Buluttaki şehir 53. Bölüm

 


Galdor motoru çalıştırdığı sırada son bir kere daha patlangaça baktılar ancak o ortalıkta görünmüyordu. Suikastçi "O gelmeyecek. Zaten hep böyle yapar ortadan kaybolur o. Hadi gidelim." dedi. Sesi düşünceli geliyordu. Camdan uzaklara bakıyor ve düşünüyordu. Yüzü ifadesizdi biraz dikkatli baktıkları zaman yüzündeki bastırılmış öfkeyi görebiliyorlardı. Ancak kimse bu konu hakkında soru sormadı. 


- Patlangaç neden kayboldu? O da bayağı bir manyak çıktı.

- Merak etme Galdor sen daha manyaksın. Kimse senin gibi olamaz. 

- Sen hala benimle uğraşmaya devam et Kylana.

- Naserious sen nasıl oldun? İstersen dinlen biraz. 

- Biraz uyursam hiçbir şeyim kalmaz. Sanki tüm enerjim çekilip alınmış gibi hissediyorum. 

- Tamam sen gözlerini dinlenir biraz kolay değil tabi hayvan gibi büyü yaptın. 


Bir süre boyunca hiç konusmadılar. Birkaç dakika sonra Naserious uykuya daldı ve kısık sesle konuşmaya devam ettiler. 


- Adam çok yoruldu dinlenmesi lazım onun. 

- Onu uzun yıllardır tanırım kısa pantolonla dolaştığı zamanları bilirim ve ilk kez bu kadar hızlı uyuduğunu görüyorum. 

- Hepimizin biraz dinlenmesi gerekiyor bence. 

- Ben sadece kahve istiyorum bir daha benzer bir göreve gidersem valla yanımda kahve götüreceğim. 

- Hatta mangal da alalım yanımızda robotlarla beraber mangal yaparız. Siz ip falan atarsınız Lucian. 

- Ben hep beraber yakar top oynarız diye düşünmüştüm Galdor. 

- Bırakın mangalı falan acıktınız anladım da şu robotların nereden geldini ve neden geldiğini anlasak çok iyi olur. 

- İste o sorunun cevabını bilmiyorum Kylana. Bir diğer önemli soru da başka robot fabrikası var mıdır acaba? 

- Şapkalı bir tane de karşı yakada var dedi ya şapkalı. Kaç tane lazımdı sana? 

- Valla Galdor 5, 10 tane olsa güzel olur. Şaka bir yana başka fabrikalar olabilir. Hatta daha güçlü robotlardan olabilir. Bilmemiz gerekiyor her şeyi. 

- Lucian çok haklısın ama biraz sakin ol. İlk adımı attık biz ve yürümeye devam edeceğiz elbette. 

- Ne yürümesi ya ben koşmak istiyorum artık. Önüme çıkanın ağzını burnunu kırmak geliyor içimden. 

- Sen koşma Galdor, uçmayı dene bence. Robot sana vurunca bayağı bir uçtun. Biraz daha sert vursa dünyanın etrafında tür atardın valla. 

- Lucian hala konuşabildiğin için teşekkür etmelisin bana. Hele çenen hala yerindeyse minnettar olmalısın. 

- Hadi Lucian uçan Galdor ile dalga geçme. Kendisi bizim en güçlü süper kahramanımız. 

- Sizin benimle uğraşmaktan başka bir işiniz yok mu? 

- Tamam, tamam bu robotları düşünelim. Acaba Naserious silahlarımıza elektrik yükleyebilir mi? Tekrar onları görürsek işimizi kolaylaştırır. 

- Uyanınca Naserious'a soralım bunu. Güzel fikir. 

- Eğer öyle bir şey olursa kokoreç gibi doğarız robotları. 

- Aklın fikrin hep midende Galdor. Şimdi en önemli soruya gelelim robotlar neden gelecekten geldi. Amaçları nedir? 

