Umudun bittiği yer 48. bölüm - yeni roman

 


"Hikaye evreni dediniz ve beni yine kaybettiniz"

"karıştırma şu an Luci. Aynı zamanın tekrar ve tekrar yaşandığı bir yer burası. Bu yüzden Aranhili kurtarmamız gerekiyor."

"Kurtaralım o zama. Şu ileridekileri dovelim sonra kim varsa onları da dövelim. So rada Gidelim buradan."

"Derian'ı kurtarmamız gerekiyor unutma Lucian."

"tamam onu da kurtarırız sonra döneriz. Panda yine önüne çıkanı parçalamaya başladı. Kafada uçan kafalara baksanıza."

"Aslinda bize ihtiyaçları yok gibi duruyor. Bir şeyler içer misiniz gençler?"

"teşekkür ederiz Galdor bir kurtulalım şuradan öyle içelim."

"Evet zaten düşünemiyorum ben. Derian kim bu arada?“

"Derian Aranhilin şeysi..."

"Bunları sonra konuşsak daha iyi olur ve Galdor sen hep böyle yapmak zorunda mısın. Sevmek bizim en doğal hakkımız!"

"hemen kızma be Hayal. Elbette öyle ama sevmek yasaklandığından beri garip geliyor duymak"

"Biz zaten buraya tüm yasakları yıkmak için geldik."

Hayal konuşmasını bitirdiği Panda'nin etrafında katiller toplandığını gördüler ve ileriye doğru koşmaya başladılar.

Biraz önlerinde onlarca farklı katil Panda'ya ve Gümüş'e saldırıyordu. İkisi de güzel bir mücadele sergileseler de aldıkları küçük yaralara engel olamıyorlardı.

Aranhil ve hayal ileriye doğru pespese oklar gönderdikleri sırada Galdor katillerin yanına ulaşmıştı ve baltasını geniş bir Yay biçiminde savurdu. Baltası katillerden birinin bedenini ortadan ikiye böldüğü sırada Lucian ise ona doğru gelen bir hançeri kelimelerden yapılmış kalkanı ile durdurdu ve daha sonra kılıcını ileriye doğru saplayarak bir katilin yere düşmesini sağladı.

"Hey Kylana madem geldin bize biraz yardım etsen fena olmazdı."

"Az önce seni öldürmek isteyen birisinden yardım mı istedin sen?"

"Çaktırma Hayal onu deniyorum sadece."

"konuştuklarınızı duyuyorum ben. Ben sadece izlemeye geldim rahat olun siz." 

Lucian bir başka katili cansız bir biçimde yere düşürdüğü sırada Galdor başka bir katinin kafasını ikiye böl ekle meşguldü. Aranhil ve Hayal ise ok yağmuruna devam ediyordu. 

"Canın sıkılmasın diye söyledim ben zaten. Sana iyi seyirler o zaman. Bu arada öldürdüklerimiz senin arkadaşın değil mi?" 

"o kadar zaman geçirdik ama beni hala tanımıyorsun Lucian benim hiç arkadaşım yoktur." 

"Şu manyakla boşuna konuşma Lucian. O senin sözlerini anlamaz." 

"Evet biliyorum ama umudumu kaybetmedim hala."

"sizi hala duyuyorum ben. Neyse gerçekten komiksiniz sizi sefiller bu şekilde kötülüğü yok edeceğinizi düşünüyorsunuz. Çok yazık." 

"Karşımıza kim çıkarsa onu da yok edeceğiz. Hem Komutan Galdor'un bir planı var." 

"Sizin yüce komutanınız acaba beynindeki alkolden düşünebiliyor mu? Komiksiniz." 

"Sen bir gelsene buraya bak bir şey söyleyeceğim."

"Sen benim rakibim değilsin Komutancık. Sıkıldım en iyisi gideyim şimdi. Nasıl olsa ileride yine karşılaşacağız. "

Kylana bir anda ortadan kaybolduğu sırada geriye kalan son katilde cansız bir şekilde yerde yatıyordu.

"Bunlar yine bitti. Hiç keyif vermiyorlar.."

"Evet ya bence bizi görünce ölseler daha iyi olurdu. Hiç uğraşmazdık."

"Galdor ve Aranhil sakin olun unutmayın ileride daha güçlü düşmanlarımız da olacak. Derian nerede saklı şimdi?"

"Şu ileride kalenin içinde tutuyorlar onu katiller tarafından korunuyor. Ayrıca Prenses Hayal biraz gülmek iyi gelir bize. Malum sıkıntılı günler."

"Ne güzel ya biriniz için biriniz gırgır geçin."

 


0/Post a Comment/Comments