Hayal Karavanı 80. bölüm - fantastik roman

"Hiçbir şey yapmadım. Kendimi burada buldum ve hepsi bana saldırmaya başladılar. Ne olup bittiğini anlamaya çalıştığım sırada üstüme atlayıp beni tekmelemeye başladılar. "Öldür.. öldür" diye bağırıyorlardı. Hiçbir şey yapmadım yemin ederim sonra beni kazığa bağladılar ve taş atmaya başladılar. En son beni yakacaklardı sonra sen geldin. Herhalde karınları acıkmıştı, başka bir mantıklı açıklaması olamaz bunların."

"Başka ne hatırlıyorsun Galdor? Mesela buraya nasıl geldiğini biliyor musun?"

"Başka hiçbir şey hatırlamıyorum bana saldıranlar başta tanıdık gelmişti bana sonra sen geldiğin zaman hepsi siyah oldu zaten devamını biliyorsun. Bu arada nasıl çok kişi oldun sen. Benden sakladığın bir şey mi var senin?"

"Saçmalama sana inanması oldukça zor bir şey anlatacağım galiba bir rüyanın içindeyiz. Ancak kimin rüyası buraya nasıl geldik hiçbir fikrim yok. Ben kendime geldiğim zaman uçuyordum ve bulutların üstündeydim. İnanılmazdı inan bana sonra sizi hatırladım ve sizin yanınıza gelmek istedim kanatlarım kırılmışçasına düşmeye başladım ve sonra tekrar uçuyordum. Sonrasını biliyorsun zaten çok kalabalıklardı ve hepsiyle mücadele edemiyordum yardım istedim kendilerim yardımıma yetişti. Onlar nereye gitti sahi?"

"Beni kurtardığın zaman onlar kayboldu sanırım. Eğer biz rüyadaysak ve sen uçabildiysen eğer buraya nasıl geldik biz? Karavanda uyuduğumuzu hatırlıyorum en sonra sonra burada gözlerimi açtım. Onlara zarar vermek istemedim tanıdık geldiler bana ve harbiden ne olduğunu anlamadım. Yoksa biliyorsun hepsi ile başa çıkabilirdim ben."

"Tabi ki Galdor sen istesen gezegenin ters çevirirsin. Buraya nasıl geldiğimizi öğrenmemiz gerekiyor hepimiz uyuduğumuza göre rüyada olma olasılığımız artıyor. Eğer rüyadaysak kimin rüyasındayız veya hepimiz ortak bir rüyada mıyız? Bu soruların cevaplarını bulmamız gerekiyor en kısa zamanda. Bu esnada Melvenia ortalıkta yok onu da bulmalıyız. İşin garip tarafı rüya belirli aralıklarla kendini tekrar ediyor olabilir bu döngüden de kurtulmamız gerekiyor bizim."

"Bir kere de normal bir gün yaşasak ne güzel olurdu. Girmediğimiz bir rüya kalmıştı zaten yemin ediyorum kimin rüyası olduğunu bir bulursam onun.."

"Ağzını burnunu kırarsın biliyorum. Zaten kimsenin rüyasında görmek isteyeceğini sanmam belki eski kızlardan birisi unutamamıştır seni."

"Eğer eskilerden birisiyse senin ne işin var burada saçmalamayı bırak. Baltamı da alayım da hazırlıklı olalım. Karşıma kim çıkarsa çıksın bundan sonra acımak yok. Bir rüyamız eksikti."

Lucian bir an kadar sonra kendini tekrardan bulutların üstünde buldu. Uçuyordu ve rüzgarlar onun altından kayıp gidiyordu. Demek ki rüyanın kendini tekrar etmesi doğruydu ve Galdor'un yanına gitmesi gerekiyordu.

Yere doğru yaklaştığı sırada Galdor'u toprak sokakta kavga ederken gördü. Ona yardım etmesi gerekiyordu ve yanına inip kavgaya katıldı. Kılıç ve balta birbirinden farklı yönlerde karşılarına çıkan tüm bedenleri ezip geçiyordu. Galdor böyle bir savaşta yanında olmasını isteyebileceği en iyi dosttu. Hem birbirlerini koruyor hem de birisinin durdurduğu saldırıyı diğeri sonlandırıyordu. Bu yüzden siyahlı adamları ortadan kaldırmaları daha kısa sürmüştü.

"Ulan rüyada bile rakiplerim çok kolay oluyor. Şöyle dişime göre birisini bulamadım bir türlü. Keşke Naserious'a söyleseydik de ejderhayı tekrar çağırsaydı onu belki biraz zorlardı bizi."

"Tabi Galdor istesen herkese karşı sen oynayalım daha fazla eğlenirsin sen. Melvenia'yı bulmamız gerekiyor ve zamanı iyi kullanmalıyız yoksa rüya tekrar başlıyor sonra o kadar siyahlı adamı tekrardan öldür bir dünya iş."

"Onu nasıl bulacağız peki?"

"Güzel bir soru sordun. Buralarda bir yerdedir diye düşünüyorum belki işaretler vardır etrafta biraz göz gezdirelim en iyisi."

0/Post a Comment/Comments