Buluttaki Şehir 63. bölüm

 


Neden her yer bu kadar karanlık. Zifiri bir gecenin içindeyim sanki önüm, arkam, sağım, solum her yer karanlık. Gökyüzünde bir tek yıldız bile yok gökyüzü bile gitmiş gibi sanki. Herkesin terk ettiği bir yerim şimdi ben. Bir ülke olsam nüfusum 0 olurdu ben bile yaşamazdım orada. Neden bu kadar karanlıktayım? Sanki gece benim ve her şey yok oluyor karşımda.

Neden ışık yok? Neden karanlık? Sen duyuyor musun beni? Beni duyman lazım? Bu kadar kimsesizlik benim için çok fazla, dayanamıyorum. Düşünmek istemiyorum eğer düşünmeye devam edersem siyah bile terk edecek beni biliyorum sen bile gideceksin benden. Belki çoktan gittin, çoktan unuttun kendini. Gel çıkalım bu karanlıktan yoksa ben kaybolurum. Bir cümlenin başlangıcında asarım tüm kelimeleri.

Beni duyuyor musun? Sadece ben buradayım de bana, gitmeyeceğini söyle her şeyin değiştiği bu hayatta bir sabite ihtiyacım var yokas hep sıfır çıkacak sonuçlar. Belki 0 olan benimdir ve içine girdiğim tüm işlemler anlamsız oluyordur. Demek ki gece olan benim, karanlıkta benim. Sen yıldızlarsın belki de gelsen mesela bir anda her yer aydınlanabilir ama sen gelmiyorsun. Ben hayal kurmak istemiyorum artık hayal kurduğum zaman hep enkazın altında kalıyorum. Şimdi mi hayalden bir dünya üzerime yıkılmış gibi sanki sen yine de gitme gel bir çiçek ekelim belki renklenir hayatımız. Belki başka oluruz biz en iyisi uzaklara bakalım. Gerçek olan hayallerden bulalım kendimize.

Ne diyorum ben ya? Sen yoksun ve ben seninle konuşuyorum. Aslında benim seni bulmam lazım sokak sokak aramalıyım. Bir yerlerde olmalısın sen, gerçek olmalısın belki yeteri kadar düşlersem seni hayallerimden çıkıp gelirsin. Tamam daha fazla saçmalamak istemiyorum sen gerçek değilsin. Zaten gerçek nedir ki? İçinde senin olmadığın bir hayata ben nasıl gerçek derim?

Ben çok yoruldum artık dayanamıyorum. Sende duymuyorsun, kelimelerimi okumuyorsun. Ben gidiyorum şimdi senden gitmiyorum elbette ki zaten yoksun. Ben seni bulmaya gidiyorum. Karanlığı parçalamaya, yıldızları geri getirmeye gidiyorum. Biraz susmalıyım yoksa ben bile kaçacağım kendimden. Aramızda kalsın ama ben yok olmak istiyorum. Siyaha karışmak ve bir duman gibi yok olmak istiyorum. Böyle olmaz ama seni bulmam ben. Ben seni bulmaya geliyorum.

Ne çok konuştum ben. Düşünemiyorum geçmiş, gelecek hepsi anlamını kaybetti. Ben kimim onu bile bilmiyorum, adım neydi ki benim kaç kilo çekiyordu yalnızlık? Ben yürümeliyim kuzeyi bilmesem de yürümeliyim. Seçtiğim yöne kuzey derim. Gözlerin kutup yıldızı gibi yolumu gösterir bana. Ben seni bulmaya geliyorum ben kendimden gidiyorum şimdi. Bu hayatı yıkacağım ben.

Buraya nereden geldim havada yoğun bir kahve kokusu, loş bir ışık, arkada çalan duygusal bir şarkı ve kırık bir kemancı. Karşımda bir kız oturuyor ama onu tanımıyorum. Onun kim olduğunu bilmiyorum sadece bana bakıyor ve gülümsüyor. "Neden gittin benden?" diye soruyor bana.

"Ben seni tanımıyorum? Belki de hiç tanımadım ben seni. Kafamda bir sen yarattım ve adını da sen koydum. Sen gerçek değilsin ve ben senden gitmedim. Sen gittin benden fırlattın attın bir kenara."

O kızın kim olduğu hatırlıyorum. Benden gittiği zaman neler hissettiğimi hatırlıyorum ve o an bütün bir şehir yıkılıyor. Ben enkazın altında kalıyorum. Kız gözlerimin içine bakıyor ve mahçup bir eda ile gülümsüyor. Ben ise ifadesizim onun ne işi var burada bilmiyorum. Hatırlıyorum ve hatırlamak canımı bile yakmıyor. Unutmuş olmalıyım onu, adını bile unutmuşumdur belki de?

"Neden geldin buraya?"

"Beni affetmelisin. Yaptığım tüm hatalardan seni uykusuz bıraktığım günler için beni affetmelisin."

"Neden af diliyorsun benden. Bana öyle bakma artık bir anlamı yok. Gecenin içinden renkler çıkarmaya çalışıyorsun yapma. Buralar hep siyah ve sende siyahın bir parçasısın artık. Ben seni hatırlamıyorum artık."

"Ben mecbur olduğum şeyleri yaptım evet artık ben siyahım. Şimdi gitme zamanın geçmişinden bile sil beni. Yaşanmışlıkların hepsini yak, beni yak ateşinde. Sen devam et."

Kız cümlesini bitiriyor ve her yer yanmaya başlıyor. Ben yangından zevk alıyorum hayallerimi atıyorum içine devam etsin diye. Ben yangının içinden geçiyorum. Alevler canımı yakıyor. Ben sana geliyorum, yol ne zaman bitecek hiçbir fikrim yok. Umursamıyorum artık aldığım her nefeste senin adın yazıyor. Sana yazdığım şiirler dökülüyor bulutlardan.

Ben sana gidiyorum şimdi geçmiş koca bir yalan gelecek hiç var olmadı. Şimdim olman için gidiyorum sana, hayatım ol istiyorum. Beni duyduğunu biliyorum lütfen gitme benden. Bir olarak kalsan bile kalsan bile kal bende. Gece gökyüzüne baktığım zaman seni hatırlamak istiyorum.

Burada ne işim var benim geri dönmeliyim. Karşımda bir kapı açılıyor kapının diğer tarafında patlamalar, havada kan kokusu var. Kapıya yaklaştıkça canım yanıyor ama ben uyanmak istiyorum. Bu karanlık burada bitmeli artık ve ben seni bulmaya gidiyorum. Ben sana gelmeye gidiyorum şimdi.

0/Post a Comment/Comments