Buluttaki şehir 15. Bölüm yeni roman

 


- Şapkalı adam nerede Galdor?

- Bana bir haber alınca bankın oraya gelmemizi söyledi. Seninle tanıştıkları yerde olacakmış.

- Tamam, anladım bakalım neler söyleyecek bize.

- Kesin gidin onu bulun der sonra onu kaçıranların ağzını burnunu kırın diye ekler. Kesin böyle olur, valla ya keşke bunu söylese, çok güzel olmaz değil mi?

- Sendeki bu insan sevgisine hayran kaldım Galdor. Ne kadar da sevgi doluymuşsun böyle.

- Karşımdaki insan olsa severim de onlar insan değil. Hepsinin beyni yıkanmış neyini seveyim onların. Yoksa normal insanları elbette severim hatta onları sevdiğim için bu yola çıktım.

- Hangi yola çıktın Galdor? Ne var o yolda?

- Aramızda kalsın ama bilmiyorum sadece karşıma çıkan kötüleri çok güzel pataklayacağımı biliyorum.

- Hayranım sendeki bu insan sevgisine.


Lucian ve Galdor biraz daha ilerledikten sonra banka oturan şapkalı adamı gördü. Orada oldukça rahat bir şekilde oturup martılara yem veriyordu. Galdor onu gördüğü zaman yürüsünü hızlandırdı ve şapkalı adam ayağa kalktı.


- Onu bulamadık şapkalı. Kaçırmışlar evinde kan vardı ve silah ateşlenmişti. En az iki kurşun atılmış sonra İstatistikçi'yi kaldırıp götürmüşler. Kesin kafasına vurup bayılmışlardır onu. Onu kim niye kaçırır ki? Manyak adamın birisi o.

- Sakin ol Galdor çok hızlı konuşuyorsun söylediklerinin yarısını anlamadım. Sen anlatsana Lucian kimin yaptığına dair bir ip ucu buldunuz mu.

- Malesef bulamadık tahtada formüller vardı ama anlamadım. Galdor'u sorsam post modern bir resim derdi onlara. Senin bir fikrin var mı şapkalı adam. 

- Ben hala buradayım unutmuyorsundur umarım.

- Bazı düşüncelerim var Lucian ve büyük ihtimalle onlar kaçırdı. Eğer onlar kaçırdıysa Galdor yeterli olmayacaktır. Desteğe ihtiyacınız olacak.

- Tamam, desteği bulalım nerede o destek.

- İşte o biraz zor olacak. Siyahlı polisler onu kaçırdı ve kurtarmamız gerekiyor.

- Yasasin siyahlıları döveceğim.

- Döversin Galdor ama nasıl kurtaracağız onu ve nerede saklıyorlar. Ben silah kullanmayı bilmem. Nasıl olacak planın var mı?

- Biliyorum Lucian, onu gizli bir eve götürdüler. Onu konuşturmaya çalışıyorlar büyük ihtimalle. Yanında en fazla 4 tane siyahlı vardır. Zaten gizli bir yerde oldukları için fazla korumaya gerek duymazlar.

- Sen benim adımı nereden biliyorsun söylediğimi hatırlamıyorum sana.

- Ben senin hakkında çok şey biliyorum.

- Dört kişi mi çocuk oyuncağı tek elimle hallederim onları.

- ondan hiç şüphem yok zaten. 2 kişi nöbet tutuyordur ve iki kişi de sorgudadır. Onu kurtardıktan sonra güvenli bir yere götürün bende sizi orada bekleyeceğim. Galdor sen yanına alman gerekenleri biliyorsun Lucian'a da bir silah ver ve ateş etmeyi öğret. Hadi sen biraz hava al Galdor ben Lucian ile biraz konuşmalıyım.


Şapkalı adamın sözü üzerine Galdor yüzü asılmış bir şekilde uzaklaşmaya başladı ancak martıları izlerken tekrar gülümsedi.


- Çok fazla sorun var biliyorum ve hepsine de cevap vereceğim. Burada neler olduğunu ve nasıl bir yere düştüğünü merak ediyorsun. Silah tutmanın bile sana garip geldiğinin farkındayım. Her şeyi anlatacağım sana ama önce İstatistikçi'yi kurtarmalıyız. Sana sadece birlikte dünyayı değiştirebileceğimizi, çok daha güzel bir yer haline getirebilecegimizi söyleyebilirim. 

- Evet, hepsini düşündüm ve merak ediyorum. Sonra neye karar verdim biliyor musun ben bu sistemi yıkmak istiyorum. Sebepler önemli değil benim için bu yol benim yolum ve sonuna kadar yürüyeceğim. Arkadaşım Naserious'da bizimle gelebilir mi? Beni çok merak eder o.

- Şu anda onu katmak zaman kaybı olur ama merak etme onunla da tanışacagım en kısa sürede. Bu gün arkadaşı kurtarmamız gerekiyor akşama evde olursun. Yarın da arkadaşınla tanışırım. Hadi şimdi gidin. Bu arada orada harika bir iş çıkardın sen. Sana güvenebileceğimi biliyordum.

- Teşekkür ederim güzel sözlerin için. Biz gidiyoruz şimdi. Adresi biliyor musun bu arada? 

- Evet işte bu kağıtta yazıyor. Şimdi git Galdor'u al yoksa martılarla arkadaş olacak. 

Şapkalı adam ayağa kalıp uzaklaşmaya başladığı sırada Lucian Galdor'un yanına yaklaştı ve "hadi Galdor gidiyoruz. Yapacak çok işimiz var." dedi. 


0/Post a Comment/Comments