Umudun bittiği yer 72. Bölüm yeni kitap

 


Kılıçların birbirine çarpması sadece birkaç saniye sürdü. Sanki herkes Galdor'dangelecek bir bekliyormuş gibi saldırdı. Galdor en öndeydi ve onun hemen yanında Lucian duruyordu. Onların hemen arkasında Hayal duruyor daha arkalarında ise Naserious ve Aranhil duruyordu. Panda onlardan ayrılıp sanki karşılarındaki kalabalığı parçalamak istercesine saldırıyordu. Gümüş ise Panda'nın hemen yanındaydı. O ikisi olduça ölümcüldü. Panda düşmanını tutuyor havaya kaldırıyordu bu esnada düşmanının birkaç kemiği kırılıyor daha sonra onu Gümüş'ün hemen önüne atıyordu. 

Lucian ve Galdor güzel bir ikili oluşturmuştu. Birisi diğerine doğru gelen hamleleri savuşturuyor daha sonra diğeri ölümcül bir kılıç yarasıyla onların işini bitiriyordu. Hayal ise onların hemen yanına gelmişti ve Galdor'un sol tarafında duruyordu. Lucian ve Hayal birlikte Galdor'u koruyordu. Silahların kan damlamaya başladığı sırada Lucian kılıcını siyahlı adamlardan birinin midesinden çıkarttı ve hemen yan tarafında bulunan başka birisinin midesine sapladı. 

Galdor ise yeni baltasını kullanmaktan dolayı oldukça memnundu. Onunla rakiplerini kolaylıkla ortadan ikiye ayırabiliyordu. Bir başka düşmanını ikiye böldükten sonra Galdor yüksek sesle haykırdı "Bir dakika durun!" Ancak kimse onu dinlemedi ve bu Galdor'u sinirlendirmeye yetmişti "Hiç mi saygınız yok be sizin iki yudum bir şey içemeyecek miyim şurada? İki dakika dursaydınız ne olurdu!"

Galdor'un konuşmasını duyanlar bir süre boyunca gülümsedi Galdor ise yere dökülen birasının etkisiyle daha ölümcül bir şekilde saldırmaya başladı. Baltyası rakiplerini ortadan ikiye bölerken bir an bile yavaşlamıyordu. Galdor ise her fırsatta boşta olan elinde tuttuğu birasını içmeye çalışıyordu ancak savaş o kadar yoğundu ki bu yapmaya fırsatı bile yoktu. "Gerekirse hepinizi teker teker öldürüp öyle içeceğim biramı"

Bu esnada Lucian havada uçan siyahlı adamları fark etti daha doğrusu siyahlı adam parçalarn fark etti. Onları gördüğü an Lucian istemsizce gözü Panda'ya döndü ve Panda'nın yakaladığı her siyahlı askeri önce parçalayıp daha sonra onları fırlattığını gördü. 

Aranhil oklarını beşpeşe atmaya devam ediyordu attığı her ok havada coğalıp düşmanlarına sağlanıyordu. Naserious ise asasından çıkan yıldırım yaklaşık 20 siyahlı askere isabet ettikten sonra yüzünde pis bir sırıtış belirdi ve kollarını iki yana açarak bazı sözler söyledi. O an Panda büyümeye başladı birkaç saniye sonra Panda normal boyutunun yaklaşık olarak 20 katına ulaştı ve bunu fark eden Panda ileriye doğru zıpladı.

Pandanın yerle teması küçük bir deprem etkisi yaratmıştı. Onlarca siyahlı adam çarpışmanın etkisiyle yerde yatıyordu. Siyahlı askerlerin tam ortasında Bulunan Panda kolunun her hareketiyle onlarca siyahlı askeri yere seriyordu. Sanki Pandanın etrafını kaplayan kırmızı bir duman vardı ve kısa bir süre sonra toprak kanla kaplanmıştı.

Lucian kılıcını geniş bir şekilde savurdu daha sonra ters yönde tekrar savurdu. O an devasa Panda'yı izlemek istediğini fark etti kesinlikle onu izlemeliydi. Bütün oklar artık pandayı hedef alıyordu ancak atılan oklar ona çarpıp yere düşüyordu. Etrafındaki herkesi yere serdiği zaman Panda bu sefer biraz daha ileriye doğru zıpladı. Canının sıkılmış olmasından dolayı iki eliyle siyahlı askerleri kavrıyor ve avuçlarını sıkıyordu bu esnada siyahlı askerlerin bedenleri onun avuçlarında parçalanıyordu. Daha sonra parçalanan cansız bedenleri ileriye doğru fırlatıyordu.

Lucian "Panda'nın canı çok sıkılmış olmalı" diye düşündü. "Umarım bize sarılmaya kalkmaz."

Lucian'ın endişeli bakışını Hayal fark etmişti ve hafif bir şekilde gülümsedi Lucian'a doğru gelen bir kılıç darbesini keserek ona saldıran siyahlı adamın gırtlağına kılıcını sapladı. Lucian'ın hemen yanına geçti ve "Ne oldu bir Panda'dan korktun sanırım." dedi.

"Korkmadım daha bize sarılmaya kalkarsa ne olur diye düşündüm bir an."

"Belli belli ilk kez seni bu kadar endişeli bir şekilde gördüm. Benim tanıdığım Luci hiçbir şeyden korkmazdı."

"Hala korkmuyorum sadece bize sarılmaya kalkarsa ne olur diye düşündüm bir an. Bundan sonra kabuslarımda devasa bir Panda görürsem hiç şaşırmayacağım."

"O devasa Panda bizim hayatımızı kurtaracak galiba baksana siyahlı adamları mahvediyor."

"Umarım böyle devam eder ve canı hiç sıkılmaz."

Savaş tüm hızıyla devam edeken Hayal ve Lucian bir an için birbirlerine bakıp gülümsediler. Lucian ise o an bütün bu karmaşanın içinde hayatında doğru olan tek şeye baktığını düşündü. O giderse kaybolurdu büyük ihtimalle. O an ne için yaşadığını fark ediyordu Lucian."

"Hayal seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum Lucian ama bunu söylemenin pek zamanı değil sanki."

"Bir an söylemek istedim sadece bundan sonra hep tekrar edeceğim aynı sözleri."

"Siz aşıklar daha sonra öpüşürsünüz şu savaş bir bitsin sizi adaya tatile göndericem valla."

"Sen bir romantizm katilisin Galdor. Belki de en doğru an şimdidir nereden biliyorsun.

"Hayal eğil!" Galdor bağırdıktan sonra Hayal eğildi ve üstünden kılıç geçerken Hayal kendi kılıcını ileriye doğru sapladı. "Teşekkür ederim Galdor."

0/Post a Comment/Comments