- Ben cevabı biliyorum Kylana bir tane filmde izlemiştim. Şimdi gelecekte robotlar dünyanın kontrolünü ele geçirmek istiyor ama güçleri yetmiyor ve onlarda geçmişe gelip savunma sistemlerini yok etmek istiyor. Birde savunma sistemlerini bulan kişi daha çocukken onu öldürmek istiyorlardı. 

- Eee sonra ne oluyordu filmde Lucian. 

- Robotlar çocuğu tam yakalayacakken çocuğun büyük hali onu kurtarmak için iyi bir robot gönderiyordu. Sonra elli tane film çektiler. 

- İyiki filmde yaşamıyoruz Lucian. Bizim filmimiz olsaydı kesin robotlar kazanırdı.

- Aklıma bir fikir geldi benim. Şimdi gelecekteki kötü adam başarısız oluyor ve geçmişe robotları gönderip zamanı değiştirmek istiyor. Bu şekilde zamanın kırılmasına sebep olacak ve onun kazandığı alternatif bir gelecek oluşacak.

- Bunu da mı filmde izledin Lucian? 

- Evet, tabiki filmde izledim. 3 yıldır evden çıkmıyorum bütün filmleri izledim ben. Bana çok mantıklı geliyor aslında. Orijinal zaman çizgisinde biz kazanıyoruz ancak kötü adam zamanı değiştirip kendisi kazanmak istiyor. 

- Aslında çok mantıklı Lucian senin hikayeni biraz daha zenginleştirelim. Kötü adam değil kötü yapay zeka olsun ve kötü yapay zekanın amacı evreni ele geçirmek olsun. 

- Çok açık söyleyeyim Kylana bunun romanı yazılsa çok tutar. Nobel, Oscar falan alır. Sevdim bu kurguyu. 

- Lucian başımızda çok büyük bir bela var ne olur onu sevme. İyi şeyler düşünün ve iyi şeyler olsun. 

- Tamam, suikastçi tamam ya. Şurada beyin fırtınası yapıyorduk. Sen hep bu kadar cool olmak zorunda mısın? 

- Ben boş konuşmayı sevmiyorum Lucian zaman kaybettiğimi hissediyorum böyle olunca.

- Tamam, sustum. eve geçince zaten konuşuruz.


Lucian konuşmadı daha fazla kimse de konuşmadı yaklaşık 20 dakika boyunca hiç konusmadılar. Yaklaşık 20 dakika sonra suikastçi "ben müsait bir yerde ineceğim Galdor. Kendinize dikkat edin. Umarım tekrar görüşürüz ve umarım daha az konuşursunuz." dedikten sonra arabadan indi ve binaların arasında kayboldu. 


- Adam laf soktu ve gitti. Hayret bir şey arkadaş. 

- Sende amma çok konuştun Lucian. Naserious uyanmadan iyi dayandı valla.

- Ama plan yapmalıyız once Galdor, ne olduğunu anlamalıyız. 

- Amma çok konuştun Lucian. İki dakika uyutmadın beni. 

- Uyan zaten bu kadar uyumak mı olur eve geçince uyursun zaten. Bu arada nasıl oldun Naserious. 

- Daha iyiyim teşekkür ederim. Biraz uyumak iyi geldi, eve az kalmış zaten. Umarım uyumaya vaktimiz olur. 

- Birkaç dakika da evde uyursun Naserious. Yeter zaten, şaka bir yana uykuyu düşünmeye bile vaktimiz yok bizim.

- Bazen uyumak çok anlamsız oluyor Lucian. Hele içinde bulunduğumuz zamanda uyku gerçekten çok gereksiz. 

- Evet Kylana ben uykuyu hiç sevmedim zaten.

- Bunu bıraksak günde 25 saat uyuyan Lucian söylüyor. 

- Abarmakta üstüne yok Naserious. Hadi sen biraz daha uyu en iyisi daha kendine gelememişsin. 


0/Post a Comment/Comments