Buluttaki şehir 47. Bölüm yeni roman

 


- Ne oluyor ya iki dakika kesiremeyecek miyiz?

- Zırvalamayı bırak Lucian. Önemli gelişmeler var.

- Ne olsun Naserious anlat bakalım?,

- köprüye giden yolda çatışma şiddetlendi Kylana aynı zamanda şehrin her tarafında da aynı şekilde. Sonra uçakların kontrolünü ele aldılar ve bombalama yapmaya başladılar. Tabi birkaç tane uçağı düşürdüler. Şimdi durum biraz daha ortada gözüküyor.

- Ben hiçbir şey anlamıyorum. Sistemi hiçbirimiz sevmiyoruz hatta nefret ediyoruz ondan. Saldıranlar da en az sistem kadar kötü belki daha kötü. Neden hangi kötünün kazanacağını belirlemeye çalışıyoruz?

- Sana çok basitçe anlatayım Lucian. Oanyaklar kazanırsa hepimiz ölürüz ama sistem kazanırsa yaşarız fakat biz olmayız.

- Ne kadar da seviyorsunuz yaşamayı siz böyle. Tamam, tamam kendime geldim şimdi ne yapacağız.

- Şapkalı adamdan talimat bekleyeceğiz. Kesin bir planı vardır onun boz de ona göre hareket ederiz.

- Ne oluyor burada bu ne gürültü böyle?

- Galdor beyde uyanmış sonunda. Ulan ne biçim horluyorsun sen.

- Yalan söylemeyin bir kere ben hiçbir şey duymuyorum.

- Senin horlamandan daha önemli şeyler var Galdor. Yakın zamanda şapkalıdan haber gelecek ve harekete geçeceğiz.

- Bence hemen harekete geçelim. Hepsinin ağzını burnunu kıralım.

- Kırarsın Galdor. Söz kıracaksın ama biraz sabret şimdi.

- Ben sabretmek istemiyorum. Beklemek bana göre değilm. Kareket insanıyım ben.

- Kahve içen var mı? Benim kahveye ihtiyacım var.


Lucian koltuktan kalkıp mutfağa gidip kahve yapmaya başladı. Herkese kahve yapacaktı. Onun asıl amacı biraz olsun dusunmekti. İçinde bir boşluk hissediyordu. Sanki rüyasında bir şey görmüştü ve ne gördüğünü hatırlamıyordu. Hatırlaması gerekliymiş gibi hissediyordu.


Bir süre boyunca hatırlamaya çalıştı ancak o hatıralar sanki silinip gitmişti. Elbet tekrar hatırlayacaktı eğer hatırlaması gereken bir şey varsa tabi. Bir anda Naserious onu uyandırdığı için böyle hissediyor olabilirdi. Kahveleri hazırlayıp tepsiye koydu ve arkadaşlarına dağıttı.


- Kahveler hazır olduğuna göre ne yapacağız şimdi.

- Benim ne yapmak istediğimi biliyorsunuz zaten.

- Evet Galdor onu hepimiz biliyoruz. Gideceksin ve ağızlarını burunlarını kıracaksın.

- Biz kahve içelim en iyisi.

- Senin kahve bağımlılığınla me yapacağız Lucian.

- Öyle söyleme be Naserious kahve candır.

- Lucian haklı onun kahveyi sevdiği kadar birisi sevse beni hemen evlenirdim.

- Dalga geçmeyin lütfen. Kahveyle evlenmek istemiyorum ben.

- Hemen konuyu değiştirmeyin be gidelim diyorum, durduralım şu şerefsizleri.

- Tamam Galdor, tamam onu da yapacağız.

- o değilde ben kahveden hiçbir şey anlamıyorum.

- Tabi Galdor, senin bira içen lazım.

- Bana birayı yasaklayan o doktor bir gün elime düşecek. Çok kötü yapacağım onu.

- Adamın ne suçu var Galdor. Yapması gerekeni yapmış onun kılına dokunursan karşında beni bulursun.

- Bir kişi bile benim yanımda durmuyor. Sen bile böyle yapıyorsan Kylana ben ne yapayım.

- Ben seni düşünüyorum Galdor. Herkesin iyi olmasını istiyorum.

- Şapkalı neden gelmedi acaba? 

- Birazdan gelir Lucian. Eli kulağındadır. 

- Umarım gelir Kylana. Ben beklemek istemiyorum. 

- Yıllar a yerinden kalkmadın sen iki dakika da hareket insanı oldun. 

- O zaman bir sebebim yoktu Naserious. 

- Şimdi sebebin ne ki senin? 

- Herkesi kurtarmak, dünyayı kurtarmak. Dünyayı kurtaralım sonra Jupitere gider orayı da kurtarırız. 

- Onu da yaparız be Lucian. Mavi derili uzaylılar yeşil derili uzaylılara saldırıyormuş onları kurtarmamız lazım tabi. 

- Asıl 3 gözlü uzaylılar tehlikeli ortamı kızıştıran asıl onlar. 

- Yine yapacak çok iş var bize desenize. İyi ki tanıdım ben sizi. 

- Bizde seni iyi ki tanıdık Lucian. Biraz saçma bir ekip olduk ama çok güzeliz be. 

- Saçmalık Galdor'dan kaynaklanıyor ama gerçekten çok güzeliz. Bence heykelimizi falan yapmalılar hatta romanımızı yazsınlar bizim ama Oğuz Marangoz yazmasın. Kitaplara isim vermeyi bile bilmiyor o. 

- Kendimize yazar beğenmiyoruz anlaşılan. En iyisi kendi romanımızı kendimiz yazalım. 

- Ben yazmam. Kendi romanımı neden ben yazayım. Egosistim ben artık. 

- Ulu şef Lucian son sözünü söyledi. 

Naserious konuşmaya devam ettiği sırada kapıya aynı şekilde vuruldu ve Lucian ile Galdor aynı anda kapıyı açmak için fırladı. Şapkalı adam gelmiş olmalıydı. 


0/Post a Comment/Comments