Buluttaki şehir 21. Bölüm yeni roman

 


Lucian kendisini gülmeye bırakmıştı. Vücudunda artan mutluluk hormonu, adrenalin ile birleşince etkisini arttırıyordu. O kahkahalar içinde güldüğü sırada vücudunda değişimler yaşanıyordu. Uzun zamandır kullanmadığı yanak kasları ağrımaya başlamış, gülerken one doğru eğildiği için karın kasları da ağrıya eşlik etmişti.


Onlar tam gülmeye devam ettikleri sırada birisinin kapıya vurduğunu duydular. Önce yarın saniyelik arayla 3 kere vurdu daha sonra 0.3 saniyelik arayla 5 kere daha vurdu. Neden hep bütün gereksiz bilgilere kolayca ulaşırken hiçbirisi onun işine yaramiyordu.


Kapıya vurma biçimi bir şifre olmalıydı. 3 ve 5 mutlaka bir anlam içermeliydi. O şifreyi çözmeye çalışırken Galdor kalkıp kapıyı açmaya gitti. Yürüsüne bakılırsa kimin geldiğini biliyordu bu yüzden Şapkalı adam kapıdan içeriye girince hiç şaşırmadı.


- Harika bir çıkardınız bugün sizlerle gurur duyuyorum. Kylana'nın iyi olmasına da çok sevindim. Hepinizin iyi olmasına çok sevindim doğrusu. 

- O da bir şey mi sen asıl bomba gelişmeleri bilmiyorsun. Lucian camın ardındaki siyahlılardan birisini kafasından vurdu. Ben kendini vurur diye korkuyordum. Hatta öldüğünden emin olmak için ateş etmeye devam etti. Elek gibi oldu zavallı. 

- Tabi Galdor o kadar macera yaşadık aklında bir tek bu kaldı zaten senin. Galdor'un başı dertte gibi geldi bana sonra bir anda parmağım tetiğe değdi ve sonra tekrardan. 

- Seninle de gurur duyuyorum her biriniz harika bir iş çıkardı bugün. Kylana'yı kurtarmak sorun olmamıştır umarım. 

- Aslında ben kendimi kurtarmıştım ama kapıyı açamadığım için şu öküzü bekliyordum. Lucian'ı görünce çok şaşırdım ama onu hiç beklemiyordum. 

- Nasıl yani siz ikiniz tanışıyor muydunuz? 

- Sana dedim ya bir kıza çarptım diye kızıl saçları vardı ve yeşil gözleri o kız Kylana'ymış. 

- Bende o kadar düşündüm o kızı tanıyor muyum diye. Yaşlılık tabi insan unutuyor bazen. Güzel bir rastlantı olmuş. 

- Şapkalı ben hep öküzlere yanyana olmak zorunda mıyım? Bir öküzün beni kurtarmasını bekliyorum başka bir öküz gelip bana çarpıyor. 

- O zaman kendimize bir çiftlik bulalım öküz öküz yaşarız. 


Tekrar gülmeye başladıkları sırada Şapkalı adam Lucian'ı baktı ve Seninle biraz basbaşa konuşalım. Siz de bize bir yarım saat boyunca hava alın." Şapkalı adam cümlesini bitirdiği zaman Galdor ve Kylana evden dışarıya çıktı. Şapkalı adam ile Lucian basbaşa kalmıştı. 


- Soruların olduğunu biliyorum ve şimdiye kadar sorularına cevap veremedim. Haklısın ama önce güvenmen gerekiyordu. 

- Şimdi güvendin mi bari? 

- Ben zaten sana hep güvendim senin kendine güvenmen gerekiyordu.

- Hep derken?

- Seni uzun zamandır takip ediyorum ve seninle iletişime geçmek için doğru zamanı bekliyordum. Şimdi neden daha erken iletişime geçmediğimi soracaksın, neden seni o kötü zamanlarından kurtarmadığımı ekleyeceksin. Senin kendin ayağa kalkman gerekiyordu, geçmişin tozlarından kurtulmalıydın. Yoksa biz sana yardım edemezdik.

- Siz kimsiniz? Beni yıllardır takip ettiğini söylüyorsun. Neler olduğunu anlat bana.

- Hepsini anlatacağım. Farkında olabilirsin çok büyük bir savaş yaşanıyor. Dünya her geçen gün daha kötüye gidiyor. Dünya yakında yok olacak ve bunu kimse durduramıyordu. Sonra yapay bir zeka yaptılar ve o yapay zeka dünyayı ele geçiriyor.

- Bu kadarını biliyorum zaten.

- Biz Aşkın Koruyucularıyız. Tarihin başlangıcından beni onu korumak için uğraşıyoruz ve daha kötüsünü söyleyeyim sana aşkı öldürmek istiyorlar ve biz onu yaşatmaya çalışıyoruz.

- Aşk zaten ölmedi mi? Hem aşk soyut bir kavram değil mi? Cansız bir şeyi nasıl öldürebilir ki?

- Cevap sorunun içinde saklı aslında. Kimse aşka inanmadığı zaman aşk ölür, unutulur. Bizim görevimiz onu yaşatmak. Söylediğim gibi bir aşkı korumaya and içmiş bir grubuz.

- Neden ben? Hiçbir şey anlamıyorum.

- Kendine bir bakmanı istiyorum sen farklısın herkes gibi değilsin. Bir yapbozsak biz sen eksik olan parçasın. Kaybettiğimizi sanmıştık ve aramıştık seni ama sonunda bulduk.

- Umarım saadet zinciri falan değilsinizdir? Yoksa buradan çıkarken elimde tencere takımı olmasını istemiyorum.

- Aslında biz tava takımı satıyorduk ama istersen sana saatte verebiliriz.

- Ne olur şaka yapma zaten kafam karman çorman. Bol sebzeli bir çorba gibi hissediyorum şu an ama sizinleyim bundan sonra. Gidelim sistemi yıkalım, ağızlarını burunlarını kıralım. Galdor'un baltası varsa bende kılıç istiyorum. 

- Tamam sana güzel bir kılıç ayarlayacağım. Akşama doğru eve geçtiğin zaman arkadaşına bizden bahset. Yarın akşama doğru tanışmak istiyorum kendisiyle. Şimdi diğerleri gelsin sonra ben giderim. Sizin konuşacaklarınız vardır. Birazdan gelirler. 

0/Post a Comment/Comments