Umudun bittiği yer 61. bölüm - yeni roman


 Lucian ve Hayal masanın üzerindeki çizimlere bakıyordu. Birçok yerde birçok sayı yer alıyordu ve bu sayılar katılacak asker sayısı diye düşündü. Ayrıca tuzak kurulacak yerler işaretlenmişti bunun yanında olası kötü durumlar için farklı planlar da yapılmıştı. Galdor'un böyle plan yapması Lucian'ı şaşırmıştı aslında ondan hiç böyle bir şey beklemiyordu. "Kesin başkasına yaptırmıştır" diye düşündü içinden ama bunu dışarıya söylemedi. İçinden geçen düşüncenin etkisiyle gülümsemesi biraz daha büyümüştü.

"Hayal sence bu planlar bir işe yarayacak mı?"

"Şüpheye mi düştün Luci?"

"Hayır elbette sen yanımda olduğun sürece asla şüphe etmem ben."

"O zaman neden bu soruyu sordun?"

"Karşımızda çok kötü birisi var ve Galdor'un söylediklerine bakılacak olursa devasa bir ordusu. Ejderhalarımız olabilir ama nasıl mücadele edebiliriz ki onlarla? Savaşçı diye yazdıklarının yarısından fazlası köyü aslında onlardan çok bir şey bekleyemeyiz."

"Hayat bazen imkansızlıklar üzerine kurulur Lucian. Düşünsene senin buraya gelmen imkansızdı ama şimdi buradasın. Bir şey ne kadar imkansız gibi görünürse o kadar mümkündür aslında sadece sen o an göremiyorsundur."

"Sen böyle konuşunca çok tatlı oluyorsun be Hayal'im. Evet, biz imkansızı imkanlı hale getirdik. Evet, biz tüm olasılıkları sildik attık. Sonrasında ne olacağının bir önemi yok sadece hep yanında kalmak istiyorum."

"Ben hep yanında olacağım senin merak etme. Tüm olasılıklar tükense bile bir yolunu bulacağız beraber."

Lucian ve Hayal planları incelemeye devam ettiği sırada Naserious içeriye girdi "Selam gençler. Siz de gelmişsiniz hoşgeldiniz. Ejderhalardan haber var mı?"

"Evet, var kardeşim. Gerçekten özlemiştim seni sanki çok uzun zaman geçmiş gibi. Şey bir an seni başka Naserious sandım kusura bakma yokluğuna o kadar alışmıştım ki seni karşımda görmek hala garip geliyor bana."

"Hoşgeldin Nas, Evet, ejderhalar bize katılacak ancak anladığımız kadarı ile bir süre boyunca kendi başımıza olacağız. Sonra katılacaklar bize."

"Olsun bu çok iyi oldu."

"Hey Nas hoş geldin bende senin söylediğin silahlardan bahsetmiştim. Bulmaları dalan gerekiyor dedim, zor dedim ama başarırsınız da dedim."

"Yine her şeyi birbirine karıştırmışsın be Galdor. Sen içmeye devam et ben anlatırım onlara."

"Sana da iyilik yaramıyor be Nas."

"Galdor'un kusuruna bakmayın biraz heyecanlıdır kendisi. Şimdi ben araştırmalarıma devam edeken yıkılmış bir şehre dair yazıtlar buldum ve o yazıtların içinde bir büyücü okulu olduğu yazıyordu. Benim için heyecan verici bir gelişmeydi bu ve araştırmaya devam ettim sonra o okulun içinde çok güçlü bazı silahlar olduğunu öğrendim. Yıkılmış şehir buradan 5 saat uzaklıkta savaştan beri kimsenin gitmediği bir bölgede. Okulun yerini ise tam olarak bilmiyorum."

"Tamam kardeşim, yani Nas. Oraya gideriz büyücü okulunu bulmak biraz zor olabilir ama onu da buluruz. Gideceğimiz yer neden ter edilmiş durumda."

"Savaş zamanı orada bir soy kırım yapıldı yaşayan her canlı öldürüldü orada."

"Bu nasıl bir kötülüktür böyle. Onun bir an önce durdurulması gerekiyor."

"Kesinlikle öyle yaklaşık 300 yıldır bu şekilde burası ve artık değişmesinin zamanı geldi. Konumuza dönecek olursak sizinle birlikte geleceğim ben ve Aranhil'de bizimle birlikte olacak. Nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz ve hazırlık olmamız gerekiyor."

"Çok daha iyi olur. O zaman yolu sen göstereceksin. Biz gidene kadar kötülük saldırabilir ama!"

"Evet, bunun için Galdor içmeye ara verirse bir plan daha yapması gerekiyor."

"Bir kere ben bütün planları yaptım hepsi kafamın içinde."

"Bari fazla içmede kafanın içinde kalsınlar. Ne zaman gidiyoruz Naserious?"

"Ne zaman hazır olursanız o zaman çıkacağız dışarıda bizi atlar bekliyor olacak. Biraz daha hızlı ilerleriz onlarla sonrasında en kısa zamanda silahları bulup geri geleceğiz."

"O zaman harika bize güzel haberler verdin Nas. Galdor biz gidiyoruz kendine dikkat et.

Lucian ve Hayal ayağa kalktığı sırada Galdor bir eliyle el sallarken diğer eliyle birasını sallıyordu. Odadan çıkarken silahlarını yanlarına aldılar ve dışarıda atların orada Aranhil ile buluşturlar. Uzun bir yol olacaktı onlar için.

Atlara bindikten sonra şehrin dışına doğru yol almaya başladılar. Lucian nelerle karşılaşabileceklerini düşünüyordu. Hiçbir gücün Hayal ile arasına giremeyeceğini düşündü. Eğer bunu deneyenler olursa sonları çok belliydi. Hayatı boyunca hiç olmadığı kadar kararlı ve güçlü hissediyordu kendini.

0/Post a Comment/Comments