Umudun bittiği yer 21. bölüm - yeni roman


 "Bir kurtla nasıl anlaşabilirim acaba? Kurtlar hangi dilde konuşuyordur acaba? Yere yatıp ölü taklidi yapmasam işe yarama ihtimali nedir? Çok hızlı düşünmeliyim şimdi yoksa kurt bana kötü şeyler yapabilir. Aslında kötü bir kurda benzemiyor pek sanki hayatım boyunca çok kurt gördüm de görünüşüne göre onu yargılıyorum. Aslında insanlar hep böyle yapıyor birbirlerini görünüşlerine göre yargılıyorlar. Sanki elbiseleri insanların kişiliğini gösteriyormuş gibi sadece elbiselere önem veriyorlar. Bence bu çok yanlış insan önce karşısındakinin derinliklerine bakmalı. Yoksa kimin yalancı maske takıp takmadığını nasıl anlayabilirler. Düşünüyorum da.. Neden düşünüyorum ben karşımda kocaman bir kurt var ve bir şeyler yapmam gerekiyor benim. Konuşarak anlaşabilir miyiz acaba? İleriye doğru bir adım mı attı o? Hemen harekete geçmem gerekiyor benim.

"Merhaba güzel kurt" Evet çok güzel bir giriş yaptım kurta iltifat ederek kendimi kurtarmaya çalıştım. Panik mi yapıyorum şimdi ben yok ne paniği en fazla yer beni.

"Sana zarar vermek istemiyorum. Sadece buradan geçecektim. Beklediğim ama gelmeyen bir kız var ve onu bulmam gerekiyor benim. Sonra peşimde katiller var onlar da ayrı bir manyak. Onu 5000 yıldır bekliyorum ben ve şimdi onu bulmaya gideceğim. Onu bulunca bahar gelecek hayatıma biliyor musun? Neyse ilk kez bir kurt gördüğüm için biraz heyecanlandım kusura bakma." Kurt ile aynı dili konuşuyormuşuz gibi derdimi anlattım ona keşke fikir alsaydım ondan. Beni anlıyorsa bana fikir de verebilir sonuçta."

Kurt ileriye doğru yavaşça birkaç adım daha attığında Lucian bir an için kıpırdamak yerine onu izlemeyi tercih etti. 

"Ne yapmalıyım şimdi ben. Kaçarsam hiçbir şansım olmaz güzelim kurda saldıramam da. Konuştuktan sonra biraz yumuşadı sanki yüzündeki o sert ifade biraz gitmiş gibi oldu sanki. Off kendimi bile kandıramıyorum ki ben başka birisini nasıl kandırabilirim ki ben? Hele bir kurdu nasıl kandırabilirim.

En iyisi bende ona birkaç adım atayım. Belki yanından sessizce gitmeme izin verir. "Benden korkmana gerek yok kurt. Dediğim gibi ona ulaşmam gerek ve önüme sürekli engeller çıkıyor. Aslında çok tatlı birisiyimdir ben yani tatlı dediysem o anlamda değil, kesinlikle yemek anlamında değil. Tanısan çok seversin beni. Gitmeme izin ver geri gelip beraber kahve içeriz kahve olmazsa mangal yaparız seninle beraber."

Kurt ileriye doğru birkaç adım daha attığı sırada Lucian'a oldukça yaklaşmıştı. Birkaç adım atarsa kurdun yanına giderdi sonra ne olacağı belli değildi zaten.

"Henüz saldırmadığına göre saldırmayacak gibi duruyorsun. Yani umarım saldırmazsın aslında güzel bir kurtsun sen. Ben kurtları çok severim mesela. Belki de çok iyi anlaşırız seninle. Kesin çok güzen anlaşırız hatta çok iyi iki dost oluruz seninle. Benim hiç dostum olmadı biliyor musun? Herkes bir şeyler alıp gitti benden. Herkes hırsız olmuş biliyor musun? Herkes katil gibi dışarıda, evet umutlarımın katili hepsi."

Konuşurken kurta doğru ilerliyordu. Onun yanına geldiğinde kurt ön ayaklarını hafiçe eğdi ve hemen ardından arka ayaklarını. Lucian hemen yanında dururken yere oturdu kurt ve kafasını kaldırarak Lucian'ın gözlerinin içine baktı.

"Kurt'un ona saldırmayacağını düşünen Lucian dizlerinin üzerine çöktü ve elini kurtun başına doğru uzattı. "Teşekkür ederim kurt. Çok teşekkür ederim bana engel olmadığın için. Keşke herkes senin gibi olsaydı."

Eli kurdun başına değdiği zaman hafifçe onu okşamaya başladı. O kadar güzel bir duygu ki bir an için kafasındaki düşünceler uzaklara gitmişti. "Sana bir isim vermek gerekir madem arkadaş olacağız. Dur buldum senin adın bundan sonra "Gümüş" olsun. Nasıl beğendin mi ismini. Ne kadar güzelsin sen böyle. Keşke hep senin yanında kalabilsem ama gitmem gerek benim. Gidip onu bulmam lazım."

Lucian kurdun başını okşamayı bırakıp tekrar ayağa kalktığı zaman kurtta onu takip edip ayağa kalktı. Ancak eski sert ifade gitmiş ve yerine daha sevecen bir ifade gelmişti.

Lucian Gümüş'e "hoşçakal" diyerek yürümeye başladığı sırada Gümüş'ün onu takip ettiğini gördü. 

"Ne oldu Gümüş benimle mi gelmek istiyorsun? Tabi ki benimle gelebilirsin hem yanımda olman daha güzel olur. O kadar uzun zamandır kimsem yok ki benim bol bol konuşuruz seninle. Yoksa kafayı yiyeceğim onsuzlukta. Aramızda kalsın ama ben kendimle çok konuşuyorum hatta her şeyle konuşuyorum ağaç gibi bulut gibi güneş gibi. Yolculuğumda bana eşlik edersin hem beraber katilleri öldürürüz sonra onu buluruz bence çok güzel olur."

Gümüş ile beraber Lucian pusulayı takip etmeye devam etti. Bir süre boyunca yürüdükten sonra pusulanın yönü değişti ve onu takip etmeye devam etti. Arada kurt uzağa bakıp hırlıyordu demek ki uzakta kötü bir şeyler vardı. Kurt hırlamaya başladığı zaman Lucian kılıcını çıkarıp kötü olasılıklara hazırlamıştı kendini.

0/Post a Comment/Comments