğüm her şey başıma geliyor benim.
- Patlangaça söyle onları havaya uçurmamız gerekiyor. Naserious da şöyle onlara elektrikli bir şeyler atsın yoksa şansımız oldukça zor.
- Amma karamsarsın be Lucian. Eğil!

Galdor cümlesini bitirdiği sırada Lucian hafifçe eğildi ve Galdor baltasını savurdu. Robotların ilerlemesi karşılarına çıkan her şeyi parçalamasından belli oluyordu. Bir kaç tane çok büyük patlama olduğu sırada Naserious peşpeşe bir kaç tane elektrik dalgası gönderdi. Elektriğin çarptığı robotlar yere düşüyordu. Ancak diğerleri aralıksız olarak ateş ediyordu ve bu durum hepsinin arabaların arkasında siper almalarını sağlamıştı.

Bir kamlumbaga hızında olan ilerlemeleri bir anda durdu. Çaresizlik korkusu hepsini etkisi altına almıştı.

- Bırakın beni hepsini temizleyelim.
- Çamaşır suyu değilsin Galdor. Bir kere daha ölümden dönmemeyebilirsin.
- Gevezelik yapmayın iki dakika durumu kurtarmamız lazım.
- Bizde onu düşünüyorduk ben diyorum ki Galdor' robotların üstüne atalım çok efsane olur.
- Tabi canım, once seni mancınığa koyalım şaşırmış oluruz.
- Galdor durum çok ciddi bir karar vermemiz gerekiyor. Kylana Patlangaç köprüyü havaya uçurabilir mi?
- Evet yapabilir ama bu hepimizin sonu olur.
- Harika! Kylana bize bir şey olursa köprüyü havaya uçurmasını söyle ona. Şehrin kurtarılması gerekiyor bu bizim sonumuz olsa da.
- Emredersin komutan Lucian. Sizi tanımak büyük zevti benim için.
- bizim içinde öyle Kylana başka şartlar altında olsaydık bu vedada sana sarılmak isterdim. Filmlerde hep böyle yapıyorlar.
- Saçma sapan konuşup beni deli etmeyin. Bu savaşı kazanacağız.

Kylana ortadan kaybolup bir robotun sırtında belirdigi sırada Naserious'un asasından elektrik çıkmaya devam ediyordu. Herkes siper aldığı arabaların üstünden ateş  ediyordu. Öyle bir andaydılar ki savaşı kaybetmek üzereydiler. Lucian köprüyü patlamayı gerçek anlamda düşünürken arkadaşlarına son bir kez baktı. Bir karar verilmesi gerekiyordu ve son nefeslerine kadar savaşmaya karar verdi.

Lucian "saldırın" diye bağırdı olanca gücüyle ve o an Galdor saklandığı yerden fırlayarak saldırdı. Sanki hep o anı bekliyormuş gibi baltasını büyük bit güçle savurdu. Diğerleri de onun hemen ardından saldırıya geçmişti. Öyle bir andaydılar ki me olacağının bir önemi yoktu ve arkalarından yüksek bir ses duydular. Lucian başını çevirip arkaya baktığı sırada onlara doğru gelen bir kalabalık gördü. Hiçbirinin elinde silahları yoktu, üstlerinde zırhları yoktu. Yaşlı insanlar, küçük çocuklar kalabalığın içindeydi. Ellerine aldıkları sopalar ile saldırıyorlardı. 

0/Post a Comment/Comments