Buluttaki şehir 49. Bölüm yeni roman

 


- Gençler şapkalı adamın böyle hemen gitmesi size de garip geliyor mu?

- Lucian herkes senin gibi işsiz değil. Belli ki adam meşgul bize zaman ayırabiliyor yine de.

- Gerçekten başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmediği zaman bu konuyu mu konuşmak istiyorsunuz. Adam robotlar diyor, istila diyor, gelecekten gelmiş diyor. Daha ne söylesin.

- Robot robot tutturdunuz ya kapatma açma tuşu vardır düğmeye basıp kapatırsın.

- Galdor'cum kesin onları mutfak robotu ile karıştırdı. Galdor bunlar katil robot ve tek görevleri sebzeleri doğramak değil. 

- Bu işin içinde bir gariplik var ve sanırım sadece ben o garipliği düşünüyorum. Bu robotlar nereden çıktı? Zamanda yolculuğu nasıl yaptılar? Neden simdi ve bu anı seçtiler? 

- Bende aynı soruları düşünüyordum. Zaten bu yüzden siz konuşurken ben sustum. Genelde konuştuğum zamanlarda ikinci bir iş yapmayı sevmiyorum.

- Şuna aynı anda iki işi yapamıyorum demiyorsun da. Off yine çok güldüm Lucian.

- Dikkatli olsa çok gülünce başına bir şey gelmesin Galdor.


Tam Galdor cevap vermeye hazırlandığı sırada kapı birkaç kere çaldı. "Kesin gelmişlerdir."


Hepsi birlikte kapıya doğru ilerlediler. Kapıyı açtıkları zaman karşılarında kısa boylu, saçlarının yarısı dökülmüş orta yaşların başlarında bir adam gördüler.


- Selam, selam, merhaba ben geldim. Nereyi patlatıyorum şimdi. Siz çekilin ben patlatırım. Böyle kocaman bir alev yayılır sonra dumanlar gelir. Hadi, hadi nereyi patlatıyorum. Hadi, hadi beklemeyin, çabuk olun.

- Bir dur sakin ol, hemen patlatmayacağız ama az kaldı merak etme.

- Bu arada ben Lucian. Tanışmak ister misin?

- İstemem bana ne sizden amma çok konuşuyorsunuz böyle. Ben patlatmak istiyorum, hadi hadi çabuk olun.

- Neden biz normal bir insanla karşılaşamıyoruz? Resmen mıknatıs varmış gibi bizde.

- Çünkü Galdor sende manyaksın. Önce sen bir normal ol daha sonra normal insan bekle.

- Hadi sende biraz otur nefes al, birisini daha bekliyoruz o gelsin çıkacağız. Sana en iyi biz patlangaç diyelim.


Lucian yeni gelen misafiri koltuğa gönderdikten sonra kapı tekrardan çaldı. Kapıyı açtıkları zaman karşılarında büyük bir evrak çantası taşıyan birisini gördüler. Siyah güneş gözlükleri en çok dikkat ettikleri şeydi daha sonra adamım uzun siyah saçlarına ve giymiş olduğu takım elbisesine dikkat ettiler. Adam hafifçe gulumsedikten sonra konuşmaya başladı.


- İyi gelecekler herkese. Biraz sıkıntılı bir gece olacakmış size yardım için geldim. Beni kapıda karşılamanız beni çok memnun etti

- Hoş geldin sende. Ne yalan söyleyeyim suikastçi dendiği zaman senin gibi birisini beklememiştim hiç.

- Adınızı öğrenebilir miyim acaba? Şık olmayı seviyorum diyelim. Bu akşamın planları hazır mı?

- Lucian ben, yanımdaki Galdor ve Kylana şuradaki de Naserious. Bir de içeride oturan patlangaç var.

- Onu tanıyorum zaten, kendisi biraz farklı birisidir. Sizlerle tanıştıma çok memnun oldum. Başka bir işimiz kalmadıysa gitmeyi önermek istiyorum. Uygun görürseniz elbette.

- Kusura bakma ama bu kadar kibar bir katille hiç tanışmamıştım. Evet, gidebiliriz hadi patlangaç gidiyoruz.

- Sonunda, sonunda.. Evet, evett.. Bende geliyorum sakın beni unutmaya kalkmayın. Kime diyorum bak valla burayı havaya uçururum.

- Seni de elbette alacağız patlangaç biraz sakin ol. Hadi minibüse gidiyoruz. Hadi patlangaç biraz hızlı ol!


Evden dışarıya çıkıp minibüse bindikleri zaman Galdor şoför koltuğuna geçti ve Nişancı yan taraftaki koltuğa oturdu. 

- Patlangaç sen şuraya otur Kylana ve ben onun yanına otururuz. Sende arka koltuğa geçersin Naserious.

- Hadi, hadi gidelim. Bom olsun, sabırsızlanıyorum ben. Kocaman bir boom olsun, hazırlanmam gerek sonra bombalar ve patlar. Her yer alev olur, çok heyecanlıyım ellerim titriyor.

- Acaba patlangaçı bayıltsak olur mu ne dersiniz? Sonra uyandırırız onu.

- Her ne kadar güzel bir fikir olsa da bence şimdilik yapmayalım Lucian. Sonra kendine geldiği zaman bizi patlatmaya kalkar.

- Tamam tamam, o zaman sen ilgileneceksin Kylana kusura bakma.

- Hadi hadi, gidelim, az kaldı patlayacak. Zamanım çok az kaldı, boomm olacak. Hadi hadi, baş gaza ayağını korkak alıştırma koca kafalı adam.

- Adam seni kafandan tanıdı Galdor. Şimdiye kadar söylediği tek mantıklı cümle kafanla alakalıydı.

- Benimle uğraşma Naserious yemin ederim çok fena yapacağım seni.

- Bence şanslısın en azından kafanı topa falan benzetmedi veya karpuza.

- Seni de çok fena yapacağım Lucian. Gidin başka bir şeyle uğraşın. Manyak, seri katil robotların yanına gidiyoruz uğraştığınız şeye bir bakın. Şu işi bir halledeyim yemin ediyorum yumurta gibi kıracağım kafalarınızı.

- Biz bir şey yapmadık Galdor hepsi patlangaçın suçu.

- Şeytan kız konuştu, bu kızın içinde bir şeytan vardı ama değişmiş o. Kanatları kırık onun, yürüdüğü yerler yanıyor.

- Kylana ne diyor bu patlangaç?

- Bilmiyorum herhalde birisine benzetti beni. Benim hakkımda bir şey bilmesi mümkün değil. Tanımam etmem onu.

- Evet, evet boom olacak. Hadi Gaza bas sen. Çok heyecanlıyım, avucumun içi kaşınıyor.

- Galdor sen patlangaçı dinleme yavaş git. Sakin olalım şimdilik.

- Biraz sessiz olabilir misiniz acaba? Sessizliği dinlemek istiyorum. Size de tavsiye ederim onun anlatmak istediği çok şey var.


0/Post a Comment/Comments