Umudun bittiği yer 70. bölüm - yeni roman

 


"Demek ki senin bilmediğin şeyler de varmış Naserious."

"Çok garip şeyler oluyor Hayal. Elbet anlayacağız olanları." 

"O değil de amma siyahlı adam varmış. Öldür öldür bitmiyorlar."

Etraflarındaki siyahlı asker sayısı giderek azalıyor. Artık kandan bir göldeydiler sanki. Ancak bu durum siyahlı askerlerin geri çekilmesini sağlamıyordu. "Korkmuyorlar" diye düşündü Lucian, "korkmayı bilmiyor onlar."

Panda siyahlı adamları parçalara ayırmaya devam ederken gümüş tek bir ısırıkla karşılarına çıkanları öldürüyordu. Lucian ve Hayal'in silahları kanla kapanmıştı. Aranhil ise aralıksız bir şekilde ok atıyordu.

Onlar siyahlı adamları temizlediği sırada şehrde başka yangınlarda çıkmaya başladı ve dumanlar yayılmaya başladığı sırada oldukça güçlü patlamalar duyulmaya başlandı.

"Galdor' un başı belada olabilir hemen yanına gitmemiz lazım."

Patlamaların olduğu bölgeye doğru giderken evlerin üst kartlarından gelen ve siyahlı askerlere saplanan okları gördüler. Binaları okçularla doldurmuşlardı.

Siyahlı adamların etrafı okçularla doluydu ve kaçacak hiçbir yerleri kalmamıştı. Şehrin ortası okçularla doluydu.

Kalan siyahlı adamları okçulara bırakıp ilerlemeye devam ettiler. Biraz daha ilerledikleri zaman Galdor'u elinde baltasi ile gördüler ve karşısında bir katil vardı. Galdor baltasını bir kere daha savurdu ve balta s

Katilin bedenini ortadan ikiye bölerek ilerledi. Katılın bağırsakları açılan yarıktan dışarıya doğru çıktığı sırada Galdor baltasını ters yönde hareket ettirdi ve katilin kafası yerinden kopup yere düştü.

Daha sonra Galdor yere düşen kafayı aldı ve bedenine çevirdi "İşte bak manyak katil nerede o övündüğün güzelliğin, bedeninin o çekici hatlarına ne oldu senin. And olsun ki her birinizi parçalara ayıracağım."

Galdor elinde tuttuğu kafayı yere fırlattıktan sonra arkadaşlarına döndü gülümseyerek "Hoş geldiniz bizde eğlenmeye başlamıştık."

"onu fark ettik Galdor. Nedir durum?" 

"Durum ortada anlatmaya gerek yok. Salak gibi saldırdılar biz de onları öldürdük. Hala varlar ama bizi göremiyorlar bile. Okçular işlerini bitirdiği zaman sokağa inecekler ve kaleye yürüyeceğiz."

"harika bir plan Galdor. Kalenin orada durum nedir acaba? Çok kalabalık var mıdır?" 

"Umurumuzda bile değil Naserious o kaleyi başlarına yıkacağız yakında."

"Peki o patlamalar nereden geldi?" 

"Tabiki de ben yaptım yanmış bedenleri görmüyor musunuz? Darmadağın ettik onları."

"Tahmin etmiştim zaten. Umarım ejderhalar yakında gelir ve işimiz kolaylaşır."

"Sana o kaleyi yıkacağız diyorum Lucian. Sen hala konuşuyorsun." 

"Yıkarız da Galdor biraz biran mı dökülmüş senin?" 

"Hiç saygıları kalmamış birayı döktüler hep bende o terbiyesiz katili yaptığına pişman ettim."

"ben demiştim Galdor'un birasına dokunurlarsa onlar için çok kötü olur diye." 

"Herkes haddini bilecek, o benim kırmızı çizgimdir."

"Bu arada bu balta senin komutan. Bayağı bir güzele benziyor."

Galdor Aranhil'in ona doğru uzattığı baltayı aldığı sırada diğerini sırtına aştı. "Çok güzel bu valla, aldığım kafa başına üstüne çentik bile atamam valla. Kirlenmesin diye daha sakin öldüreceğim.",


0/Post a Comment/Comments