Aşkın mezarı 3. kitap 20 bölüm- distopya romanı

Delinin peşinden koşmaya başladıkları zaman ilk gördükleri şey onun çok hızlı koşmasıydı. İkinci olarak delinin sürekli yön değiştirdiğiydi. Bazen deli yavaşlıyor ve onlara yetişmeleri için fırsat tanıyor gibi geliyordu ve o da arada yorulup yavaşlamak istiyordu.

Koşarken yaptığı saçma sapan hareketlerden veya bir anda değiştirdiği yönünden adının neden deli olduğunu anlayabiliyorlardı ve hala deli çok hızlı koşuyordu.

Bir süre daha onu takip ettiler, onu kovalarken nabız seslerini kulaklarında duymaya başlamışlardı ki bu yorulduklarının ilk işaretiydi. Bir süre sonra deli bir evin içine girdi ve onu takip ettiler.

Evin içine girdikleri zaman etrafta kimseyi göremediler ancak merdivenden sesler geliyordu ve seslere doğru ilerlemeye başladılar. İlk önce bir kat indiler ve daha sonra merdivenin devam ettiğini görüp bir kat daha indiler. Merdivenin sonunu görebilmeleri için toplam 13 kat indiler. 13 katın sonunda ikiside zorlukla nefes alıyordu ve en son kata geldikleri zaman deliyi gülümser bir şekilde onları beklerken gördüler.

"Çok yavaşsınız" dedi deli kahkahalar içinde.

"Veya sen çok hızlısın." erkek nefes nefese kalmış olsada konuşmaya zorluyordu kendini.

"Emin olmam gerekiyordu ikinizden de. Malum şu sıralar pek rahat bırakmıyorlar beni."

"Neden senin peşindeler?"

"Çünkü balığın yerini sadece ben biliyorum."

"Nedir şu balık?"

"Balık sistemin merkezine giden yol, araç, aman ya balık işte. O içindekileri sistemin yarattığı sahte dünyanın kurulduğu yere götürür."

"Nasıl yani?" bu sefer konuşan kız olmuştu.

"Sistemin zihinlere işlediği, düşünmelerini engellediğini biliyorsunuzdur."

"Evet, biliyoruz bunları."

"Peki ya sistemin zihinlere girerek gerçek olmayan bir hayat kurguladığını, onların dokundukları, gördükleri, işittikleri şeyleri değiştirebileceğini biliyor muydunuz? Bilemezsiniz çünkü sadece ben biliyorum."

"Nasıl yani?"

"Anlamadınız dimi, anlamazsınız çünkü gerçeği sadece ben biliyorum."

"Bize de anlatta bizde bilelim."

"Anlattım ya, hala anlamadınız. Sistem zihinleri kontrol ediyor, gördüğünüz, işittiğiniz, duyduğunuz herşey sahte. Üzülmeyin tabi herkesin böyle."

"Biz yenmiştik ama onu. Düşünceyi özgür bırakmıştık."

"Öyle zannediyorsunuz. Mesela binaların üst katında ne var sizce, oralarda kim yaşıyor. Hadi cevabı da ben vereyim kimse yaşamıyor çünkü binaların üst katları yok. Sistemin bir ilüzyonu var sadece, birçok yerde böyle. Gördüğünüz, duyduğunuz, işittiğiniz birçok şey sahte. Evet, düşünceleri özgür bıraktığınız ama gerçeği göremediniz hala."

"Onu nasıl yapacağız."

"Söyledim ya size, hiç dinlemiyorsunuz dimi, offff sizler, ben ne anlatıyorum ki, yada kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum? Söyledim ya size balıkla!"

"Balık nerede?"

"Oraya gidiyoruz şimdi beni takip edin.

0/Post a Comment/Comments