Umudun bittiği yer 76. Bölüm yeni kitap

 


"Sonunda başbaşa kalabildik en iyisi siz konuşmayın. Bu arada hareket de edemeyeceksiniz ama merak etmeyin sizi hemen öldürmeyeceğim. Yani yapabilirim ama canım şu anda istemiyor. Canımı en çok ne sıktı biliyor musun Lucian? Hayır, senin umudun değil beni yok etmek için verdiğin mücadele de değil, hayır tabiki Hayal karşı duyduğun aşk hiç değil. Bu ejderhaların tavrı benim canımı çok sıktı. O kadar ukalalar ki neredeyse benimle yarışacaklar. Neymiş efendim büyük lütuf yapmışlar gibi sizi bırakıp gitmeler hiç hoş değil bence. Çok korkakça sanki dünyayı onlar yaratmış gibi davranıyorlar bence hepsi ölmeli. Kesinlikle hepsi ölmeli."

Bir anda karşılarında beliren simsiyah bir zırh giyen adam elini hafifçe havaya kaldırdı ve o an uçarak ilerlemekte olan ejderhalar bir anda yere düşmeye başladı. Onlar düşmeye devam ettikleri sırada siyahlı adam parmaklarını aştı ve daha sonra yumruğunu sıktı ve o anda yere düşmekte olan ejderhalar bir anda parçalara ayrıldı ve arkalarında kırmızı bir duman bıraktılar.

"Şimdi nerede kalmıştık hatırlayamadım bir an sizi nasıl öldüreceğimi düşünüyordum. Sonra düşünürüm acelem yok ki. Nasıl olsa öleceksiniz ve bunun nasıl olduğunun bir önemi yok. Gerçekten ya böyle çok sıkıldım ben. Aslında sizin konuşmanıza izin verebilirdim ama Galdor çok küfür edecek şurada ne güzel tatlı tatlı konuşuyoruz. Haline baksana hareket edebilse beni bile öldürecek neredeyse. Ya sen Hayal, Lucian'ın gerçekte ne olduğundan haberi yok değil mi? Merak etme ona hiçbir şey söylemeyeceğim. Ne oldu ağlıyor musun sen? İçim acıdı gerçekten çok üzüldüm sana."

"Ancak en çok Lucian sana üzüldüm. Sen o kadar kalk o kadar yolu gel. Aşka ulaşabilmek için evrenleri aş ama kendini bir yalanın içinde bul. İşin kötü tarafı ne biliyor musun yalan söyleyen kişi ben değilim. Ben sana hiç yalan söylemedim belki diğer Lucian'lara söyledim ama sana hiç yalan söylemedim. İçindeki o umuda gerçekten hayran kaldım. Hayal için yaptıklarınsa gerçekten muhteşemdi. Gerçekten bak bu harika bir roman olurdu ama üzgünüm bu roman mutlu sonla bitmeyecek. Sana bir kötü haber daha vereyim aşk diye bir şey yok. Bir zamanlar vardı ama artık yok çünkü onu ben öldürdüm. Yani gelecekte öldüreceğim yani başka bir boyutta öldüreceğim sanırım. Belki tam şu anda öldürüyor olabilirim ama bir güzel haber vereyim sana yoksa bu kadar mutsuzluk çok fazla sana. Aşkı öldürmeyeceğim aşk benim olacak ve sonra tüm evreni ele geçireceğim."

"Ne güzel hiçbir şey anlamadın siz de anlamadınız şaşırmadım. Ben şu an sadece Lucian ile konuşmak istiyorum en iyisi Galdor sen bir süre bayıl konuşulanları duyma ve sen Hayal bir süre sağır ol. Ben kahraman Lucian ile başbaşa kalmak istiyorum."

"Ne kadar konuşmak istediğinin farkındayım Luci ama inan bana söyleyeceklerin veya öğreneceklerin hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Sen yaşadıklarını gerçek sandın, sen bunun kendi romanın olduğunu düşündün ama hiçbirisi gerçek değildi. Bu benim romanım ve sen sadece küçük bir figüransın. Evet doğru düşünüyorsun sen bir romanda yaşıyorsun sadece bir okuyucun olmayacak. Acaba bir okuyucun olmuş olsaydı ona ne söylemek istersin? Gerçekten komiksin bence çok uzun sürdü bu muhabbet keşke seni sertbest bıraktığım zaman bana saldırmayacak olsaydın belki son bir şeyler içerdik ama ne yapacağını çok iyi biliyorum."

"Bu esnada bu durumdan nasıl kurtulabilirim diye düşünüyorsun farkındaydım. Hatta içindeki bir parça kötü kazanırsa kazansın ben Hayal ile mutlu olsam bana yeter diye düşünüyorsun. Deniz kenarında mavi duvarlı bir ev istiyorsun sonra güllerle dolu bir bahçe. Ne kadar da tatlı hayallerin var senin böyle çocuk sahibi olmak da istiyorsun canım benim ya. Sana bir sır vereyim mi bütün kitap evrenlerinde en sevdiğim Lucian sen oldun. Bazıları ise gerçekten çok pis onları hemen öldürdüm saygısızlığa hiç tahammül edemiyorum ben. Ağlma ama Lucian sadece kandırıldın ve gerçek sandığın her şey yalandı. Üzülme lütfen sen elinden geleni yaptın."

"Şimdi ne olacağını merak ediyorsun sana söyleyeyim önce Galdor'u öldüreceğim sonra çok sevdiğin Hayal'i. Onlarla işim bittikten sonra seni öldüreceğim ve onun ölümünü seyrederken içindeki aşkı alacağım ve aşkın parçalarından birisi daha elime geçmiş olacak. Evet, canım benim aşkın parçalarını senin içine saklamışlar. Niye böyle bir şey yapmışlar bilmiyorum ama zavallılar senin beni durdurabileceğini düşünmüş. Çok yazık gerçekten. Seninle sohbet etmek sıradan bir insandan bir kahramana dönüşme yolculuğunu seyretmek çok güzeldi. Kendine dikkat et demeyeceğim çünkü birazdan ölmüş olacaksın ve evet, seni de ben öldüreceğim herkes gibi."

Lucian çaresiz bir şekilde gözlerini kapattı ve ölümünü beklemeye başladı. Bir roman asla böyle bitmemeliydi, asla kötülük kazanmamalıydı ve asla aşk kötülüğün eline geçmemeliydi. Artık mucize kalmadığını biliyordu. Keşke Hayal'i korumak için elinden bir şey gelebilseydi. Ona hangi konuda yalan söylemişti acaba, ondan sakladığı şey neydi? Ne olursa olsun onu çok sevmişti. Hem belki bu romanın bir okuyucu olur bir gün ve o okuyucu aşkı kurtarmak için bir şeyler yapabilirdi. 

Hafif bir şekilde gülümsedi Lucian ve gözlerini açıp Hayal'e son bir kez baktı. Onu çok özleyecekti, onu çok sevecekti. Ölüm aşka bir engel miydi acaba? Hayır, aşk ölümü bile aşabilmeliydi.

Kötü adam siyah kılıcını Galdor'un boğazının üzerinde hafifçe gezdirdi ve bu gezinti bittiği zaman kılıcının ucundan bir damla kan damladı. Hayal'e doğru döndüğü an bir ses duydu ve bir şey oldu bir anda Lucian ve Hayal hareket edebildiğini fark etti ve karşılarında iki tane geçit açıldı. Kötü adamın arkasında Kylana duruyordu gülümseyerek "Benden bu kadar kolay kurtulacağınızı mı sandınız.

0/Post a Comment/Comments