Umudun bittiği yer 40. bölüm - yeni roman


 Onlar yavaşça ilerlerken Karşı tarafta duranları görebiliyorlardı. Kylana önde onun arkasında ise katiller ve askerler duruyordu. 4 tane katili görüyordular ve siyahlı adamlarda onların arkasındaydı. Lucian'ın tahminine göre en az 10 tane siyahlı adam vardı. Kylana bol dekolteli siyah, deri bir elbise giymişti. Bedenin tüm hatları ortadaydı.

Biraz daha yaklaştıkları zaman Kaylana konuşmaya başladı neşeli bir sesle "Hoş geldin Lucian ve Hoş geldin Hayal. İlginç arkadaşların var Lucian."

"Hoşbulduk yine karşılaştık seninle. Evet, biraz farklılar ama en azından onlar arkadaş senin arkanda duranlar gibi kölelerin değil."

"Yakında hayvanat bahçesi açarsan hiç şaşırmam. Böyle bir niyetin varsa söyle de bende katkıda bulunmak isterim."

"Sana herhangi birisi hiç komik olmayı beremediğini söylemiş miydi?"

"Öyle bir şeyi söyleyecek kadar yaşamadılar diyebilirim."

"Beni neden öldürmedin? Yapabilirdin ikimizde biliyoruz bunu."

"Ah Lucian seni oracıkta öldürebilirdim evet ama çok sıkıcı olurdu bu. Yaşamana sevindim."

"Teşekkür ederim sanırım yine savaşıcaz hep böyle olmak zorunda sanırım. Kan görmek hoşuna gidiyor senin."

"Evet, malesef öyle olacak sana başka alternatifler sundum ama kabul etmedin. Merhaba Hayal."

"Çok konuştun sen. Bence bir an önce bitirelim bu işi."

"Şunlara bak Hayal hemen sinirlendi. Rahat ol Hayal Lucian sana çok sadık beni bile reddetti hemde ona sunduklarıma rağmen."

"Evet, benimle sevişmek istediği söyledi sonra beni öldürecekti. Sanırım kalbimi falan yerdi."

"Merak etme Lucian onu çok iyi tanıyorum ve insan eti yemez genelde. Biraz yanlış tanımış olabilirsin onu sadece seni çok yavaş bir şekilde öldürür."

"Onu tanımak istemiyorum ki ben. Sadece seni tanımak istedim ben. Diğerleri olmasa ne olur, sadece sana ihtiyacım var benim."

"Sizinle sohbet çok keyifli gençler ama buraya gelmemizin bir sebebi var biliyorsunuz. Lucian eğer bunları öldürebilirseniz ben kapının diğer tarafında seni bekliyorum. Galdor'da içeride zaten beni geçersen onu kurtarırsın."

Kylana cümlesini bitirdiği zaman geriye doğru yürümeye başladı. O geriye doğru yürürken katiller ve siyahlı adamlar onlara doğru ilerlemeye başladı. Kylana kapıdan geçtiği sırada Lucian ve Hayal silahlarını çekmişti ve saldırı pozisyonuna geçmişlerdi.

Gümüş ilk önce hızlı bir şekilde koşmaya başladı ve siyahlı adamlardan birisinin üstüne atladı. Onun boğazını ısırıp bir diğerine geçtiği sırada Panda siyahlı adamlardan birisini vucüduna doğru yaptığı hanle göbeğine çarpıp geri sektiği sırada onu boğazından kaldırıp ileriye doğru fırlattı.

Lucian ise ona doğru koşan katilin hamlesini kılıcı ile savurdu ve diğer taraftan gelen ikinci hamleyi kalkanı ile karşıladı. Daha sonra kalkanı ile katillerden birisinin yüzüne vurdu ve burnundan gelen kırılma sesinin hemen ardından kılıcını ileriye doğru sapladı ve kılıç diğer katilin karnından içeriye girdi.

Hayal ise katille karşı karşıya kaldığı sırada ince kılıcını zigzag yaparak savurdu ve o anda katil yere yığıldı. 

"Harika bir hareketti Hayal. Muhteşemsin sen, bayılıyorum ben sana."

"Çok teşekkür ederim sende bayağı iyiydin dikkat et de şu anda bayılma. Şuradan çıkalım istediğin gibi bayılabilirsin." 

Bu esnada Gümüş bir başka siyahlı adamın kolunu parçaladığı sırada yerde yatan ceset sayısı 4 olmuştu bile. Panda ise bu esnada siyahlı adamların birisinin kafasını gövdesinden ayırdıktan sonra elinde tuttuğu kafaya bir süre için baktı ne yapacağını bilemez bir şekilde. Ardından kafayı ileriye doğru fırlattı.

Panda canı sıkılmış bir şekilde yere oturduğu sırada herkes onu şaşkınlıkla izliyordu. Bir an kadar sonra Panda'nın yerde yuvarlanmaya başladığı sırada Lucian onun içinden şöyle bir cümle geçtiğine emindi "Neden kimse benimle oyun oynamak istemiyor? Çok canım sıkıldı yine offfff.. En iyisi biraz daha yuvalanayım. Neden sarıldığım kişinin bacağı kopuyor off canım daha da sıkıldı oynamıyorum ben."

"Panda şu anda yuvarlanmanın sırası mı? Kalk yardım et biraz veya şu adamların üzerine doğru yuvarlan biraz ezersin zaten hepsini."

"Rahat bırak onu Lucian o çok duygusal bir Panda."

Gümüş son siyahlı adamın önce kolunu koparıp daha sonra boynunu ısırdığı sırada Lucian boynunu hedef alan bir hançer darbesinden eğilerek kaçtı ve kılıcını yukarıya doğru sapladı ve kılıç katilin gırtlağının içinden geçti. Hayal ise son kalan katilin ona doğru yaptığı hamleyi kılıcı ile engelledi ve hemen ardından kılıcını elinin içinde çevirerek ileriye doğru sapladı. Kılıç katilin göğsünün içinden geçtiği an katil cansız bir şekilde yere düştü.

"Bu Panda neden hala yuvarlanıyor?"

"Bence dua et de sana sarılmaya çalışmadı?"

"Bir dahaki sefere Gümüşü siyahlı adamların üzerine atacak diye korktum valla."

"O herşeyi yapabilir bence seni bile atabilir."

"Şimdi ne yapıyoruz kadınım?"

"Kylana seni bekliyor? İşin bittiği zaman bize haber verirsin geliriz. Sana güveniyorum Lucian."

"Teşekkür ederim Hayal'im benim. Seni çok seviyorum."

Lucian kapıya doğru giderken Beyaz Hayal ile konuşuyordu "Sence Kylana ile başa çıkabilir mi?"

"Ona inanıyorum bir süre haber gelmezse bizde onun yanına gidip yardımcı oluruz zaten. Önce kendine güvenmesi ve kanıtlaması gerekiyor. Asıl düşmanımızın yanında Kylana çerez kalır."

0/Post a Comment/Comments