Umudun bittiği yer 74. Bölüm yeni kitap

 "Tamam komutan Galdor, sana da hiç şaka yapılmıyor. Şuradan bir kurtulalım sonra beni iki parçaya bölersin."

"Evet, evet güzel fikir hiç olmasa işimize yararsın şimdilik."

Çeliğin çeliğe çarpma sesi yankılanıyordu. Her geçen yerdeki ceset sayısı da hızlı bir biçimde artıyordu. Zaman ilerledikçe askerlerin gücü azalmaya başladı ve her iki taraftan da ölü sayısı arttı. Ancak siyahlı askerlerin sayısı giderek artıyordu ve Naserious arsasını havaya kaldırdı. Yüksek sesle büyü sözlerini söylerken gökyüzü bir anda kızardı. Daha sonra gökyüzünun kızıllığı köyü bir alev rengini aldı. Birkaç saniye süren bu renk değişimini hayranlıkla izlediler. 

Gökyüzü daha sonra parçalanmaya başladı ve rüzgar esti. Sanki bir yapboz diye düşündü Lucian. Her parçanın arasından alevler içindeki göktaşları kırmızı gökyüzündeki açılan bölümlerden aşağıya doğru düşmeye başladı. Kalenin etrafına düşen her parça büyük bir gürültü ile patlıyordu. Her çarpmanın ardından ise orta şiddetinde bir deprem oluyordu. 

Depremde ayakta durmak oldukça zordu ancak birbirlerine tutunup bunu başardılar. Siyahlı askerlerin büyük bölümü düşen meteorlar tarafından yok edilmişti. Kalanlar ise yere düşmüş ve askerler tarafından kılıçtan geçirilmişti.

Naserious ise dizlerinin üzerine çöktü. Bu halini gören Lucian ve Aranhil hemen koşup yanına gittiler. 

"iyimisin Nas?" 

"Birden bütün enerjim çekildi sanki. Sonra kendimi yerde buldum."

"Acaba bu hayvan gibi büyü yaptığın için olabilir mi sence."

Etrafin sakinlesmesini fırsat bilen Galdor'da yanlarına gelmişti. 

"Ne oldu bilmiyorum Galdor bir anda içimden o büyüyü yapmak geldi. Büyüyü de bilmiyordum. Neyse toparlarım ben birazdan."

"Dur sana bira vereyim kendine gelirsin."

"Ben onu içmiyorum biliyorsun ama teşekkür ederim."

"Siz büyücüler hep bir garipsiniz. Yürürken sana destek oluruz şu kaleyi bir ele geçirelim gerisi çok kolay. Sende dinlenirsin güzelce."

Onlar aralarındaki orduyla beraber kaleye doğru yürüdükleri sırada kalın ce korkunç bir ses duydular "Siz kazandığınızı düşünün. Her şey bitti sanın ancak daha yeni başlıyoruz. Güç sınırlarınızı öğrendiğime göre başlayabilirim. Ancak şunu söylemeliyim sizden çok daha fazlasını beklerdim. Bir avuç salağı öldürmek için çok uğraştınız." 

"Bir avuç mu? Milyonlarca adamını öldürdük artık kimsen kalmadı. Senin kafanı alınca baltama bir çentik atacağım. Galdor cümlesini bitirdiği zaman bir anda gökyüzü kararmaya başladı. Bir an kadar sonra gökyüzü siyah bir renge bürünmüştü. Bir an kadar sonra karşılarında devasa bir ordu duruyordu. Öncekinin onlarca katı daha büyüktü bu ordu. 

Siyahlı adamlar saldırdığı sırada ne olduğunu anlamaya fırsatları bile olmadan onların daha güçlü olduklarını fark ettiler. Askerleri teker teker can vermeye başladı o an. 

Ortalarına hala asasından güç alan Naserious'u aldılar ve onun etrafını çevirdiler. Her ne kadar mücadele etseler de siyahlı askerlerin kılıçları tenlerini kesmeye başladı. Bu esnada Panda yerde yatıyor ve üstündeki siyahlı askerler ona kılıçlarını saplıyordu. Gümüş ise yürümekte zorlanıyordu.

Buraya kadarmış diye düşündü Lucian en azından hep beraber öleceklerdi. Hep istediği yerde Hayal'in hemen yanı başında can verecekti daha güzel ne olabilirdi ki?

0/Post a Comment/Comments