Buluttaki şehir 17. Bölüm yeni roman

 

Lucian ve Galdor silahları alıp arabadan indiler. Artık silahları cantalarinda taşımıyorlardı. Galdor baltasını omuzuna aşmış pompalı tüfeğini sağ eline almıştı. Her an baltasını ulaşabilecekmis gibi onu yanında tutuyordu. Lucian ise ne yapacağını bilmeden kendisine verilen tabancayı iki eliyle birlikte tutuyordu. Parmağı tetiğin hemen üzerindeydi. Parmağının en ufak bir hareketi ile silah patlayacaktı bunu biliyordu ama nasıl nişan alacağını bilmiyordu. Hayatı boyunca hiç ateş etmemişti hele bir canlıya ateş etmeyi hiç düşünmemiştim.


Galdor pencerelerden birisini işaret ederek eliyle 2 işaretini yaptı. Daha sonra diğer pencereyi işaret ederek tekrardan 2 işaretini yaptı. Son olarak eliyle ileriyi işaret ederek 1 işaretini yaptı. Bunun anlamı üst katta 5 kişi olduğuydu. Hani iki siyahlı polis olacaktı? Kesin haber almışlar ve sayıyı arttırmışlardı başka bir açıklama olamazdı. Bir an için o kadar siyahlıyı nasıl oldureceklerini düşündü. "Düşünmek aptallıktır" dedi içinden "sadece aptallar düşünür."


Bir an için Galdor'la göz göze geldi ve Galdor bir eliyle 4 işaretini yaptı. Daha sonra diğer penreyi işaret edip Lucian'a gösterdi. Lucian'dan ateş etmesini istiyordu bu sayede dikkatleri dağılacak ve Galdor işlerini bitirecekti. Güzel bir plana benziyordu Lucian Galdor'la birlikte ateş edecek ve sonra saklanacaktı. Ancak o saklanmak istemiyordu, savaşmak istiyordu o. Canı yanan herkesin intikamını alacaktı.


Lucian başıyla anladığını belli eden bir işaret yaptı ve Galdor pencerelerden birisine ateş etti. Cam parçalar halinde etrafa saçıldıktan sonra pencerenin pervazından içeriye atlayıp iki el daha ateş etti. Ateş sesini duyan Lucian ise peş peşe ateş etmeye başladı. Elinden geldiği kadar nişan almaya çalışıyordu ancak silahın geri tepesini hesaba katmamıştı başlangıçta bu yüzden ilk iki kurşun farklı yerlere gitti.


İçeriden 4. pompalı sesi geldiği sırada Lucian artık nişan alabildiğin fark etti. Artık kurşunlar siyahlı polislere daha yaklaşabiliyordu. 7. kurşunun siyahlı adamlardan birisinin omuzuna isabet ettiğini gördüğü zaman bu işi öğrenmeye başladığını düşündü.


İçeriden iki el daha silah sesi geldi ve siyahlı adamlardan birisi dışarıya doğru hareket etti. Bir diğeri ise belindeki el bombalarından birisini aldı ve pimini çıkarmak için harekete geçti. Lucian ne olacağını çok iyi biliyordu el bombasını atacak ve içerideki herkes ölecekti. Buna izin veremezdi Lucian ve siyahlı polisin kafasını nişan aldı. En fazla iki ateş hakkı vardı yoksa hepsi ölecekti. Galdor havaya uçacak etrafa saçılan cam parçaları onu oldurecekti. Buna izin veremezdi ve nefesini tuttu ve ateş etti. Sanki zaman yavaşlamışçasına kursunun ilerlemesini seyretti. Yavaşça ilerleyen kurşun siyahlı polisin kafasının arka tarafına çarptı. Bir kurşunla ölebilir miydi acaba? İzlediği filmler aklına gelince bir kuşunun yetmeyeceğini düşündü ve yavaşlayan zamanda tetiğe tabancasındaki kurşunlar bitene kadar bastı.


Zaman tekrardan normale dönmüştü ve siyahlı polis kanlar içinde yere düştü. Bu esnada odanın kapısından içeriye yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Galdor girdi. Daha sonra Lucian'a eliyle gel işareti yaptı ve Lucian kırılan pencereden içeriye girdi.


- Ben ne yaptım? Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama ben birisini öldürdüm.

- Sende ne yetenekler varmış be Lucian. Senden bu kadarını beklemiyordum hatta silahı iki elinle bile tutacağını düşünmemiştim.

- Ne yeteneği ya ben birisini öldürdüm.

- Papağan gibi aynı kelimeyi tekrarlamayı bırak. Onlar insan değil, hepsinin beyni yıkanmış ve sen yapman gerekeni yap. Bir daha aynı cümleyi kurarsan seni çok fena pataklarım.


Galdor'un sert sözleri üzerine Lucian düşünmeyi bıraktı. Yerde yatan siyahlı polisin cesedinim yanından geçerken ona bakmadı bile. Artık düşünmeyecekti, harekete geçme zamanı gelmişti.

- Hadi Kylana'yı kurtaralım Galdor. Çok zaman kaybettik. Yaşamayı hak eden canilerden kurtulalım.

Lucian'ın sözleri üzerine Galdor gülümsedi ve siyahlı polislerden birisinin cebinden anahtarı aldı, kilitli kapıyı açtı ve birlikte merdivenlerden aşağıya doğru yürümeye başladılar. 

0/Post a Comment/Comments