Umudun bittiği yer 78. Bölüm yeni kitap

 


"Hayal bahçedeki mavi renkli koltuğa oturmuş başını Lucian'ın omuzuna yaşamıştı. Etraflarında rengarenk kuşların  neşeli şarkılarını duyabiliyorlardı. Biraz uzakta beyaz renkli büyükçe bir köpek gümüş renkli bir kediyle oyun oynuyordu.

Her şey o kadar güzeldi ki aralıksız çalışan Lucian'ın beyni durmuştu sanki. Hayal'in ısısını hissediyordu, onun kokusu ile ciğerlerini dolduruyoru.

Biraz zaman geçtikten sonra Hayal başını hafifçe kaldırarak Lucian'ın gözlerinin içine baktı. Gözleri çok güzeldi, onun gözlerine bakmak sanki evrende yolculuk yapmak gibiydi. Aradığı her şey yanındaydı onun, istediği her şeye sahipti.

Biraz bakıştıktan sonra evin içinden gelen küçük bir kız sesi duydu (Aneee, beni neden unuttunuz.)

Kızın sesi o kadar güzeldi ki içindeki masumiyete hayran kaldı Lucian. "Bir an kadar sonra 3 yaşlarında olan bir kız çocuğu çıplak ayak evden dışarıya çıktı ve koşar adımlarla onlara doğru yürüdü.

(Sen uyuyordun kızım bizde uyandırmak istemedik seni. Babanla çay içiyorduk hadi gel yanımıza.)

"Gelirim biraz kediyle ve köpekle oynayacağım."

Küçük kız koşar adımlara kedi ve köpeğin yanına gitti. O çocuk kimdi? Onun babası kimdi? Bir an için Lucian'ın zihni sorularla doldu. Onun ve Hayal'in çocuğu muydu o kız? Neden hatırlayamıyordu kendi cocugunu. Ne oluyordu orada?

Biraz zaman geçtikten sonra Hayal tatlı bir şekilde kızıl saçlı kızına seslendi "Masal, hadi gel onlarla daha sonra oynayabilirsin."

Onun kızıydı, Hayal ile evlenmişti ve hep hayalini kurduğu çocukları olmuştu. Ne zaman evlenmişlerdi? Çocuk ne zaman dünyaya gelmişti? Neden hiçbir şey hatırlamıyordu?

"Biraz zaman geçtikten sonra Masal yine koşar adımlarla gelip Lucian'ın kucağına oturdu. Onun saçlarını kokladım Lucian aynı Hayal gibi kokuyordu o. Ona sıkıca sarıldıktan sonra Masal Lucian ve Hayal'in arasına oturdu. Her şey o kadar muhteşemdi ki Lucian düşünmeye gerek olmadını fark etti ve zihnindeki tüm düşünceleri bir kenara fırlatıp Masal'ı gıdıklamaya basladı. Hepsi kahkaha atıyordu.

O kadar mutluydular ki bir an için yaşadıklarınin gerçek olmayacağından endişe etti. Bir an kadar sonra endişesini de bir kenara fırlattı. O kadar mutluydu ki mutluluğunun bozulmasını istemiyordu. 


... 

 Hayal bahçedeki mavi renkli koltuğa oturmuş başını Lucian'ın omuzuna yaşamıştı. Etraflarında rengarenk kuşların  neşeli şarkılarını duyabiliyorlardı. Biraz uzakta beyaz renkli büyükçe bir köpek gümüş renkli bir kediyle oyun oynuyordu... "

Lucian ne olduğunu anlamadığı bir ses duydu. Aslında konuşan kötü adamdı ancak söylediklerinin ne olduğunu hiçbir zaman bilemedi. 

"Hep istediğin hayata kavustun ama gerçek dünyada değil bir hikayenin içinde. Aynı hikayeyi sürekli olarak yaşayacaksın merak etme aşkı ele geçirdikten sonra da gerçek dünya benim olduktan sonra da bu hikayeye dokunmayacağım. Kimsenin okumadı bir hikaye olacaksın ve tüm zamanlar, tüm mekanlar benim olacak."


0/Post a Comment/Comments