Umudun bittiği yer 60. bölüm - yeni roman (masal dünyası)


"Sanırsak Panda bu konuya dahil olmayı çok istemez. Bu arada sakın sarılayım deme Panda valla bozuşuruz."

"Ne kadar kabasın Lucian bak güzelim Panda üzüldü. Durun ya siz neler yaptınız anlatın bakalım."

"Biraz garip bir yolculuktu ama sonunda kaf dağına tırmanabildik. Sonra orada bir tane büyücü vardı ama aslında o büyücü değilmiş kızmızı ejderhaymış. Büyücü ejderha gibi bir şeydi ikimizin de zihnini okudu zaten çok garip bir duyguydu. Beynimin içinde dolaştığını hissettim onun. Neyse bize yardım etmeye söz verdiler. Kaç ejderha geleceklerini bilmiyorum yani tam soracaktım ejder büyücüsü kayboldu birden."

"Olsun olsun birkaç tane de olsa bizim için çok önemli bir güç olacaktır bu yoksa onları yenme şansımız yok gibi."

"Galdor seni hiç bu kadar karamsar konuşurken görmemiştim ne oldu sana böyle?"

"Hayal valla bende kendimi böyle bilmezdim ama onlar çok güçlü sayıları bizim en az 10 katımız. Aralarında katiller ve büyücüler bile varmış."

"Çok eğleneceğiz desene komutan Galdor. Pandayı mancınıkla üstlerine atsak bayağı bir etkili olabilir. Bu arada mancınığımız var mı?"

"Mancınık ne demek Lucian. Yenebiliyor mu yoksa içiliyor mu?"

"Boş ver Galdor. Siz ne durumdasınız onu anlat bize."

"Herkese hazır ol mesajını göndermek için Naserious ve Aranhili yolladım. Onlar sıra ile dolaşıyorlar. Birkaç saate gelmiş olurlar tahminime göre. Sayımız çok fazla olmayacak ama aramızda güzel savaşçılar var ve güzel okçularımız. Katilleri hariç tutarsak onların sayıları çok fazla olsa da çok iyi savaşçılar olduğunu söyleyemem. Kolay lokma olacaktır bizim için ancak katiller bizi zorlayacaktır ki buraya gelene kadar sayılarını azalttıınız bayağı. Ordularını Kylana kontrol edecek hem katil hemde başarılı bir komutan. Keşke bizim yanımızda olsaydı çok işimize yarardı."

"Onun adı geçmese olmaz değil mi Galdor? Anladığım kadarıyla işimiz biraz zor olacak. Ejderhalar durumu değiştirebilir bence."

"Evet, öyle Hayal şu anda saldırıya başlamaya hazırlanıyorlar aldığımız tüm istihbarat bu şekilde. Bizim birşeyler çevirdiğimizin farkındalar bu yüzden bizi bir an önce yok etmek istiyorlar."

"Kesin o Kylana söylemiştir ona güvenemeyeceğimizi söylemiştim ben."

"Ona güvendiğimiz falan yok Hayal. Sen onu kıskanıyor musun?"

"Onun neyini kıskanacağım ben? Fazlasıyla güzel ve çekici olabilir ama bir işe yaramaz. Onu kendi ellerimle öldüreceğim."

"Sakin ol Hayal'im. Kylana bir tehdit değil hiçbir zamanda olmadı. Sen varken benim gözüm onu görmez ki! Benim için sadece sen varsın."

"Bana böyle baktığın zaman tüm sinirim gidiyor biliyor musun Luci."

"Peki ya sen yüzündeki bu gülümseme beni ne hale sokuyor biliyor musun. Eriyorum resmen, her şeyi unutuyorum."

"Tamam aşk kuşları bence sevgi gösterilerinizi savaşın sonuna saklayın siz. Şu an daha önemli işlerimiz var."

"Özür dileriz Galdor. Planımız nedir?"

"Evet en önemli konuya geldik sonunda. Bir ara hiç gelemeyeceğimizi düşünmüştüm. Bunlar saldırmaya başladığı zaman normal insanlar şehri terk etmiş olacak. Diğer adamlarımız onlarla konuşmaya gitti tabi bizimle savaşmak isteyenler bize katılacak. Biz şehrin iç kesimlerine çekilmiş olacağız ve şehrin dış kesimlerinde patlayıcı tuzaklar olacak. Önden gelenler böylece patlamış olacak. Bizde evlere saklanacağız ve okçular çatılarda olacak yaklaşanı şişleyecekler. Sonra bizde dışarıya çıkıp kalanları öldüreceğiz."

"Tabi eğer onlarda bizim bu şekilde yapacağımızı tahmin edip önden gereksiz askerleri göndermezlerse.  Ayrıca ejderhaları şehrin içine sokmak onlar etrafa ateş saçarken şehri yakmaları anlamına gelir."

"Tabi ben komutan olarak bunu hiç akıl etmedim. Sen işine bak Lucian bırak komutanlık görevi bende olsun. Ejderhalar öndekilere değil arka taraftakilere saldıracak. Eğer deneyimsiz askerleri önceden gönderseler bile kalanları enderhalar temizleyecek. Sonrada gidip onların pis kalesini ele geçireceğiz."

"Şimdi tam oldu ama ejderhalar biraz geç kalabilir savaş başladıktan sonra gelecekler. Her şey bitecek gibi olduğu zaman geleceklermiş."

"Umarım gelmemezlik yapmazlar yoksa bu sefer gerçekten hiçbir şansımız kalmaz. Valla delik deşik ederler bizi sonra deliklerden içeriye erimiş demir dökerler sonra tekrar deşerler."

"Anladık komutan Galdor azıcık güvenin olsun bize bu işten hep beraber kurtulacağız."

"Aslında bir yerde bazı silahlar varmış. Onlar bizde olsa daha güçlü olabilirdik belki daha fazla şansımız olabilirdi."

"Ne silahları? Neden daha önce söylemedin bunları?"

"Söyle ki başka bir kitapta yani başka bir diyarda ki orada çok büyük bir savaş olmuş zamanında. Son kalanlarda güçlü, büyülü silahlarını saklamışlar. O diyara gidip silahları alıp gelirsek gerçekten çok güzel olur. Ayrıca bende yeni öğrendim Naserious söyledi bana."

"Tamam onları da bulup getiririz. Tehlike var mı orada?"

"Biraz olabilir benim düşünceme göre silahlar gizli bir yerde. Naserious yıkık bir tapınak mı demişti tapınağı yıkmak gerekiyor mu demişti öyle bir şey. Etrafta onları arayan başka katiller falan olabilir ama onları halledersiniz siz."

"Tabi canım biz hallederiz hatta ben gideyim silahları alıp geleyim. Gözlerimden ışın çıkartabiliyorum nasıl olsa."

"Lucian demek istiyor ki seve seve gideriz. Değil mi Lucian?"

"Kesinlikle öyle Hayal, sen ne kadar da güzelsin böyle. Bir kere daha aşık oluyorum sana."

"Sonra konuşalım bunları en iyisi. Galdor yine bira fıçısıyla aşk yaşıyor gel biz şu planlara bir göz atalım."

0/Post a Comment/Comments